Abone Ol

HDP cezaevlerinde tabloyu tek tek sıraladı: Son iki yılda 44 hasta mahpus hayatını kaybetti

Ayşe Acar Başaran, yaptığı yazılı açıklamada, yaklaşık 280 bin kişinin bulunduğu cezaevlerinde, 457’si ağır olmak üzere 1334 hasta mahpus bulunduğunu 2017 yılı başından 2019 yılı sonuna kadar cezaevlerinde 44 hasta mahpusun hayatını kaybettiğini bildirdi.

HDP cezaevlerinde tabloyu tek tek sıraladı: 44 hasta mahpus hayatını...

“Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na son 1,5 yılda yapılan 2.500 başvuruya rağmen bu süreçte ziyaret edilen cezaevi sayısı ise sadece 3. 40 metrekarelik alanda 23 kişi kaldıklarını söylüyorlar; 8 saatte bir sırayla insanlar yatıyor. Koğuşlardaki aramalarda köpekler kullanılıyor iddiası bulunuyor”.

Hülya Karabağlı - Medyafaresi.com

Türkiye’de 218 bin 950 bin kapasitesi olan cezaevlerinde 67 bin kişi fazla verdiğini belirten HDP, hsta mahpusların durumuna dikkat çekiyor.

HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, yaptığı yazılı açıklamada, yaklaşık 280 bin kişinin bulunduğu cezaevlerinde, 457’si ağır olmak üzere 1334 hasta mahpus bulunduğunu 2017 yılı başından 2019 yılı sonuna kadar cezaevlerinde 44 hasta mahpusun hayatını kaybettiğini bildirdi.

HDP cezaevlerinde tabloyu tek tek sıraladı: Son iki yılda 44 hasta mahpus hayatını kaybetti - Resim: 1

Başaran, siyasi gerekçelerle yargılandığı davadan 6 yıl ceza alan Siirt E Tipi Cezaevi’nde tutulan, şeker ve tansiyon hastası 74 yaşındaki Nebi İlhan’ın, 10 Ocak Cuma günü ameliyat olduğu Siirt Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybettiğini açıkladı.

HDP, hükümeti cezaevlerindeki hasta mahpuslarla ilgili insani çözüm bulmaya çağrı yaparken, HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni de Meclis’te düzenlediği basın toplantısında TBMM İnsan Hakları Komisyonu’na yapılan başvuruların yüzde 80’i cezaevleriyle ilgili olduğuna dikkat çekti.

Çepni, Komisyona son 1,5 yılda yapılan 2.500 başvuruya rağmen bu süreçte ziyaret edilen cezaevi sayısının sadece 3 olduğuna dikkat çekti.

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu  da Meclis’te düzenlendiği basın toplantısında, cezaevlerinden gelen yoğun şikayetlere işaret ederek  bu hava şartlarında kaloriferi yanmayan su sıkıntısı yaşayan cezaevleriyle ilgili bilgi verdi. Gergerlioğlu,  “Koğuşlarda 40 metrekarede 23 kişi kaldıklarını söylüyorlar; 8 saatte bir sırayla insanlar yatıyor. Koğuşlardaki aramalarda köpekler kullanılıyor iddiası bulunuyor” dedi.

HDP’nin cezaevleriyle ilgili verdikleri bilgiler ve açıklamalar şöyle:

Hasta tutsaklar cezaevlerinde ölüyor

Bir hasta tutsak daha cezaevinde yaşamını yitirdi. Siyasi gerekçelerle yargılandığı davadan 6 yıl ceza alan Siirt E Tipi Cezaevi’nde tutulan, şeker ve tansiyon hastası 74 yaşındaki Nebi İlhan, 10 Ocak Cuma günü ameliyat olduğu Siirt Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. İlhan’a rahmet, ailesine ise başsağlığı diliyoruz.

Nebi İlhan’ı tutuklu olarak yargılayan ve ceza veren mahkeme ile tüm bunlara göz yuman Adalet Bakanı zulmün yanında yer aldığını bir kez daha göstermiştir.

İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) son verilerine göre 220 bin kapasiteli Türkiye cezaevlerinde şu anda yaklaşık 280 bin kişi bulunuyor. Bunlar arasında 457’si ağır olmak üzere 1334 hasta tutsak var. 2017 yılı başından 2019 yılı sonuna kadar cezaevlerinde 44 hasta tutsak yaşamını yitirmiştir.

8 yaşındaki kızına yönelik cinsel istismar suçundan yargılanan ve 50 yıl hapis cezası alan bir baba sadece 4 ay cezaevinde kalıp tutuksuz yargılanırken, İlhan’ın ve diğer birçok hasta tutsağın sağlık durumuna rağmen cezaevinde tutulması vicdansızlıktır. İlhan’ın ailesine veda etme hakkının gasp edilmiş olması ise tümüyle zalimliktir. Bu, normal ölüm sayılamaz. Hasta tutsakların durumunu görmezden gelen; cezaevlerini işkence, kötü muamele ve ölüm odağına çeviren iktidar eliyle işlenmiş bir cinayettir.

Cezaevlerindeki hasta tutsakların durumuna ilişkin bir insani çözüm bulma konusunda iktidarı bir kez daha göreve çağırıyor; çözüm bulunmadıkça yaşanan her ölümden sorumlu olacaklarını hatırlatıyoruz.

Ayşe Acar Başaran

Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Sözcüsü ve MYK Üyesi

Batman Milletvekili -11 Ocak 2020

-----

HDP’li Çepni: Son 1,5 yılda yapılan 2500 başvuruya rağmen bu 1,5 yılda ziyaret edilen cezaevi sayısı ise sadece 3.

İzmir Milletvekili Murat Çepni’nin  09-01-2020 tarihinde TBMM’de cezaevleri ile ilgili basın açıklaması şöyle:

Cezaevleri tam bir Türkiye tablosu. Cezaevleri tam bir AKP iktidarının yaratmış olduğu şiddet, zor ve gerilim atmosferinin, ekonomik krizin yarattığı yıkım sonuçlarının doğrudan gözümüze çarptığı bir ayna niteliğinde duruyor. Cezaevleri aynı zamanda bir işkencehaneye dönüşmüş durumda. Cezaevlerinde yatan insanların sayısı artıyor. Cezaevlerindeki koşullar kötüleşiyor. Cezaevlerindeki hak gaspları zirve yapmış durumda. Cezaevlerinde bizzat yaşayanların anlatımlarıyla bildiğimiz ve denetlemelerde açığa çıktığı üzere işkencenin arttığını görüyoruz, gözlemliyoruz.

Bugün itibariyle cezaevlerinde 286 bin tutuklu ve hükümlü bulunuyor ve cezaevlerinin kapasitesi ise 218 bin 950 yani 67 bin kişi fazla cezaevlerinde. Kapasite fazlalığı var. Bir ülkede cezaevlerinin sayısı, cezaevlerinin kapasitesi artıyorsa, cezaevlerinde hak gaspları, işkenceler artıyorsa bunun çaresi iktidarın cezaevlerine yönelik yeni cezaevleri yapma ihtiyacı değildir. Bunu bir lütuf olarak, bir müjde olarak, bunu bir yatırım müjdesi olarak vermesi değildir. Tam tersine cezaevine insanların girmemesini sağlamaktır. Hükümet tam tersine bu anlamda yeni cezaevi yapmak, gerilimi tırmandırmak, güvenlikçi politikaları arttırarak bu sorunun üstesinden gelmeye çalışıyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları Komisyonu’na yapılan başvuruların yüzde 80’i cezaevleriyle ilgili. Yine son 1,5 yılda yapılan 2500 başvuruya rağmen bu 1,5 yılda ziyaret edilen cezaevi sayısı ise sadece 3. Yine cezaevlerinde 458’i ağır olmak üzere 1334 tane hasta mahpus var. Bunun yanında cezaevleri akademisyenlerle, öğrencilerle, kadınlarla, çocuklarla, gençlerle dolu durumda. İktidar cezaevlerini toplumu, AKP’li olmayan, kendi politikalarına biat etmeyen kesimleri zapturapt altına almak, onları kontrol altına almanın bir aracına dönüştürmüş durumda.

------

Gergerlioğlu:  40 metrekarede 23 kişi kaldıklarını söylüyorlar; 8 saatte bir sırayla insanlar yatıyor

Halkların Demokratik Partisi(HDP) Kocaeli Milletvekili ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun basın toplantısı açıklamaları:

Cezaevlerinde önemli sıkıntılar var değerli arkadaşlar. Cezaevlerindeki sıkıntıları ben size sürekli anlatıyorum. Onlarla ilgili bazı konulara değinmek isterim. Adalet Bakanlığı yetkililerine de sürekli hatırlatıyoruz bu ara kış ayları çok soğuk biliyorsunuz, evlerinizde ancak bayağı bir kaloriferleri yakarak belli bir ısıyı sağlayabiliyoruz ama cezaevlerinde o kalorifer anahtarı sizin elinizde değil, başkaları yakıyor ve cezaevindeki kişi yöneticinin umurunda olmayabiliyor. Mesela bakın Antalya L Tipi Cezaevinden çok şikayetler geliyor. Cezaevinde kaloriferler yanmıyormuş akşam yarım saat yakılıp kapatılıyormuş. Tutuklu yakınları cezaevinin çok soğuk olduğunu söylüyorlar.

Yine Rize Kalkandere cezaevinde telefon görüşmeleri bir haftayı aşkın bir şekilde yaptırılmıyormuş düşünün telefon görüş hakkınız var ama Rize Kalkandere Cezaevi Adalet Bakanlığı yetkililerine soruyoruz buradan bu telefon görüşmeleri niye engelleniyor, arıza var şu bu diyorlarmış ama bazen de ihlallerin üstünü ört bas etmek için telefon görüşmelerinin engellendiğini biliyoruz değerli arkadaşlar.

Yine Ödemiş T tipi kapalı cezaevinde kaloriferlerin yanmadığı ve sıcak su verilmediği şikayetlerini alıyoruz.

Yine Silivri Cezaevinden şu şikâyeti alıyoruz, insanlar çok biliyorsunuz kalabalık bir cezaevi ve Silivri cezaevinde eşlerin birbiriyle yan yana oturması yasak. Çocuklarıyla yan yana oturması yasak ancak masanın karşısında oturmak durumundalar. Silivri Cezaevinden bu şikâyeti çok alıyoruz. kapalı görüşten hiçbir farkı yok karşıdan birbirimize bakıyoruz diyor insanlar. Yani ayda bir bir açık görüş oluyor onda bile yan yana oturmayacaksın dayatması çok gayri insani.

Yine İzmir Aliağa Şakran cezaevinden bir şikâyet var. 40 metrekarede 23 kişi kaldıklarını söylüyorlar. bir kısmı uyurken bir kısmı sandalyede sırasının gelmesini bekliyormuş sırayla uyuyorlarmış düşünün Türkiye cezaevlerinde böyle haller yaşanıyor. Sırayla yatılan yataklar var. 8 saatte bir sırayla insanlar yatıyor veyahut da sandalye sırası, İzmir Aliağa Şakran Cezaevi bura da büyük bir cezaevi ve orada da böyle ağır bir ihlal durumu görünüyor.

Yine yeni geldi Kütahya cezaevinden. Bakın bugün perşembe günü, pazar gününden beri sıcak ve soğuk su verilmediği söyleniyor Kütahya Cezaevi.

Yine Aydın E tipi cezaevinden daha yeni gelen bir şikâyet. Koğuşlardaki aramalarda köpekler kullanılıyormuş. Şu ana kadar pek duymadığımız 1980’li yılların Diyarbakır Cezaevinden hatırladığımız muameleler bunlar, koğuşlarda köpekli arama.

Ben Adalet Bakanlığı yetkililerine sesleniyorum tüm bu cezaevleri için eğer yalansa bize dönsünler yanlışsa bize dönsünler eğer değilse düzeltsinler. Zaten daracık bir 12 metre kare odalarda koğuşlarda kalıyor bu insanlar içeriye bir de köpekle girilsin Aydın E tipi cezaevi burası, aramalarda köpekler kullanılmaya başlamış, daha önce böyle bir uygulama yoktu bu ayki koğuş araması böyle yapılmış, normal bir durum mu diye insanlar, tutuklu yakınları bize soruyor.

Adalet bakanlığına tekrar sesleniyorum 800 ü aşkın bebek ve çocuk var cezaevlerinde ve 11 bin kadın var. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en yüksek sayıları, büyük aile dramları yaşanıyor her gün bu dramları yaşıyoruz.

Adalet Bakanlığı’na defalarca hatırlatıyoruz Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’de defalarca anne kadınların hamile kadınların emzikli kadınların çocuklu kadınların durumlarına çözüm bulacağını söylüyor söylemiyor da değil bakın Allah için o da farkında söylüyor ama bir çözüm bulunmuyor kim nedir bunun önündeki engel bu zalimlik nedir?

Biz 1.5 yıldır dilimiz kuruyuncaya kadar bunları söylüyoruz ama yapacağız edeceğiz bakacağız bir bakalım falan laflarından başka bir şey duymuyoruz şiddetle kınıyorum bu insanlar bu büyük zulümleri çekiyorlar arkadaşlar siz de biliyorsunuz ey Adalet Bakanlığı yetkilileri burada büyük zulümler var bu çocuklar suçlu değil bakın 3 yaşındaki 4 yaşındaki çocuklar suçlu değil ama en ağır cezayı onlar çekiyor ben bunu yakinen görüyorum ve gerçekten en değerli anlattığımız hususlar bunlar en ağır cezayı bu çoluk çocuk çekiyor değerli arkadaşlar.