Abone Ol

Hakan Salınmış: Vatanım Sensin ortak hedeflerimizi anlatıyor

“Vatanım Sensin”de Eşref Paşa olarak izleyici karşısına çıkan Hakan Salınmış, dizinin yakaladığı başarının nedenlerini anlattı.

Hakan Salınmış: Vatanım Sensin ortak hedeflerimizi anlatıyor

◊ “Vatanım Sensin” bugün 17’nci bölümüyle ekranda olacak. Ama daha şimdiden kült haline geldi. Sizce insanlar bu dizide neyi sevdi?
- Hafızamız toplumsal ve bireysel olarak belki de en zayıf tarafımız. Dönem dönem ülkemizde yaşanan düşünsel ayrışmalar ve kutuplaşmalar, hepimizin ortak hedefi olan tam bağımsız özgür bir Türkiye ülküsünden bizleri uzaklaştırabiliyor. Oysa ki yüksek bir eşiği atlamadan önce en az bir iki adım geriye doğru gideriz. Dönüp tarihsel sürece bakmak, tam da şu an bunun bir karşılığı gibi... Sanırım toplumsal olarak ortak bir hedefimiz olduğu gerçeğini tekrar hatırlatıyor “Vatanım Sensin” dizisi.

◊ Bu başarıyı neye bağlıyorsunuz?
- İyi bir ekip olduğumuza inanıyorum, yapımcısından yönetmenine, teknik ekipten yazarına ve oyuncusuna, çaycısından yardımcı oyuncusuna kadar herkes hem hikayeye hem de işe inanmış vaziyette. Bu da sette inanılmaz bir bütünlük oluşmasına sebep oluyor. Bence başarı biraz da buradan başlıyor.

◊ Eşref Paşa rolü için ne gibi hazırlıklar yaptınız?
- Dizideki karakterlerin gerçek karakterler olmaması zaman zaman onları çözümleme adına zorluklar yaşatabiliyor tabii... Ama işe başlarken Eşref Paşa kimdir diye Yağmur-Durul Taylan ve Burak Arlıel’le sohbet etmek çok işe yaradı. Gerçek bir karakter olsa tarihsel süreçte kim olurdu sorusuna birden fazla cevap bulunca onları harmanlayıp yeni bir karakter yaratma süreci başladı. Gerisi oyunculuk tekniklerinden uygun olanını seçmek ve uygulamaktı. Sonucunda “Eşref Paşa”mız doğdu

VATANSEVERLİK DIŞINDA HİÇBİR ORTAK NOKTAMIZ YOK

◊ Eşref Paşa’yı oynamak size nasıl hissettirdi?
- Tarihsel bir karakter oynamak her zaman zordur, çünkü hiç tecrübe şansınız olmayan bir süreçtir. Yaptıklarınızdan, tavrınızdan hiçbir zaman yüzde 100 emin olamazsınız ancak oynadıkça, biraz karakterin içine girmeye başladıkça size yeni ve enteresan kapılar açmaya başlar. Bir oyuncu olarak inanılmaz bir haz almanızı sağlar. Tabii bir de Eşref Paşa gibi güçlü bir karakter, içinizde sessizce sizden bile saklanmış bir şeyleri ortaya çıkarıverir.

◊ Eşref Paşa büyük planların adamı, keskin bir zekası ve gelişmiş istihbarat yetenekleri var. Bu rolü oynamanın zor yanları var mı?
- İstihbaratçı olmanın ekstra gereklilikleri var ve bunlar herkesin becerebileceği şeyler değilmiş gibi geliyor bana. Yani bazı özel yetenekler, farklı düşünce biçimleri (hiç açık vermemek gibi); karakterin içine bunları yerleştirmek, ona göre oynamak gerçekten zor.

◊ Eşref Paşa’yla ortak yanlarınız var mı?
- Vatanseverlik dışında sanırım pek yok. Hayatımın hiç bir döneminde bu kadar ciddi olamadım. Tabii ki çok saygı duyuyorum ama ben çok gülen bir adamım, çok özel sırlar dışında kim ne sorarsa cevap verebilirim. Biraz farklıyız Eşref Paşa ile...

◊ Bugüne kadar oynarken ya da izlerken en çok duygulandığınız sahne hangisiydi?
- Tam da 10 Kasım günü Mustafa Kemal Atatürk’ün Albay Cevdet’e yolladığı mektup sahnesi sanırım sadece beni değil tüm ülkeyi etkiledi.

HATALARINI ÖDEMEK ZORUNDA KALACAK

◊ Eşref Paşa önemli bir yol ayrımına yaklaşıyor. Olaylara nasıl reaksiyon gösterecek?
- Egoları yüksek bir adam, bu da onu zaman zaman hamlelerinde zor durumda bırakıyor. Aslında inanılmaz bir vatansever. Ama hepimiz kadar insan ve hata yapabiliyor, yaptığı hataları da korkarım ödemek zorunda kalacak.

◊ Yıllar sonra “Vatanım Sensin”i nasıl hatırlayacaksınız?
- İz bırakacak bir iş diye hayal ediyorum, insanların arşivinde olması gereken ve ihtiyaç hissettiklerinde dönüp yine seyretmek isteyecekleri bir işte çalışmış olmaktan dolayı son derece keyifle hatırlayacağım.