Guardian için bir yazı kaleme alan ABD’li akademisyen David Graeber, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘üstü kapalı‘ biçimde IŞİD’i desteklediğini ileri sürerek kendisiyle ‘IŞİD’e karşı mücadele sözü‘ veren G-20 liderlerini yerden yere vurdu.
1 YIL ÖNCE IŞİD’İ BİTİREBİLİRLERDİ
Graeber, The Guardian’da kaleme aldığı yazıda Paris saldırılarının ardından G20’de bir araya gelip ‘IŞİD’e karşı topyekün savaş’ ilan eden liderlerin, bundan bir yıl önce ellerinde IŞİD’i bitirme şansları olduğun, ancak bunu kullanmayı reddettiğini savundu.
IŞİD’i bitirme sözü veren aynı liderlerin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la el ele pozler verdiğine dikkat çeken Graeber, Erdoğan’ı ise şöyle tanımladı: “IŞİD’e siyasi, ekonomik ve hatta askeri destek vererek, IŞİD’in Paris’teki caniliğine yol açan adam.”
IŞİD’E YARDIM ETTİĞİNE DAİR KANITLAR VAR
IŞİD’in sadece Kürtlere destek vererek bitirilebileceğini söyleyen Graeber, “Ancak bunun yerine YPG, Suriye’de kendini Türkiye tarafından tümüyle ambargo altında buldu. PKK ise hala Türk jetleri tarafından hava bombardımanı altında. Erdoğan IŞİD’le savaşan bu güçleri sakatlamak için elinden gelen her şeyi yapmakla kalmadı. En azından üstü kapalı biçimde IŞİD’e yardım ettiğine dair hatrı sayılır kanıtlar var” ifadelerini kullandı.
SADECE IŞİD’İ DEĞİL EL-KAİDE’Yİ DEN DESTEKLİYOR
Erdoğan’ın sadece IŞİD’i değil, El Kaide’yi de desteklediğini ileri süren Amerikalı yazar, şöyle devam etti: “Türkiye gibi NATO üyesi bir ülkenin Batılı sivilleri soğukkanlılıkla öldüren bir örgütü desteklediğini söylemek rezalet gibi gelebilir. Bu bir NATO üyesinin El Kaide’yi desteklediğini söylemek gibi bir şey. Ama gerçekte Erdoğan hükümetinin El Kaide’yi de, diğer İslami ideolojiyi paylaşan isyancı gruplarla birlikte desteklediğine inanmak için nedenler var. Columbia Üniversitesi’nden insan hakları çalışmaları enstitüsü, Suriye’de IŞİD’in Türkiye tarafından desteklendiğine dair uzun bir derleme yapmıştı.“
Erdoğan’ın Kobani tutumu ve son olarak YPG’nin Fırat Nehri’nin batısına, yani Cerablus’a geçmesi halinde Türkiye tarafından vurulacağı yönündeki tehdidini de hatırlatan Graeber, ‘PKK’nın 1990’larda bazen çirkin bir gerilla savaşı yürütmüş olduğunu‘ ancak son 10 yıldır tamamen farklı bir strateji izlediğini savundu.
PKK’nın artık barış süreci üzerine dayalı bir strateji izlediğini belirten Amerikalı yazar, HDP’nin 7 Haziran’daki başarısı, ardından hükümetin başlattığı PKK operasyonları, HDP mitinglerine ve Ankara’ya yapılan saldırılar ve bunların sonucunda 1 Kasım’da ortaya çıkan tabloyla çözüm sürecinin sekteye uğradığını ifade etti.
BATILI LİDERLERDEN BİRİ ERDOĞAN’A BUNLARI SÖYLEDİ Mİ?
Bu süreçte yaşanan saldırıların Erdoğan ile IŞİD arasındaki ilişkinin bir parçası olabileceğini savunan Graeber, Erdoğan’a ve G-20 liderlerine şu soruları yöneltti: “Türkiye, Suriye’deki Kürtlere yaptığı gibi IŞİD’in hakim olduğu alanlara da mutlak ambargo uyguladı mı? IŞİD’lilere göz yumduğu kadar PKK ve YPG savaşçılarını da rahat bıraksaydı, kanlı ‘halifelik’ çok uzun sürmeden çökerdi ve muhtemelen Paris saldırıları hiç yaşanmayacaktı. Türkiye bugün yine buna izin verse, IŞİD büyük ihtimalle çok uzun sürmeden çöküşe geçer. Bunları tek bir Batılı lider Erdoğan’a bu çağrıyı yaptı mı acaba?”
NE DE OLSA TÜRKİYE ‘STRATEJİK MÜTTEFİK’
Graeber, yazısının sonunda da Erdoğan’a sert bir şekilde yüklenerek şu yorumu yaptı: “Bir daha G20’deki liderlerden birinden sivil özgürlükler konusunda veya terörizmle mutlak ‘savaş’ için mülteci haklarıyla ilgili sıkı önlemler alınacağını ilan ederse, tüm bunları hatırlayın. Onların çözümü tamamen siyaseten doğrukları kadar ‘mutlak.’ Ne de olsa Türkiye ‘stratejik müttefik.’ Muhtemelen G20’de teröre karşı duyurularını ilan ettikten sonra IŞİD’in varlığını sürdürmesini sağlayan adamla çay içmeye de gitmişlerdir.”
Sözcü