Türk futbolunun unutulmaz isimlerinden Gökhan Gönül, Fenerbahçe'den ayrılış süreciyle alakalı çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Gökhan Gönül'ün röportajından öne çıkan bölümler ise şöyle:
2016 yılında 4 sene daha Fenerbahçe'de oynayıp futbolu orada bitirmek isterdim. Sadece sizin elinizde olmuyor bazı şeyler. Kalma adına her şeyi yaptım. Tek amacım oydu.
Herkesin kafasında 'Devre arasında imza attı. Fenerbahçe'yi şampiyonluk yolunda sattı, Beşiktaş'a gitti.' düşüncesi vardı. Şubat ayının sonlarında Beşiktaş maçı oynayacağız Kadıköy'de.
Kaburgam kırıktı, oynayabilmek için tedavi olmam gerekiyordu. Bu halde Beşiktaş maçına çıktım. Takımı satmışım ya, Fenerbahçe'nin şampiyon olmasını istemiyorum ya! Evin oğlusun, elin oğlu olmuşsun. İnsanlar niye senin arkanda dursunlar. Daha sonra bazı art niyetli insanlar tarafından beni kötüleme süreci başladı.
Giderken böyle şeylerle karşılaşacağımı tahmin ediyordum. Şenol Güneş beni oynatmamayı düşünüyordu. 'Hocam ben ne olursa olsun oynayacağım. Gökhan buraya gelmedi, kaçtı' dedirtmem dedim.
Çıktım oynadım, belki sahanın en iyisi olmuştum. Kitlemiştim kafamı. Para atma mevzusunu kimin yaptığını biliyorum. O 6-7 kişilik gruba paraları kimin verdiğini de. Bu kişiyle, ayrılık sürecimden sonra bir kaç kere de oturup yemekte yemiştim bilmeden.
Fenerbahçe'den teklif geleceğini hissediyordum. Emin değilidim ama sevileceğimi tahmin diyorum aslında. Lig bitti, böyle bir teklif yapıldığında 'Hazırım' dedim. Tekrar geri dönüşü hiç düşünmemiştim.
Başkan Ali Koç'un başkanlık seçimi sürecinde 'Gökhan'ın ayrılışı kamuoyuna yanısıtıldığı gibi değil' dediği bölümler var. Bir nevi transfer oldum. Son 10 hafta çok iyi performans sergilemiştim.
Ahmet Nur Çebi kontratım bittiğinde 2 sene sözleşme teklif etti. Ben Fenerbahçe'nin 1 senelik teklifine 'evet' dedim. Beşiktaş'tan Fenerbahçe'ye dönerken de 'Gökhan yine paraya gidiyor' diyenler de vardı. Bana teklif geldiğinde 'Ne istiyorsanız yazın' dedim.
Uykusuz kaldığım çok dönem oldu. Gözyaşı döktüğüm çok zaman oldu. Eşim transfer sürecinde Amerika'daydı. Ayrılık ihtimali doğmaya başladığında kaçtı, gitti resmen Amerika'ya. Hiç ayrılmamı istemiyordu Fenerbahçe'den. Çok da iyi Fenerbahçeliydi.
Küçük oğlum haftanın 5 günü tenise gidiyor. Büyük oğlum yüzmeye, futbola gidiyor. İkisinin de özünde Fenerbahçelilik, futbol acayip var.
Oftaş'ta, Hacettepe'de kanat oyuncusuydum. Dövme yaptırmak istiyorum. Ne yapabilirim diye düşündüm. Kaval kemiğim kartalın kanatlarını açıp avına saldırdığı bi şey var. Herkes bana 'Uçuyorsun, kaçıyorsun' diyor. Aklıma gelmiyor ki Beşiktaş, Galatasaray. Timsah yaptırsam 'Bursasporlusun' mu diyecekler? Ben hiç saklamadım ki. Binlerce antrenmana çıkıyorsun, her zaman vardı kaval kemiğimde.
KAYNAK: Sports Digitale