The Washington Post için bir köşe yazısı kaleme alan Aydınyaşbaş, "Erdoğanomi"yi şöyle nitelendirdi:
"Sırtını ekonominin dengesiz bir şekilde yönetilmesi; iki basamaklı enflasyona, flu istatistiklere ve kurala dayalı düzenden uzaklaşmaya dayıyor. Altında yatan doktrin faizin tüm kötülüklerin anası olduğu ve enflasyona sebep olduğu (geleneksel ekonomi aksini söylese de). Yeni disiplin şartlarında para birimi değer kaybediyor ve vatandaşlar aceleyle birikimlerini dolara çeviriyor. Sonuç olarak meydana gelen piyasa oynaklığı iş dünyasına yapılan tehditlerle, dış güçlere karşı 'kurtuluş savaşı' ilan edilmesiyle ve ithalatta hafif bir artışla yönetiliyor"
"Diğer her şey başarısız olursa her zaman dine dönülebilir" diyen Aydıntaşbaş, "Nass'lar bürokratları faizi düşürmeye zorlamak için kullanılabilir" değerlendirmesinde bulundu.
Aydıntaşbaş, bu modelin siyasi ve ekonomik olarak sürdürülemez olduğunu savunurken, "Türkiye Latin Amerika stili hiperenflasyon ve Orta Doğu stili yandaşçılık arasında sıkıştı" yazdı: "Sorunun kalbinde Erdoğan'ın küreselleşmiş sofistike bir ekonomiyi alıp bir emirliğin yöneteceği gibi yönetme girişimi bulunuyor; devlet kurumların yerini kişisel yönetim alıyor".
"Erime, hükümetin inanmanızı istediğinin aksine Türkiye'nin düşmanlarının saldırısının veya Erdoğan'ı devirmek için yapılan küresel bir planın sonucu değil. Bu bir yönetim problemi" yazan Aydıntaşbaş, bugünkü krizin kökeninin de cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmesi olduğunu ifade etti.