t24'ten Eray Özer yazdı:
ABD’nin eski Şam Büyükelçisi Robert Ford’un, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara’yla ilgili açıklamalarını görmüşsünüzdür.
Konuşmanın video kaydı birkaç gündür karşımıza çıkıyor, T24’te de haber olarak verdik.
Ford, Baltimore’daki bir düşünce kuruluşunun düzenlediği toplantıda Ahmed el-Şara’yla 2023 yılından itibaren İngiliz bir STK’nın talebi üzerine görüşmeye başladığını, amaçlarının da eski El Kaide militanı bu adamı politikaya kazandırmak olduğunu anlatıyor.
Suriye cephesi, Ford’un bu açıklamalarını nazikçe yalanladı ama biraz da yalanlamaya mecburdu. Zira azılı ABD düşmanlarından müteşekkil bir ordunun başında bulunan komutanlarının bizzat ABD’liler tarafından politikaya ‘ısındırıldığını’ kabul etmeleri pek mümkün değil.
Lakin size asıl anlatmak istediklerim bunlar değil.
Merak ettim, videonun uzun halini buldum.
Ford toplamda 1 saati aşkın bir süre konuşuyor ve çok ama çok ilginç Suriye analizleri yapıyor, daha önce hiç bilmediğimiz bazı detayları anlatıyor.
Ford’un Türkiye’yle ilgili söyledikleri, Türkiye-İsrail ilişkisine dair yorumları, SDG’yle ilgili ifadeleri gerçekten çok çarpıcı. Gelin madde madde bakalım.
Ford konuşmanın tamamında eski bir el-Kaideci olan Şara’nın farklı bir lider görüntüsü çizdiğini belirtiyor. Soruyor: “Hiç Bin Ladin’in (El Kaide), Bağdadi’nin (IŞİD) eşini gördünüz mü? Görmediniz. Ama Şara eşiyle yan yana fotoğraf veriyor.”
Şara’nın seçim yapacağını açıklamasına dikkat çekiyor. “Bizde,” diyor “devletlerin meşruiyeti seçilmiş olmalarından kaynaklanır. Şeriatta ise bu böyle değil. İnsanlar yanılır, Allah yanılmaz. Meşruiyet sadece Allah’tan gelir. El-Şara’nın buna rağmen seçim yapacağını söylemiş olması çok önemli.”
Ford, Türkiye ile Suriye’deki yeni rejimin ilişkisine dair şunları söylüyor: “Türkler, el-Shara’nın ve yeni Suriye yönetiminin çok yakın dostları. (Bir fotoğraf göstererek) Burada Türkiye Cumhurbaşkanını el-Shara’yla görüyoruz. Suriye’yle bir savunma anlaşması yapmak, hatta Suriye’deki üslere savaş uçakları konuşlandırmak istiyorlar. Ayrıca Suriye hava sahasını savunma konusunda çok kararlı olduklarını açık şekilde dile getiriyorlar.”
“Türkiye-İsrail çatışması çok gerçek bir olasılık”
Robert Ford burada sözü Türkiye ve İsrail’in Suriye’de yaşadığı gerilime getiriyor ve çok ciddi bir iddiada bulunuyor: “Türkiye’nin kararlı bir şekilde savunacağını duyurduğu Suriye hava sahasını şu anda kim ihlal ediyor? İsrailliler. İsrail ile Türkiye’nin Suriye’de bir çatışmaya girmeleri hiç de imkansız değil. Hatta çok gerçek bir olasılık.”
İsrail’in Gazze saldırıları sonrası Lübnan’ı, Hizbullah’ı, İran’ı bölgede etkisiz hale getirdiğini ve şu anda büyük bir askeri üstünlüğe sahip olduğunu söyleyen Ford, buna karşın Türkiye’nin de askeri anlamda giderek güçlendiğine değiniyor:
“Türkiye, Orta Doğu'da yükselen bir askeri güç. Müttefikleriyle birlikte Şam'ı alarak büyük bir zafer kazandılar ve Türklerin kendi geliştirdikleri İHA’ları var. Ukrayna savaşını takip ettiyseniz, Ukraynalıların Türk İHA’larını çok iyi kullandığını bilirsiniz. Türkler kendi savaş uçaklarını üretiyorlar, çok çeşitli savunma ekipmanları üretiyorlar ve bunları satıyorlar. Ve aslında, oldukça iyi gidiyorlar. Ve eğer Henry Kissinger buna bakıyor olsaydı, ‘Daha önce hiç birbirleriyle savaşmamış iki askeri gücümüz var, ancak şimdi daha önce hiç temas etmedikleri bir yerde, Suriye'de temas kuruyorlar. Bu tehlikeli’ derdi. …İsrail ve Türkiye’yi birbirleriyle çatışmaktan alıkoymak için bu konu üzerine çalışmak gerekiyor. Özellikle de İsrailliler çok kışkırtıcı eylemlerde bulunurken ve Türkler buna ‘Suriyelilerin yanındayız’ diye yanıt verirken. Bu durumun nereye gittiğini az çok görebilirsiniz. Ve İsraillilerle Türklerin Suriye hakkında birbirleriyle konuşma konusunda neredeyse hiç deneyimleri yok.”
Ford devamında sözü Suriye’deki Amerikan askerlerine getiriyor:
“Şu anda bölgede halen 1400 askerimiz var. Oraya ne zaman gittik, Obama döneminde. Şubat 2015’te. 2019’a gelindiğinde IŞİD neredeyse her cephede yenilgiye uğramıştı. Aradan 10 yıl geçti ve hala oradayız. IŞİD artık güçlü değil. Ellerinde petrol kuyuları yok. ABD resmi olarak El Kaide’nin artık bir tehlike olmadığını söylüyor. Ayrıca bölgedeki petrol kuyuları da çok zengin değil. Suudiler’deki veya Venezüela’daki gibi değil. Küçük miktarda, Orta Doğu ölçeğinde petrol bulunuyor orada. Ama hâlâ oradayız.”
Sözü buradan sonra SDG’ye, Suriye Demokratik Güçleri’ne getiriyor eski büyükelçi:
“SDG, Suriyeli Kürt milislerden oluşuyor. Kendilerine ‘demokratik’ diyorlar çünkü biz, yani Amerika onlardan böyle demelerini istedik. Ciddiyim. Youtube’da var. Bir general bunu itiraf etti. Şimdi size bir fotoğraf göstereceğim. (Arkada, Öcalan’ın dev bir posterinin önünde SDG güçleri yer alıyor.) Sarı arka planın önündeki adamın kim olduğunu biliyor musunuz? Adı Öcalan. Kendisi PKK’nın başı. PKK Amerika’nın terörist örgütler listesinde. Aynı zamanda AB’nin terörist örgütler listesinde. Ve tabii Türkiye’nin. PKK, İstanbul havalimanındaki bir patlama, Ankara’da İçişleri Bakanlığı’ndaki bir saldırı gibi terör eylemlerini gerçekleştiren örgüt. Ayrıca Hamas gibi sınırı yamaç paraşütleriyle geçip Türkiye’nin güneyinde bir askeri teknoloji üssünü vurdular. Ve işte Amerika’nın sayesinde bu fotoğrafta gördüğünüz şehirdeler. ABD bu şehrin alınmasında onlara yardımcı oldu. Kiminle iş yaptığımızı anlayın istiyorum. 10 yıldır oradayız. IŞİD artık bir tehlike değil ve şurası kesin ki hâlâ orada olmamızın nedeni bu milisleri korumak.”