Abone Ol

Eşcinsel namus cinayetinde ölen Ahmet Yıldız'a kimler sahip çıktı?

Erkek sevgilisi olduğu için babası tarafından öldürüldüğü iddia edilen Ahmet Yıldız'ın duruşması geçtiğimiz gün yapıldı.

Eşcinsel namus cinayetinde ölen Ahmet Yıldız'a kimler sahip çıktı?

Erkek sevgilisi olduğu için babası tarafından  öldürüldüğü iddia edilen ve medyaya ilk eşcinsel namus cinayeti olarak yansıyan Ahmet Yıldız cinayetinin 23 Aralık günkü duruşmasına, Ahmet Yıldız'ın katil zanlısı babası Yahya Yıldız katılmadı.

Emekçi Hareket Partili Lezbiyen Gey Travesti'ler ise "gözlerini kapama, kendini saklama, öldürülenler kardeşin, durma, çık sokağa" başlıklı  çok çarpıcı  bir bildiri yayınlayarak, cinayetin derhal aydınlatılmasını istediler.

Bildiride: "Ahmet Yıldız cinayeti politik bir cinayettir ve derhal aydınlatılmalıdır. Her geçen gün, düzenin yarattığı nefret tarafından bir arkadaşımız daha öldürülüyor. Son iki yıl içerisinde otuza yakın arkadaşımız nefret cinayeti nedeniyle öldürüldü. Daha da önemlisi, bunun için ne devlet, ne adalet sistemi olayları aydınlatmayı düşündü. Ancak biz susmayacağız, bu cinayetler aydınlatılıncaya kadar, öldürülen kardeşlerimizin hesabını sorana kadar karşınızda olacağız" denildi.

Münevver Karabulut öldüğünde olayı magazinselleştirmeye çalıştılar, Ahmet Yıldız'ın da ne kadar mutlu bir ilişkisi olduğu, aşk hayatı anlatıldı sürekli. Artık yeter! ölümleri ört bas etmenize, magazinselleştirip içini boşaltmanıza izin vermeyeceğiz. Nasıl ki Münevver Karabulut'un faili sonunda bulunduysa, devlet Ahmet Yıldız'ın da failini bulmak zorundadır!

Emekçi Hareket Partisi'nin bu cesur çağrısının ardından eşcinsel aktivistler medyada Münevver Karabulut cinayetinin aydınlanmasına öncülük eden Ayşe Arman gibi bir gazetecinin etkisi yadsınamazken, Ahmet Yıldız için de böyle bir kişinin öne çıkıp çıkmayacağını tartışmaya başladılar. Ancak duruşmaya bile hiçbir aydının, sanatçının destek vermemesi, mağdurların  Yıldız cinayetinde ne kadar yalnız bırakıldığının acı bir göstergesi.

Aktivistler, konserlerde gey dostu olarak görülen sanatçılara "eğlenirken değil, ölürken" yanlarında olmaları çağrısı yaptılar ve  Hasta Tutsaklar Platformu'nun bu konudaki sessizliğini acilen bozmasını talep ederek, bu sivil toplum kuruluşunu göreve çağırdılar.