Abone Ol

Erol Aksoy, Cem Uzan'a inat medya patronu olmuş!

Batık İktisat Bankası'nın sahibi Erol Aksoy, Ahmet Özal ve Cem Uzan için 'hep beni taklit ettiler' yorumunu yapmıştı.

Erol Aksoy, Cem Uzan'a inat medya patronu olmuş!

Batık İktisat Bankası'nın sahibi Erol Aksoy, Ahmet Özal ve Cem Uzan için 'hep beni taklit ettiler' yorumunu yapmıştı. Aksoy, 'Onlar beni bankacılıkta taklit edince ben de medyaya girdim' diyerek, patronluğa soyundu

Erol Aksoy'un öyküsü, aslında hırsın ve azmin ve sonra yıkılışın öyküsü. Aksoy'un babası Fehmi Kaya Aksoy da, Denizli'nin Babadağ kasabasında garsonluktan yetişip, Paris'te cafe açmaya soyunmuş ve o günlerde çok da başarılı olmuştu. Baba Aksoy, savaş çıkınca İstanbul'a dönmek zorunda kaldı. Denizli'de doğan oğlu Erol'u babası Paris'e gönderdi. Baba Aksoy bu kararında yanılmamıştı. Çünkü oğlu, Paris'in en iyi lisesinden fizik ve matematik birincisi olarak mezun oldu. Galatasaray Lisesi'nden sonra ABD'de Massachusetts Institute of Technology'de (MIT) elektrik mühendisliği okudu. Dünya Bankası Smith Barney and Co'da hayvancılık projeleri uzmanı olarak görev yapan Aksoy, Koç Holding ve Sabancı Holding kuruluşlarında da çalıştı. Rahmi Koç'un teklifi üzerine Koç Holding Finansman Koordinatörlüğü'nü üstlendi. O dönemde Koç Grubu'nun Garanti Bankası'nın Genel Müdürü oldu. 1984 yılında küçük yöresel bir banka olan Denizli İktisat Bankası'nın çoğunluk hisselerini alarak, profesyonel yöneticilikten banka patronluğuna ilk adımı attı. 1981 yılında Çukurova Grubu'nun Uluslararası Endüstri ve Ticaret Bankası'nın (sonraki yıllarda bu bankanın adı Interbank oldu) başına geçen Aksoy, buradan ayrılırken, o günlerde zor durumda olan Ergür Kablo'nun sahibi olduğu Denizli İktisat Bankası operasyonunu yaptı. Bu bankanın patronu olmak için Erol Aksoy'un bir sinir harbi yaptığı söylenir. Ergür Kablo'nun sahibi aileyle o dönemde uzun süren kavgaları oldu. Türkiye'nin en büyük kablo fabrikası olan Ergür Kablo'nun çoğunluk hissesi için sanayici Nuri Erikoğlu ile tam üç yıl savaştı. Sonunda 1988 yılında Ergür Kablo'nun yüzde 51'ini ele geçiren Aksoy, karşılığında Depstaş ve Ermaş'ı Erikoğlu'na devretti.

TURGUT ÖZAL'I GÖRDÜ...
1972 yılında çalıştığı Dünya Bankası'nın kafeteryasında iki kişinin Türkçe konuştuğunu duymuştu. Hemen yanlarına gitti. Bunlardan biri, adının Turgut Özal olduğunu söyledi. Yıllar boyu sürecek bir dostluğun tohumları da böyle atıldı. ANAP kurucusu olarak ismi Milli Güvenlik Konsey'inde bildirildi. Veto yedi. Bu durum, Milletvekili adayı olmasına da engel oldu. Başbakan Turgut Özal'a bankacılık konusunda danışmanlık yaptı. ANAP kurucusu Güneş Taner de İktisat Bankası'nın yönetim kurulunda bulunuyordu.

FİNANS CAMBAZI
Aksoy'a ait İktisat Bankası, aynı zamanda Türkiye'deki ilk finansal kiralama şirketi olan İktisat Leasing'i de kurdu. Erol Aksoy'un Avrupa ve Amerika Holding A.Ş.'si farklı sektörlerde faaliyet gösteren grup şirketlerini aynı çatı altında toplamak üzere 1992 yılında kuruldu. Bünyesindeki şirketleri 34'e ulaştı. Aksoy, yurt dışındaki ilk bankasını Fransa'da satın aldı. Merkezi Paris'te bulunan Banque Internationale de Commerce de Paris'in hisselerinin yüzde 75'i İktisat Bankası'nın denetimine geçti. Aksoy, bu bankanın yanısıra, Londra'daki kolu BIC International Credit Ltd of London'ın da Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı yürütüyordu. Erol Aksoy, Fransa'dan sonra 1990 yılında ABD'de de bir banka satın aldı. Aksoy'un bu adımı o dönemde bir Türk vatandaşı tarafından yapılan en büyük yatırım olarak nitelenmişti. Erol Aksoy, 22. 6. 1993'de Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.'nin yüzde 25 hissesini 16 milyon dolara satın aldı. Show TV ve Cine 5'in kurucusu oldu. Hürriyet Gazetesi de Show TV'nin yüzde 20 hissesine sahipti. Doğan Holding ile ortaklıktan vazgeçip daha sonra Show TV'yi M. Emin Karamehmet'e sattı. Erol Aksoy, medyaya nasıl girdiğini anlatıyor: "Bankam 1992'ye geldiğinde inanılmaz bir kâr ediyor, inanılmaz bir vergi ödüyordum. Ben başka bir iş yapmak için, heyecan için girdim. O zamanlar bir tek Star televizyonu vardı. Cem Uzan, Ahmet Özal ile beraber başlamıştı. Ben, ne yapıyorsam aynısını yapıyorlardı. 'Mademki siz beni bankacılıkta taklit ediyorsunuz, ben de medyaya girerim' dedim.

PARASAL STRATEJİST
Televizyona girerken, yanıma Hürriyet ve Sabah'ı aldım. Ben ufak tefek bir bankacı olarak yüzde 60, koca Hürriyet yüzde 20, koca Sabah da yüzde 20'ydi. O zaman televizyon, medya değildi. Medya, gazetecilikti. Medyaya ben bir bankacı, bir parasal stratejist olarak girdim....''

Takvim