Abone Ol

Erdoğan'ın Dili Sürçtü: Suriye'yi İstikrarsızlaştırma...

Antalya Diplomasi Forumu'nda dış politikaya dair açıklamalarda bulunan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dili sürçtü. Erdoğan, konuşması sırasında "Suriye’yi istikrarsızlaştırma çabalarımızda uluslararası toplumdan beklediğimiz desteği alamadık" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın Dili Sürçtü: Suriye'yi İstikrarsızlaştırma...

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya Diplomasi Forumu'nda gündeme dair açıklamalarda bulundu. Konuşması sırasında Suriye konusuna da değinen Erdoğan'ın dili sürçtü. Kısa süreli hata, sosyal medyada çoğu kullanıcı tarafından fark edildi.

'SURİYE'Yİ İSTİKRARSIZLAŞTIRMA ÇABAMIZDA...'

Erdoğan, "Gerek terör örgütleriyle mücadelemizde, gerekse Suriye’yi istikrarsızlaştırma çabalarımızda uluslararası toplumdan beklediğimiz desteği alamadık" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın açıklamasından ilgili bölüm şu şekilde:

"Türkiye 252 dış temsilciliği ile dünyanın en geniş 5. büyük diplomatik ağına sahip ülke konumundadır. Barışa, istikrara katkı sağlamak için çaba harcıyoruz. Suriye'de halkın iradesini yansıtacak bir siyasi çözümün olması için var gücümüzle çalıştık. 10 yıldır 4.5 milyona yaklaşan Suriyeli kardeşimizi misafir ediyoruz. Suriye'de faaliyet gösteren PKK, DEAŞ gibi terör örgütlerine karşı sahada varlık gösteren ilk ülke biz olduk. DEAŞ'ın Suriye'deki varlığına büyük ölçüde son vererek Avrupa ve dünyanın güvenliğine katkı sağladık. Şu an itibariyle DEAŞ'ın 4500 mensubunu etkisiz hâlâ getirdik.

Gerek terör örgütleriyle mücadelemizde, gerekse Suriye’yi istikrarsızlaştırma çabalarımızda uluslararası toplumdan beklediğimiz desteği alamadık."

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Türk turizminin başkenti Antalya'ya hoş geldiniz. Davetimize icabet ederek foruma teşrif ettiğiniz için her birinize milletim şahsım adına teşekkür ediyorum. Bölgemizin ve dünyamın meselelerini konuşmak tartışmak ve bunlara çözüm bulmak için buradayız

Foruma Antalya'nın ev sahipliği yapması tesadüf değildir. Tıpkı Akdeniz gibi Antalya'da kültürlerin ortak yurdudur. Asırlardır her kültürden dinden barış içinde yaşatan Antalyamız diplomasının ev sahibi olmuştur.

Diplomasi insanlığın toplu halde yaşamaya başladığı dönem başlayan bir alandır. Savaş ve barış güçleri arasındaki dengeyi oluşturan diplomasi önleyicilik vasfıyla önemini sürekli artırmıştır.

İletişim teknolojileri, sosyal medya, internet ve artan küreselleşme ile birlikte diplomasinin alanı da şüphesiz genişlemiştir. Bugün diplomasi denilince devlet büyükleri arasında kapı kapılar arkasında gerçekleşen diplomasiden bahsetmiyoruz. Politika aktörleri kadar diplomasinin icra edildiği platformlar da değişiyor. Siyasetçiler ve diplomatlarla birlikte sivil toplum kuruluşları, medya, iş insanları ve öğrenciler de diplomasiye katılmıştır.

Dijital diplomasi de bu dönemin kazanımlarından biridir. Diplomasinin alanın bu denli genişlemesi gerilimlerinin azalmasını sağlıyor. Sıkılı yumrukları gevşetecek en etkili yol hala diplomasidir.

Uluslararası toplum salgının yıkıcı etkilerini yönetmede iyi bir imtihan veremedi. Birlemiş Milletler Güvenlik Kurulu tarihin en büyük sağlık krizini ancak 100 gün sonra gündemine alabildi.

AŞI AÇIKLAMASI

Aşı milliyetçiliğine fırsat verilmemesi önemlidir. Aşının şantaj, politika veya dikte aracı kullanılması yanlış. Yıl sonundan önce bitirmeyi hedeflediğimi yerli aşımızı tüm insanlıkla paylaşacağız.

Küresel sistemin üzerine inşa edildiği ana yapılar mevcut haliyle çözümün değil sorunun bir parçasıdır. Dünya 5'ten büyüktür demeye devam ediyoruz. 8 milyar insanın kaderi BM üyesi 5 ülkenin insafına bırakılamaz. 190 ülkeye bir süreliğine masada oturma hakkı veren, kendi kaderleriyle ilgili söz hakkı tanımayan bir sistem adalet üretemez. Güvenlik Konseyi'nin daha kapsayıcı bir yapıya kavuşturulması gerekiyor. Reform taleplerini dile getiren ülkeleri dışlamaya yönelik gizli - açık baskılar da olabilir. Türkiye ile söylenen eksen tartışmaları bu hazımsızlığın ürünüdür. Tüm insanlık adına hakkı ve adaleti sağlamaya devam edeceğiz. Bunun uzun bir süreç olduğunun bilincindeyiz.

Türkiye 252 dış temsilciliği ile dünyanın en geniş 5. büyük diplomatik ağına sahip ülke konumundadır. Barışa, istikrara katkı sağlamak için çaba harcıyoruz. Suriye'de halkın iradesini yansıtacak bir siyasi çözümün olması için var gücümüzle çalıştık. 10 yıldır 4.5 milyona yaklaşan Suriyeli kardeşimizi misafir ediyoruz. Suriye'de faaliyet gösteren PKK, DEAŞ gibi terör örgütlerine karşı sahada varlık gösteren ilk ülke biz olduk. DEAŞ'ın Suriye'deki varlığına büyük ölçüde son vererek Avrupa ve dünyanın güvenliğine katkı sağladık. Şu an itibariyle DEAŞ'ın 4500 mensubunu etkisiz hâlâ getirdik.

Gerek terör örgütleriyle mücadelemizde, gerekse Suriye’yi istikrarsızlaştırma çabalarımızda uluslararası toplumdan beklediğimiz desteği alamadık."