Abone Ol

Erdoğan: Faizi Düşürüyoruz Enflasyon da Düşecek

TRT canlı yayınına katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, faiz indirimi ve enflasyon hakkında açıklamalarda bulundu.

Erdoğan: Faizi Düşürüyoruz Enflasyon da Düşecek

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, katıldığı TRT canlı yayınında yıl sonu büyüme oranı için "Beklentimiz, 10'u bulacağız. Bizim tahminimiz asgari 10 ama üzerine de çıkabilir," dedi.

Erdoğan, "Faiz sebep, enflasyon neticedir. Faizi şu anda düşürüyoruz ve enflasyonun da inşallah düştüğünü hep birlikte göreceğiz," ifadelerini kullandı.

Erdoğan, "Küresel salgın döneminde her şeyden önce Türkiye özellikle çok farklı bir ayrışma ortaya koydu. Yıl sonu itibariyle de bu pozitif ayrışmayı devam ettireceği inancındayım. Bunu sadece biz değil OECD onlar da aynı şekilde söylüyorlar. Üçüncü çeyrekte de pozitif görümünü hamdolsun korudu. Bu beklentileri de aşarak böyle konuma gelmiş olması da aç kurtlar gibi bekleyenleri şaşırttı. Halbuki biz şaşırmadık. Sonunda da biz beklentimizi bulacağız. Ondan şüphe yok. Faizi düşürmek suretiyle yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme. Bu dört tane ana başlık bize büyümeyi getirecek. Bizim tahminimiz asgari 10 ama bunun üzerine de çıkabilir. Yıl sonu itibariyle enflasyon da kendisini gösterecek. Faiz sebep, enflasyon neticedir. Faizi şu anda düşürüyoruz, enflasyonun da inşallah düştüğünü hep birlikte göreceğiz," ifadelerini kullandı.

Erdoğan şöyle devam etti:

"Biz şu anda daha önce de olduğu gibi iki önemli destek paketi hazırladık. Bunlardan bir tanesi ilave istihdama destek paketidir, bir diğeri de imalata dayalı ithal ikamesi destek paketidir. 19 yıldır nasıl sanayicisi, esnafı, dar gelirlisine kadar milletimizin yanında durduysak, bu süreçte hiç kimseyi ihmal etmedik, etmeyeceğiz. Bu milletle biz iktidar olduk. 'AK Parti milletin partisidir' dedik ve böyle yürüdük. Küçük ve orta ölçekli işletmelerimize yönelik 50 kişinin altında çalışanı olan firmalarımızda istihdama katkıları sebebiyle her yeni istihdam için 100 bin liraya kadar krediye erişim imkanı sağlıyoruz. İŞKUR aracılığı ile bu paketten faydalanmak isteyen işletmelerimizin, SGK işçi ve işveren payları 12. ayın sonuna kadar kredi faizleri düşecek. Böylece faizsiz kredi imkanı sunacağız. Amacımız 10 milyar lirayı bulan krediden faydalanmasını sağlayıp 50 bin istihdamı açmak. Üretime ve ihracata öncelik veren yatırımları destekliyoruz. Üç, dört, beş ve altıncı teşvik bölgelerinde yer alan 58 ilimiz ile ilçelerinde yatırım yaparak istihdam oluşturacak girişimcilere müjdemiz var. Bu girişimcilerimizin Hazine destekli kredi kefaletiyle Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın vereceği 7 puana kadar faiz desteğiyle yatırım yapma imkanının önünü açıyoruz. İşletmelerimize, girişimcilerimize bu akşam buradan hayırlı olsun diyoruz.

"FAİZ ZENGİNİ DAHA ZENGİN YAPAR"

Zengini zengin yapan model faizciliktir. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar. Türkiye ne zaman yüksek faiz kıskacından çıkmak için adım atmışsa döviz kuru üzerinden manipülatif baskıyla karşı karşıya kalmıştır. Ülkemizin bu konuda cendereye sokulmak istenmesi bizim tarafımızdan önlenmiştir. Bu spekülasyonu ancak biz engelleriz. Kısa vadeli olarak ülkeye giren küresel fonlar var; yani sıcak para diyoruz. Bu sıcak para döviz kurunu geçici olarak düşürebilir. Ama bizim için ideal değildir. Bir süre sonra kur yükselir. Sürekli tekrarlanan bu süreç ülkenin kaynaklarını küresel sermayeye aktaran, ekonomiyi bağımlı hale getiren kısır döndü. Şu anda bunu yaşıyoruz aslında. Kur-faiz-enflasyon sarmalında yaşamayacağız. Yatırımı, üretimi engellemelerine müsaade etmeyeceğiz. Büyümeyi istikrarsız hale getirmelerine müsaade etmeyeceğiz. Kur manipülasyonla bizi tekrar çekmek istiyorlar. Bunu başaramayacaklar. Maliyet enflasyonu denilen bir tez var. Sıkıntı bu değil mi? Sanayicinin, yatırımcının en önemli engeli nedir? Maliyet enflasyonudur. Maliyetler ne kadar yükselirse yatırımdaki gücü de o kadar azalır. Tam aksine yatırımda gücünü arttıralım, uluslararası ihracatta o yatırımcı yarışa güçlü bir şekilde girsin. Türkiye'nin temel göstergeleri ekonomide çok güçlü. Dışarıdan birileri zayıf gösterme gayreti içine giriyor. Ülkemiz bu kısır döngüyü kırma noktasına gelmiştir. Bundan geri dönüş yoktur.

BATIDA DA VARMIŞ

Bu olay Amerika'da, Almanya'da, İngiltere'de son zamanlarda bu olay var mı? Var. Hepsi de bu kısır döngü içerisinde kıvranıyor. Bütün bunlardan Türkiye olarak hamdolsun büyük oranda sıyrılmış vaziyetteyiz. Yabancı yatırımcılar için artık uzun vade yatırımların zamanıdır. Önemli yabancı yatırımcıların büyük ölçekli yatırım için harekete geçtiklerini görüyoruz. Geçenlerde Ceyhan'da büyük bir tesisin kimyevi ürünler üretme noktasında 1 milyar 700 milyon dolarlık temelini attık. Burada yaklaşık 5 bin civarında istihdam olacak. Bu aynı zamanda cari açığımızı ciddi manada aşağı çekecek. Bunun arkasından bu bölgelerde Seyhan'da benzer bazı gelişmeleri takip edenler var. Biz de takip ediyoruz. Belki yadırgayanlar da olabilir. Türkiye'deki sermayenin temsilcisi konumunda olan STK'nın burada kalkıp da bize cevap yetiştirmeye kalkması çok manidar. Ben onlara diyorum ki, 'kamu bankaları kredi istiyorsanız vermeye hazır, mevcut yatırımlarınızı gelin güçlendirin'. Bizim derdimiz kur faiz sarmalı değil; tam aksine yatırımı yapacak güçlü yatırımcıları biz arıyoruz. Yeter ki bize güven veren yatırımcı olsun. Biz yeni ekonomi modeli ile artık yüksek faiz verecek, sıcak para çekme politikasını elimizin tersiyle itiyoruz. Birinci derecede kamu bankalarının yöneticilerine, 'düşük faizle, özel sektör bankaları ile faiz noktasında yarışa girmeyeceksiniz, düşük faizle yatırımcılarımızı teşvik edeceksiniz, ardından biz sizden bir şey bekliyoruz, istihdamı, üretimi arttıracaksınız. Uluslararası küresel sermaye ile ihracatta yarışa gireceksiniz'.

Şu anda ihracatta çok çok iyi konumdayız. Yıl sonuna kadar 220'nin üzerine çıkacak. Bunlar Türkiye'nin ihracattaki rekoru.

Her yiğidin yoğur yiyişi farklı. Yakın çevremde birçok insan bunları geçmişte de savundular. Altı sıfırı atıyoruz dediğimizde 'Taksim meydanında anırırım' diyenler vardı. Bunlar köşe yazarlarıydı. Hatta en yakınımda olanlar bile. Şu anda 'kurmayacağım' dediği halde parti kurdu. Şimdi onlarla övünüyor. 'Biz altı sıfırı attık' diyor. Ne zaman attın yahu! Başbakan olarak talimatı verdim. Şimdi onunla övünmeye başladı. Sen benim bakanımsın, karar merciim değilsin ki. Artık cari açık verip bu açığı dış borçla finansa eden değil, döviz kazanıp cari fazla veren hedefle hareket ediyoruz. Bu hedefe çok yakınız. İhracat, turizm ve diğer hizmet gelirleriyle döviz kazanarak mümkün olabilir. Faizleri arttırmanın çözüm olmadığını çözüm olmadığını daha önce görüp. Bize dayatılan yüksek faiz politikası yeni bir olay değil. Yerli üretimi yok eden yapısal enflasyonu kalıcı hale getiren bir model. Bu model sonu olmayan bir sarmal. Biz bu sarmala son veriyoruz. İhracatımızın ithalatımızı karşılama oranı yüzde 90'lara ulaştı. Mesele bu. Şu anda turizmde de hamdolsun hızla toparlanma süreci içerisindeyiz. Zaten olması gereken bu. Hizmet sektöründe böyle toparlanma olunca evelallah biz şu mevsimde turizmde Rusya'dan ciddi bir turist akını var, memnunlar da. Antalya şu anda maşallah hiçbir mevsimde görülmemiş Rus turist çekiyor. Tabii sayın Putin'le, Rusya ile olan dayanışmamız turist akınını da sağlıyor. Aylık olarak cari işlemler fazlası vermeye başladık. Yıllık cari açığımızı da hızla azaltıyoruz. Önümüzdeki yıl cari fazlaya geçeceğimiz anlaşılıyor.

"FAİZ DÜŞÜRMEYLE YENİ ADIMLAR ATACAĞIZ"

Ekonomik güvenlik ulusal güvenliğin parçasıdır. Türkiye ekonomisi güçlüdür. Makro göstergelirimiz ve son dönemdeki ekonomik performansımız gayet iyi durumdadır. Döviz kurunda gördüğümüz son hareketlerin ekonomik temeli olmadığı açıktır. Bunu anlayanlar var, anlamayanlar var. Üretim, yatırım, istihdam, ihracatı gelişen politikalarla ülkemizin giderek güçlenmesi, bağımsız politikalar izleyecek hale gelmesi elbette bazılarını rahatsız ediyor. Ana muhalefetin başındaki kişi ciddi manada rahatsız oluyor. MGK bu konuların görüşüldüğü yer olamazmış. Hakikaten bu kişi siyaseti anlamış değil, siyaseti bilmiyor, hala aynı yerde. SSK'yı batıran o zihniyet halaa aynı yerde. Sen zaten SSK'yı batırdın. Sen değil misin SSK hastanelerinde insanların morglarda öldükleri dönemin sorumlusu sen değil misin? Rahmetli Savaş Ay'ın programını hiç unutmuyorum. Adeta Bay Kemal'le dalga geçiyordu. 'Bunun sorumlusu siz değil misiniz' diye, o da topu başka yerlere atıyordu. Şu anda da aynı d urumda. MGK'da bunları görüşmeyeceğiz de nerede görüşeceğiz? MGK bu işlerin en hassas noktada görüşüldüğü, görüşüleceği yerdir. Türkiye eski Türkiye değildir. Ekonomik tehditlere pabuç bırakmaz, geçti onlar. Reel ekonomimiz bu tehditleri tamamen boşa çıkaracak güç ve kabiliyettedir. Bunun rahatlığıyla adımlar atıyoruz. Bu tehditlerin karşısında rahatlıkla durabiliyoruz. Döviz maniplasyonu ile bizi zayıflatmak artık mümkün değildir. Kararlılığımızı MGK'da teyid etmiş olduk ve daha sonra bunun açıklamasını da yaptık.

Faiz zengini daha zengini daha fakir yapar. Şu anda benim normal vatandaşım faiz sarmalı altında inim inim inler. Ana muhalefetin başındaki zat 'indirin 1'e biz destekleriz' diyor. Şu anda tek başıma bu tür kararı alma yetkim var mı, yok. Başından beri ilgili mercilere 'Merkez Bankası bağımsız değil' diyor. Sen bağımsız olmayan Merkez Bankası'ndan randevu talep etiğinde Tayyip Erdoğan bunu engelledi mi? İşin ahlaki boyutu da yok. Ziyaretten sonra tam aksi, Merkez Bankası'nı yıpratacak konuşmalar, açıklamalar yapar mı? 2016'dan bu yana bunarı tekrar tekrar söyledi. Yanında sözcü olan zat da aslında iyi bir faizcidir. Kendisi ise bu işlerden zaten anlamaz. Biz inşallah seçim öncesine kadar ciddi manada bu faizin düştüğünü, bu kuru tetikleyen yüksek faizin de düşüşü sebebiyle kurda da ciddi iyileşme olduğunu hep birlikte göreceğiz. Buna enflasyon da dahil. Enflasyon neticedir, faiz sebeptir. Bunu da neticesiyle göreceğiz. Tabii ki takvim veremem. Böyle bir süreç olacak. Muhalefetin faiz indirim konusundaki itirazları bizim doğru yolda olduğumuzun teyididir. Ben tezimin savunucusuyum. Küresel sermayenin dünyadaki geldiği yer ortadadır. Faizler dünyada ortadadır, enflasyon dünyada ortadadır. Özellikle kapitalist ekonomilerdeki duruma bakarak bunu söylüyorum. ABD'de, Avrupa'da faiz oranları ve enflasyona bakalım. Bizimle mukayese edilemeyecek derecede yüksek faizlerinin olduğunu, enflasyonlarının olduğunu görüyoruz. Ama bir bakıyorsun ölçümleme. Bunlarda faiz, enflasyon düşük. Ama küresel ekonomilerde faiz ve enflasyon yükseldi. Şu anda yüksek konumdayız, bir düşürme noktasına geldik. İnşallah bu düşürmeyle birlikte yeni adımlar atacağız.

Ülkemizi yüksek faizden kurtarmamız lazım. G-20'de 4,9 olarak gözüküyor, İngiltere 6,6, 7,4 olarak büyüme oranı Türkiye'nin malum. Rusya 4,3, Çin, 4.9. Hepsinden biz ayrışmış durumdayız. Gayet iyi bir konumdayız. Yılsonu itibariyle onlardan çok daha farklı bir yere geleceğiz. Derdimiz yatırımları ve yerli ürünleri desteklemek ve arttırmaktır.