Abone Ol

Erdoğan: Bu hafta sonu yine sokağa çıkmak yasak

Yeni tip Koronavirüs (Covid-19) tedbirleri kapsamında üçüncü kez telekonferans yöntemiyle toplanan Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan toplantı sonrası açıklama yapıyor.

Erdoğan: Bu hafta sonu yine sokağa çıkmak yasak

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen hafta 31 ilde uygulanan sokağa çıkma yasağının 17 Nisan gece yarısından 19 Nisan gece yarısına kadar bir kez daha uygulanacağını duyurdu.

Erdoğan, geçen hafta sokağa çıkma yasağı kararının açıklanmasının ardından vatandaşların marketlere ve fırınlara koşmasına ilişkin "Gereksiz kargaşanın yaşanmaması için gereken tedbirleri alacağız" derken, amacın 'virüsten korunmak' olduğunu, 'yaşanan olumsuzlukların bu gerçeği ortadan kaldırmadığını' söyledi.

Üçüncü kez telekonferans yöntemiyle düzenlenen Kabine toplantı sonrası açıklama yapan Erdoğan, yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgını sürecinde kamu bankalarının kredi desteklerini, kredi ve kredi kartı ödemelerini ödev Erdoğan, özel bankalara yüklenerek 'iyi bir imtihan vermediklerini' söylerken "Üzerlerine düşenleri yapmalarını bekliyoruz" ifadesini kullandı.

Erdoğan, Türkiye haricinde pek çok ülkenin başvurduğu IMF'nin destek paketine ilişkin de "Ülkemizi mihnet altına sokacak hiçbir dayatmaya boyun eğmeyeceğiz, Türkiye'yi bu cendereye sokmaya kimsenin gücü yetmeyecektir" şeklinde konuştu.

Erdoğan, 'mücadeleyi 83 milyon milletimizle veriyoruz' dediği konuşmasında medyadaki yayınlara ve muhalefetin açıklamalarına tepki gösterirken, "Bu tür hezeyanlara inanınız başka ülkelerde bir gün bile izin vermezler" dedi.

Türkiye'nin salgının başından itibaren en şeffaf ülkelerden biri olduğunu söyleyen Erdoğan, "'Kararlar yetkisiz kurumlarda mı alınıyor' gibi sorularla bu şeffaflığı bozmanın amacı bozgunculuk yapmaktır. Ülkemiz sadece Koronavirüs'ten değil aynı zamanda bu medya ve siyaset virüslerinden de inşallah kurtulacaktır" şeklinde konuştu.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Türkiye mücadelesini kararlılıkla sürdürüyor. Dünyayı pençesine alan bu salgının, sağlık, gıda, güvenlik başta olmak üzere etkilerini yakından takip ediyoruz. Ülkemiz uluslararası alanda takdir edilen olumlu yönde ayrışma içerisindedir. Hastalığın tedavilerinde, hastane, doktor, personel, malzeme, ilaç gereç gibi hususlarda iyi durumdayız, hiçbir eksiğimiz yoktur.

"Ücretsiz maske dağıtımını çeşitli kanallardan sürdürüyoruz. 83 milyonluk bir ülkede böylesine büyük hizmetleri yürütmek kolay değildir. Mutlaka aksaklıklar oluyordur. Önemli olan aksaklığın yokluktan kaynaklanmamasıdır. Pek çok ülkede maske gibi en basit ürünlerin bırakınız tüm vatandaşlara dağıtımını, sağlık personeline temininde zorluk çekiyor.

Bu bakımdan hamdedecek bir konumda bulunuyoruz. Her vatandaşımıza ücretsiz maske dağıtımı uygulamamız sürüyor. Bugüne kadar eczanelerden dağıtılmak üzere 32 milyon vatandaşımıza sağlık bakanlığı tarafından doğrulama kodu gitmiştir. Bu rakam perşembe günü 39 milyona çıkacaktır.

"Hastalığın seyrinde tedavi için kullanılan kimi ilaçların hammaddesi alınarak ülkemizde üretimi konusunda sıkıntı yaşamıyoruz. Sağlık kuruluşlarımız teşhis, tedavi, yoğun bakım üniteleri olarak salgınla başa çıkacak kapasitededir. 81 ilimizde 240 bin yatağa sahibiz. Avrupa'nın en fazla yoğun bakım yatağına sahip ülkesi Almanya'da bile bu rakam 30'u bile bulmuyor.

"Yeşilköy ve Sancaktepe'de biner yataklı iki hastane kuracağımızı ifade etmiştim. Bunların çalışmalarına başladık. Hadımköy'de 100, Derince'de 250 yataklı yeni hastaneler kuruyoruz. Başakşehir Şehir Hastanemizi ilk kısmını 20 Nisan, ikinci kısmını 15 Mayıs'ta açıyoruz.

Pendik Araştırma Hastanesi de hasta kabulüne başlamıştır. Günlük toplam test sayısında dünya sıralamasında en başlardaki grupta yer alıyoruz. Testte toplamda 410 binin üzerine çıktık. Test oranımız, vaka oranımız hamdolsun aşağı yönlü. Ölüm oranının düşüklüğü bakımından da ön sıradayız. Şu ana kadar taburcu hasta sayımız 5 bine yaklaştı.

"Türkiye salgını en hızlı şekilde kontrol altına alan ülkelerin başına geliyor. Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere uluslararası kuruluşlar ülkemizi mücadelede örnek gösteriyorlar. Bizden destek isteyen her ülkenin çağrısına imkanlarımız nispetinde cevap vermeye çalışıyoruz.

"Acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyabiliyorsan insansın, bu söze uygun şekilde elimizdekilerini tüm dostlarımızla paylaşıyoruz. 34 ülkeye malzeme ulaştırdık. Önümüzdeki günlerde de bu desteği devam ettireceğiz. İlaç ve ilaç hammaddesi konusunda ülkemize katkı veren dostlarımıza bir kez daha teşekkür ediyoruz. Bilim insanlarımızın ve ilgili kurumlarımızın değerlendirmeleri ışığında aldığımız tedbirleri sürekli güncelliyor, geliştiriyoruz.

"Hafta sonu alınan 30 büyükşehirle ilgili sokağa çıkma yasağı bu tedbirlerle ilgilidir. Yasağın açıklandığı ilk saatlerde kimi yerlerde yaşanan gereksiz kargaşanın yaşanmaması için gereken tedbirleri alacağız. Sahilleri, piknik alanlarını dolduracak vatandaşlarımızı virüs tehlikesinden korumak amacımızdır.

"Yaşanan olumsuzluklar bu gerçeği ortadan kaldırmıyor. İçişleri Bakanımızın bu konudaki sorumluluğu üstlenerek gösterdiği hassasiyeti takdirle karşılıyorum. Ancak istifasını kabul etmeyerek kendisinin görevini sürdürmesini istedik.

"Terörle mücadele, afetler ve son olarak Koronavirüs'le mücadelede başarılarına yakınen şahit olduğumuz sayın bakanımız görevine devam ediyor. Cumhur İttifakı olarak verdiği destekten ötürü sayın Bahçeli'ye şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.

"Hafta sonu sokağa çıkma yasağını önümüzdeki dönemde de sürdürme kararı aldık. 17 Nisan ve 19 Nisan saat 24.00'e kadar sokağa çıkma yasağı uygulanacağını şimdiden vatandaşlarımıza duyurmak istiyorum.

"Dünyada hem salgının düzeyi, hem de alınan tedbirler konusunda Türkiye kadar şeffaf davranan pek az ülke var. Bazı gazete ve yazarların yaptığı ülkemizin bu kritik dönemdeki mücadelesine katkı sağlamak yerine hepsi de yalan ve yanlış bilgilerle sürekli kin kusmak virüsten daha tehlikeli bir hastalığın işaretidir.

Kararlar yetkisiz kurumlarda mı alınıyor gibi sorularla bu şeffaflığı bozmanın amacı bozgunculuk yapmaktır. Her gün karanlık ve kirli zihniyetlerinin ürünü yayınlarla milletimizin kafasını bulandırmaya, gönlünü karartmaya çalışan bu tür hezeyanlara inanınız başka ülkelerde bir gün bile izin vermezler.

"Türkiye'de demokrasi, çoğulculuk sıkıntı değil; demokrasinin istismarı, ideolojik bağnazlığın gözleri kör etmesi sorunu vardır. Milletimizin moralini bozmak için gece gündüz çalışanlar, terör örgütleri, medyası, siyasi teşekkülleriyle gün gelecek fitne ve nefret çukurlarıyla boğulup gideceklerdir.

"Bunlara diyorum ki, düşün artık milletin yakasından. Her darbenin, her kargaşanın, her kaosun arkasında siz vardınız. Milletin onuruna yapılan her saldırının tetikçisi sizdiniz. Artık bu devir sona erdi. Ülkemiz sadece Koronavirüs'ten değil aynı zamanda bu medya ve siyaset virüslerinden inşallah kurtulacaktır.

"Yıllardır yaptığınız işin adı gazetecilik değil, felaket tellallığıdır. Ülkemiz sadece Koronavirüs'ten değil, bu medya ve siyaset virüslerinden de inşallah kurutlacaktır. CHP Genel Başkanı'nın ne dünyadan, ne Türkiye'den ne de kendi belediyelerinden bihaber olduğunu gösteren görüntüleri ben milletimizin takdirine bırakıyorum. Umarım hekimlerimiz bu hastalığa da tez zamanda karşılığını bulur.

"Türkiye şartlar ne olursa olsun her bir vatandaşının can ve mal güvenliğini temin gibi sağlık, gıda, temizlik malzemesi gibi ihtiyacını da karşılayabilecek güce sahiptir. İstihdamı korumak, gelirini kaybedenlere sahip çıkmak, esnafı ve sanatkarı ayakta tutmak, üretimi desteklemek için her türlü önlemi alıyoruz. Vefa sosyal dayanışma gruplarının nasıl ev ev dolaştıklarını gördünüz.

"Fırınlarımız nasıl vatandaşlara ulaştı gördünüz. İş bilenin, kılıç kuşananındır. Bugüne kadar toplamda 4,5 milyona yakın vatandaşımıza doğrudan nakit desteği sağladık, sağlıyoruz. 3 ay boyunca işten çıkarmaların önüne geçiyoruz. Faaliyetlerine ara veren işletmelerin istihdamı devam ettirmelerini sağlama amacıyla kısa çalışma ödeneğini devreye soktuk. Esnaf sanatkarlarımıza ve kobilerimize yönelik finansman desteğine başvurular 290 bini buldu. Bunun 160 biniyle ilgili süreç tamamlanarak 4 milyar 100 milyon liraya yakın kaynak tahsisi yapıldı.

"Kredi Garanti Fonu destekli işe devam finansmanı için başvurular da 66 bini aştı. 35 bin firmaya 30 milyar liraya yakın finansman tahsisi yapıldı.

"Özellikle kamu bankaları, kurumsal ve ticari işletmelerin yaklaşık 21 milyar liralık borcunu öteleyerek piyasayı rahatlattı. 800 bin vatandaşımızın kredi borçları da talepleri üzerine kamu bankaları tarafından ötelendi. Halkbank 375 bin esnafımızın önümüzdeki ayda vadesi gelecek 3,5 milyar liraya yakın taksit ödemesini erteledi. Çiftçileri, hayvan yetiştiricileri desteklemek için tüm imkanları kullanıyoruz.

"Salgın sebebiyle dünyada yaşanabilecek tarım ve gıda ürünleri sıkıntısından türkiye'nin etkilenmemesi için tüm tedbirleri alıyoruz. Kamu olarak tüm imkanlarımızı seferber ederken, maalesef özel bankalar hiç de iyi bir imkan vermiyorlar. Ülkemizin içinden geçtiği bu zor dönemde özel bankaların da üzerlerine düşenleri yapmalarını bekliyoruz. IMF programı başta olmak üzere ülkemizi mihnet altına sokacak hiçbir dayatmaya boyun eğmeyeceğiz, Türkiye'yi bu cendereye sokmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. hiçbir kesimi sahipsiz bırakmamakta, ortaya çıkan yükü adil şekilde paylaşmakta kararlıyız.

"Milletimiz Tekalif-i Milliye emirlerine sahip çıkarak vatanının kurtuluşu için fedakarlık yapmıştı. Bugün de milletimiz Biz Bize Yeteriz kampanyasına katkıda bulunarak aynı asil tavrı gösteriyor. Bunlar gönüllü kampanya. Toplam bağış tutarı 1 milyar 612 milyon lira oldu. Milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. türkiye ilhamını medeniyetinden alan bir devlettir.

Bizim medeniyetimizde insana hizmet için çalışmak mukaddes bir görevdir. Bugün bu mücadeleyi 83 milyon milletimizle veriyoruz. Yeter ki kurallara uyarak bu dönemi en az kayıpla ve en kısa sürede geride bırakabilelim. Ondan sonra hep birlikte feraha kavuşacağız.

Gün bu salgınla mücadele ederken, dağlara yasalanırcasına sabrımıza yaslanma günüdür. Acımızı birlikte kalbimize gömüyor, ümidimizi birlikte taze tutuyoruz. Sabrımızı da birlikte zafere dönüştürmek için elimizden geleni yapıyoruz.

"Sizlere evde kalın, kurallara uyun derken nasıl zorluklarla karşı karşıya olduğunuzu biliyoruz. Okulunu, arkadaşlarını, öğretmenlerini özleyen evlatlarımızın ızdırabı bizim de ızdırabımızdır. Dostlarıyla kucaklaşamayan, namazını camiide kılamayan vatandaşımızın sıkıntısı bizim de sıkıntımızdır.

Şu güzel bahar günlerinde sabah yürüyüşüne çıkamayan, parkalarda millet bahçelerinde vakit geçiremeyen emekliliklerimizin burukluğu bizim de burukluğumuzdur. Gençlerimizin yaşadığı zorluğu çok iyi biliyoruz. Her vatandaşımızın sıkıntısı bizim de sıkıntımızdır.

İnşallah az kaldı, kara gün kararıp kalmaz. Bu kara gün sadece milletimizin değil, bütün dünyanın kara günleridir. İnşallah bu günler geçtikten sonra hayatımızı daha anlamlı, bereketli geçireceğiz."