Abone Ol

Ekrem İmamoğlu’ndan su zammını engelleyen AKP ve MHP’ye: Ucuz kahramanlık..

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, belediye meclisinde İSKİ'nin su zammı teklifinin AKP ve MHP oylarıyla reddedilmesine, "Ucuz kahramanlık" diyerek tepki gösterdi.

Ekrem İmamoğlu’ndan su zammını engelleyen AKP ve MHP’ye: Ucuz kahramanlık..

CHP grubunun ret kararına ilişkin olarak 'İSKİ'yi batırmaya yönelik bir karar' değerlendirmesini de değerlendiren İmamoğlu, "Batırma zaten ona gücü yetmez. 370 de olsa ona gücü yetmez meclis üyelerinin. Kimsenin haddine değil. O tedbirleri alacak seviyedeyiz. Neler yapılabilir bakacağız" dedi.

Öte yandan dün Ankara'da gerçekleştirilen Kanal İstanbul Projesi programıyla ilgili de konuşan İmamoğlu, karşı olduklarını söyledi. "Türkiye'nin bir şehri bu denli alabora edecek, mahvedecek bir projeye gereksinim yoktur" diyen İmamoğlu, "Neresinden tutsak elimizde kalır.

Bugüne kadar ihanetleri yüzle çarpın. Bu paralarla İstanbul'un deprem sorunu çözülür" ifadesini kullandı. İmamoğlu söz konusu bölgenin deprem riski yüksek havzaya yakın olduğunu belirterek, "Depreme en yakın havzanın olduğu noktadan bir kanalla Avrupa Yakası'nı ikiye bölüyorsunuz. Stratejik olarak ulaşılmaz bir ada oluşturuyorsunuz, depremin etkilerini güçlendiriyorsunuz" sözlerini kaydetti.

İmamoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Talihsiz bir gündü. Biraz ucuz kahramanlık. Ucuz olduğu kadar da anlamsız bir siyasi hareket. Üzülerek yaşananları akşam dinledim arkadaşlarımdan. Zira tümüyle gerçekle uyuşmayan ne yapmak istediklerinin anlaşılmayan bir karar süreci işlettiler. Birincisi şunu söyleyelim; zamma karşı olmak diye bir kavram üzerinden önce gidelim. Hangi zamma karşısınız?

Elektrik, akaryakıt, doğalgaza mı karşısınız. Tüm bu zamları üst üste koyduğunuzda Türkiye’de ortalaması yüzde 50’nin üzerinde. Siz siyasi olarak zam yapılmasına karşı iseniz, ki AKP grubunun siyasi üslerinden talimat almadan hareket etmedikleri ortadadır. Nettir bu. Kendileri de bunu bilirler. Dolayısıyla bu talimat süreci böyle işletildiyse, talimat verenlere keşke İstanbul’u düşünen meclis üyeleri şunu sorsalardı: Siz niçin akaryakıtta zam yaptınız?

Ankara’daki milletvekilleri. Orada ve İstanbul meclisinde AK Parti üyeleri çoğunluk. Siz niçin orada akaryakıt, doğalgaz zammına karşı olmadınız? Milletle alay mı ediyorsunuz?

"Şov yapmanın İstanbul’a hiçbir faydası yok"

Kapılarına su zammı, afiş bırakmalar bunlar çok komik işler. Vatandaşın aklıyla alay etmeyin. Bu zammı yapılmasını istemediniz mi? Ben de sizi davet ediyorum, Ankara’daki milletvekillerimize seslenin bu millet adına bütün zamları geri alsınlar. Bizim bir sorunumuz yok o zaman, kâra geçeriz. Bütün bu bahsettiğim etkin zamları geri alsınlar o zaman.

İSKİ de rahatlasın millet de rahatlasın. Böyle bir sorunumuz yok. İkinci boyutu, verilen teklif o kadar masum ki. Biz istemeyiz zam yapmak ancak onu bile yaparken toplumu düşünerek yaptık. Az tüketenin zammı yaşamayacağı, çok tüketenin daha fazla ücret vereceği üç kademeli bir fiyat tarifesini devreye sokmak adına bir öneri oluşturdu benim arkadaşlarım Bunları görmezden gelip, şov yapmanın hiçbir faydası İstanbul’a yok.

"Bununla yüzleşsinler"

Bakın İSKİ’nin bütçesini konuşuyoruz. İSKİ yatırım yapacak. İSKİ İstanbul’u nasıl devraldı? Sayın Cumhurbaşkanı’nın ifadesi ile, ‘biraz kuraklık yaşayınca su sorunu yaşayacak’ tereddüdünü ortaya koydu. Haklılar. Çünkü biz öyle bir İstanbul devraldık. Haklılar. Daha önce seçimde söyledikleri gibi 2040’a kadar, 2071’e kadar nüfus 30-35 milyon da olsa su sorunu yaşamayacak bir İstanbul devralmadık. Önce bunun la bir yüzleşsinler.

"Melen Barajı neden hâlâ yapılmadı? AKP'li meclis üyeleri bunu neden sormuyor?"

Hatta 7 gün sonra, 3 yıl geçmiş olacak. Sayın Veysel Eroğlu’nun, geçmişteki Devlet Su İşleri’nin bağlı olduğu bakanlığı yöneten sayın bakanın kendi ifadesi var. 2016, 7 Aralık şu saatte Melen Barajı hizmete girecek’ diye. Biz geldiğimizde göreve çoktan Melen Barajı, yaklaşık 9 milyon metrekare su toplama alanı olan Melen Barajı suyla dolu olmalıydı. İstanbul’a su basıyor olmalıydı.

Orada su basmayla ilgili işlem bitmiş, enerji ile yatırımlar yapmaya hazır, her şey hazır, ama ortada baraj yok. Niye yok? Niçin yapılamıyor? Bunları niçin sormuyorsunuz? İstanbul'u bu kadar düşünüyorsanız İstanbul'un kıymetli Meclis üyeleri, bunu niye sormuyorsunuz? Milyarlarca lira harcandı. Yine onun tamiri için 600 milyonun üzerinde yine harcamalar yapılacak. Bunları niye sormuyorsunuz?

Bu gecikmeyi yaşatanlara, İstanbul'u birazcık kuraklı yaşandığında sorun var diye, sanki bunun da meshulü bizmişiz gibi, beş aydır görevdeyiz. Biz size güvenerek devraldık. Çok mutlu bir şekilde İSKİ'yi devraldık. Ama olmadığını siz de söylüyorsunuz. Dolayısıyla günün sorununda zam konusu tümüyle bir ucuz kahramanlıktır. Tarihe geçmiştir. Üzücüdür.

"Düzelteceğimiz vakitler gelir"

Biz tedbirler almaya, süreci analiz etmeye, bir taraftan bütçenin geçtiği yerde zammı reddeden anlayışla ne yapmak istediklerini hukuken de anlamaya çalışacağız. Arkadaşlarım inceliyorlar. Bu ucuz kahramanlıklarıyla onları baş başa bırakıyoruz. Çok randımanlı bir öneriydi. Kaldı ki yıllarca bu şehre pahalı su tükettirmiş bir iktidarın dönemine de biz son verdik.

Suda indirimi biz yaptık. Ama o ara dönemde benim elimden görevin bir süreliğine alındığı dönemde onu bile yanlış geçirdiler. Kademeyi ortadan kaldırdılar. Az tüketene çok fatura, çok tüketene az faturayı devreye soktular. Biz onları da düzeltecektik ama düzelteceğimiz vakitler gelir."

Soru-Cevap

"(Hukuki olarak inceliyoruz dediniz. Bu kararı mahkemeye götürmek söz konusu olabilir mi?) Elbette Meclis karar almıştır. İstanbul en kıymetli iştiraklerinden olan İSKİ'nin bütçesi geçmiştir. Bizim bütün çelişkileriyle, önerileriyle, uyarılarıyla hak hukuk hangi yetkiler var kamu lehine bunu elden geçirip ona göre bakmamız gerekiyor.

"(Tevfik Bey mayıs ayında indirim kararı aldık. Bir sonraki kararı da bir sonraki mayıs ayında yapacağız. Altı ay geçmeden büyük indirim oldu. Bir sonraki yıla kadar zam beklenemez mi?) Bizim zaten aldığımız zam ocak ayından itibaren devreye girecekti. Konuştuğumuz şey 4 aylık şov için gereksiz bir iş. Bu tamamen algı yaratmak.

Tevfik Bey uzman değil. O siyaset yapıyor. İyi de yapamıyor ama yapıyor. Uzmanların ortaya koyduğu raporlara itibar edin."

"(CHP grubunun İSKİ'yi batırmaya yönelik bir karar' değerlendirmesi oldu. İSKİ mali açıdan risk altında mı?) Batırma zaten ona gücü yetmez. 370 de olsa ona gücü yetmez meclis üyelerinin. Kimsenin haddine değil. O tedbirleri alacak seviyedeyiz. Neler yapılabilir bakacağız. Dün ortaya konulan cümleler siyasi sözler elbette bizim arkadaşlarımızı bağlamaz. Batma diye bir şey yok. Tedbirler alacağız. Dün yapılan ucuz kahramanlıktır."

"(İSKİ'nin bütçe kitapçığındaki su zammı tarifesi ile Meclis'te revize edilen tarife arasında farklılık var. Niçin revize yapıldı?) Olabilir. Arkadaşlarım bir tarafta bürokrasi çalışmış, bir tarafta siyasi insanların yorumları katılmış. Bu mümkün. Bu dosya Meclis'e sunulalı 20 gün olmuş. Herkes katkı sunacak. Zaten amaç katkı sunmak. Bana geldiler bir hafta önce, böyle bir şey yapsak daha doğru olur dediler. Çok iyi olur dedim. Bunu AK Parti ile de görüşmek istiyoruz dediler. Çok çok iyi olur, ortak olsun dedim.

Zaten amaç olan iyi şeyleri büyütüp geliştirmek. Yoksa doğruya yanlış demek değil. Örneğin İSKİ'yi överken herkes dikkat edecek. Ya da överken 40-50 yıllık sorununu çözdük derken bir yandan da bak yağmur yapmadı, kuraklık oldu, tehlike çanları çalıyor diye saçma sapan gazetelerde manşetler atanların o cümlelerine vesile olmamak lazım. Meclis iyileştirme yeri. Karşı tarafla da bu bilgiyi paylaştılar. Karşı taraf bakıyoruz, inceliyoruz dedi. Son gün bu kararlar ortaya çıktı. Sanırım talimat bu yönde gelmiş."

Kanal İstanbul projesi tepkisi: Akıl tutulması, kente ihanet; bu işin sonu referanduma kadar gider

"(Ankara'daki Kanal İstanbul toplantısı yorumu) İBB, tümüyle karşı olduğunu açıkladı. Çünkü Türkiye'nin bir şehri bu denli alabora edecek, mahvedecek bir projeye gereksinim yoktur. İşin maddi boyutunu bir kenara koyalım. Önce şunu söyleyelim, doğayı tahribat açısında, şehrin erişimini, ulaşımını, yaşamını alabora edecek böyle bir yatırımın İstanbul'a oluşturacağı travmaları, bugüne kadar ihanet ettik denen kavramların yüz katı.

Bu kadar derin bir sorundur. Bunu herkes görüyor. Ben o sürecin içinde buna olumlu bakıyorum diyen tek bir insanın vicdanı bile akşam kendisiyle baş başa kaldığın da ağlıyor, ben eminim. Böyle bir ihtiyacı yok İstanbul'un. Geçmişte Marmara Denizi'ne üç dört tane adayı koyanlar, hafriyatlardan ada yaptılar, o adaların üzerinde 3-4 milyon dolara satacağız diye yurt dışında pazarlama yapanlar, akıl tutulması. Deprem kuşağına ada yapıyorsunuz.

Depreme en yakın havzanın olduğu noktadan bir kanalla Avrupa Yakası'nı ikiye bölüyorsunuz. Stratejik olarak ulaşılmaz bir ada oluşturuyorsunuz, depremin etkilerini güçlendiriyorsunuz. Neresinden tutsak elimizde kalır. Bugüne kadar ihanetleri yüzle çarpın. Bu paralarla İstanbul'un deprem sorunu çözülür. İstanbul'a 50 bin binanın çok riskli raporu var. Bende yok bu. Benden önceki yönetimin hazırladığı rapor bu. Siz İstanbul'da depremi çözememiş basiretsiz bir dönemi yaşatmışken, İstanbul'a belki de 100 milyar kendi keşifleriyle ilgili, fikirleri olduğunu da düşünmüyorum, 1,5 milyar metreküp hesaplamaya göre hafriyat var.

Yapılan toplantıda hiç kimse bununla ilgili konuşmamış. Devlet Su İşleri de buna akrşı çıkmış. Doğru hiçbir teknik kurumun buna olumlu rapor verme hakkı yok. Akıl ve bilim! Biz çölün ortasında kurulan bir kent değiliz. Çölün ortasında parayla kurulan bir kent değiliz. Bu kent Allah'ın bir lütfu. Bu şehre ihanet ettirmeyeceğiz. Bu şehrin iradesini her ortamda savunmaya söz verdik. Bütün detayları oturup kamuoyuyla tartışalımT Bu işin sonu referanduma kadar gider."

"Şu anda bu ülkede ekonomik sorunlar var. Her gün travmalar yaşanıyor. işsizlik almış başını gidiyor. Ta 2011'de çılgın proje dedikleri işi yine servis ediyorlar. Millete soralım noktasına getirelim. Bütün akademisyenler, ülkesini seven herkes bu işi tartışsın sonra da halka soralım."

"(Maslak'ta yarım kalan gökdelen projesi) Konuştuğumuz işlerin içinde devede kulak gibi olsa da çok önemli bir unsur. İstanbul'un silüet kavramları yerle bir olmuş durumda. Buna benzer önümüzde çok konu var. Verilen karar ne, İBB hafızasında neler var bu konuda çalışıyoruz."