Abone Ol

Bahçeli'den Arınç'ın damadıyla ilgili soruya ilginç cevap

MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalar yaptı.

Bahçeli'den Arınç'ın damadıyla ilgili açıklama

MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında Bülent Arınç'ın damadı Ekrem Yeter'in tutuklanmasıyla ilgili konuştu.

Bahçeli'ye gazeteciler konuyla ilgili olarak 'FETÖ'nün siyasi ayağıyla ilgili olarak Bülent Arınç'ın damadı tutuklandı, ne diyorsunuz yeterli mi?' diye sordu. Bahçeli'nin bu soruya cevabı ise "Onun yeterli olup olmadığını Ankara Savcısına sorun" şeklinde oldu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ayrıca, Almanya askerlerinin İncirlik’ten çekileceği kararına ilişkin “Durduğunuz kabahat, hepinize uğurlar olsun.Yetmezse, Konya’dan da tası tarağı toplar en yakın zamanda Ürdün’e mi gidiyorsunuz, Fizan’a mı gidiyorsunuz, ardınıza bakmadan çeker gidersiniz” ifadelerini kullandı.

Bahçeli'nin konuşmasının satır başları şöyle:

Milliyetçi, ülkücü hareket varsa tertemiz vatan evlatları vardır ve ayaktadır. Doğrudur, ülkemiz devasa sorun bağları arasında sıkışmıştır. Hiçbir vatandaşımız yarınından, ötesinden emin değildir. Milletçe kenetlenmekten başka seçeneğimiz yoktur. Zira Türkiye'yi hedefine alan pek çok tuzak ve oyunun varlığı gün gibi meydandadır. Uzun vadeli hesaplar tekrar güncellenmiş, adice, aniden devreye alınmıştır. Karanlık çevreler dur durak bilmeden kanlı faaliyetlerini ilerletmişlerdir. Terör bumerang gibidir. Tutan eli mutlaka kıracak, destekleyicileri geri dönüp çarpacaktır. Dünya terörü konuşmaktadır, anlaşılan odur ki daha uzun bir süre de konuşacaktır. Terör demek; canilik, cinayet, cehalet demektir. Terörizm kör bir testere, terörist ise kendi türüne kastetmiş seri bir katildir.

KÜRESEL TERÖR SALDIRILARI

Son bir hafta içinde dünyanın farklı bölge ve ülkeler peş peşe kana bulanmıştır. 20 Mayıs'ta Bağdat'ta, 31 Mayıs'ta Kabil'de, 3 Haziran'da Manila'da terör çok sayıda cana malolmuştur. Ayrıca 3 Haziran'ı 4 Haziran'a bağlayan gece de Londra'da acımasız bir terör saldırısı yaşanmış, 7 kişi hayatını kaybederken 48 kişi de yaralanmıştır. Birleşik Krallık'ta hayat sanki durmuş, insanlar olası eylemlerden dolayı evlerine kapanmıştır. Terör saldırısına maruz kalan ülkelere taziyelerimi iletiyorum. Ancak hala küresel bir inisiyatif alınamamasından da kaygı duyduğumu belirtmek istiyorum. Londra'da, Berlin'de Paris'te istisna olan terör, Kabil'de, Şam'da, Hakkari'de, Şırnak'ta olağandır.

'TERÖR HER YERDE TERÖRDÜR'

Batı başkentlerinin derin sessizliğe gömülmesi unutulması imkansız olan iki yüzlü bir tavırdır. Hans ölürken, John ölürken dünya ayağa kalkar ama Mehmet ölürken kimseden çıt çıkmaz. Londra patlarsa, Paris kurşunlanırsa muazzam bir itiraz çığlığı yükselir, İstanbul bombalanırsa derin bir sükut cihana yayılır. İnsan her yerde insandır, terör de her yerde terördür. Önümüzdeki dönemde daha fazla kan akacak, daha çok bedel ödenecektir. Yer kürenin her köşesinde faal bulunan tüm terör örgütlerine 'artık yeter' deme vakti gelmiş, hatta geçmektedir. Ya insanlık onurunu savunacağız, ya da insanlığın uçuruma yuvarlandığını göreceğiz. Ya başaracağız, ya da hep birlikte haybetmeye mahkum kalacağız. Bu meselenin orta yolu kalmamıştır. Çıkış tektir. Sırt sırta vermek kaçınılmaz bir ihtiyaçtır.

ALMAN BAKANA SERT SÖZLER

Almanya'nın bir yanda FETÖ'cülere destek ve himayesi, diğer yanda PKK'ya kol kanat germesi, ilişkileri geren meydan okuma halidir. Almanya Dışişleri Bakanı'nın suya sabuna dokunmayan sözleri, kuşku ve tereddütlere olanak sağlamıştır. Dost ve müttefik bir ülkenin terör örgütünün propagandasına suskun kalması hiçbir açıdan meşru ve hukuki sayılamayacaktır. Bu soruların netliğe kavuşma zarureti vardır. Aksi halde iki ülke ilişkilerinin düzelme şansı çok az olacaktır. 400'den fazla FETÖ'cü Almanya'ya iltica talebinde bulunmuşken, Almanya'nın damgalı hainleri görmeyip, sözde bir gazeteciyi mesele yapması kabul edilir bir şey değildir. Terör yandaşı gazeteci ki, Kandil'e gidip teröristlerle röportaj yapan, Kürtler katledliliyor yalanını dünyaya servis eden ajan provokatördür.

En büyük delil 249 vatan evladını şehadeti 2195 vatan evladının yaralanmasıdır. Delil 15 Temmuz gecesindeki tüm Türkiye'dir. Türkiye'de tutuklu bulunan sözde gazeteci ile ilgili kararın siyaset tarafından verilmesi nasıl beklenmektedir. Teröristlerin iltica talepleri konusunda topu mahkemelere atan Alman siyaseti, söz konusu gazeteci ile ilgili kararın nerede verileceğini sanmaktadır.

'İNCİRLİK ÜSSÜ YOLGEÇEN HANI DEĞİL, UĞURLAR OLSUN'

Türkiye Cumhuriyeti egemen bir devlettir. Ona buna pabuç bırakmayacaktır. İncirlik Üssü Adana'dadır. Yolgeçen hanı da değildir. Gizli hedefler için basamak yapacağız yer de değildir. İncirlik ziyaretine verilmeyen izni eleştirmek abesle iştigaldir. Hükümetin haysiyetli tavrı bize göre son derece isabetlidir. Türkiye'nin neyi nasıl anlayacağını tespit makamı bir yabancı hükümet mensubunun işi ve görevi değildir. Biz anlayacağımızı anladık, göreceğimizi de zaten gördük. Varsa, aklını kendine saklamalıdır. Alman askerleri önümüzdeki hafta çekileceklermiş. Durduğunuz kabahat hepinize uğurlar olsun. Niye zaman kaybediyorsunuz? Yetmezse Konya'dan da tası tarağı toplar en yakın zamanda Ürdün'e mi gidiyorsunuz, fizana mı gidiyorsunuz, ardınıza bakmadan çeker gidersiniz.

RAKKA OPERASYONU

"Bir terör örgütü ile aynı türden bir başkasını kullanarak mücadele etmek ne akla ve de hukuka uyacaktır. IŞİD'e yönelik harekatta Suriye Demokratik Güçleri asıl elemandır. Asıl gövdesini de YPG teşkil etmektedir. Rakka operasyonunun temeli sakattır. ABD, YPG'ye verilen silahların ayrıntısının paylaşılacağını duyurmuştur. Bu kapsamda aklımıza takılan sorular vardır. Silahların ülkemizle paylaşılmasının anlamı nedir? ABD, kulağının üstüne yatıp 'verilen silahları paylaşacağız' diyor. Bunların her yeri şeffaf olsa ne yazar, olmasa ne çıkar. Kato Dağı'na bakmak, çıkan silahları incelemek kafidir. Dağlarımız silah ve cephanelik haline dönüştürülmüştür. Bu silahları kim temin etmiştir. Kato Dağı sanki silah fabrikası, sanki hain panayırıdır. Sınırımızın hemen dibinde YPG'ye sunulan cinayet silahları çok geçmeden ülkemize sokulmaktadır. Dağlarda mesken tutmak için çırpınanlar, Türkiye'yi acıya ve gözyaşına boğan alçaklardır. Mücahir alanlardaki karamboldan istifade ederek sınırlarımıza yaklaşmayı göze alanlar, tavsiyem odur ki kefenlerini de beraberinde getirmeliler.