Abone Ol

Depremzede kimsesiz çocuklar tarikatların eline mi bırakıldı?

Kimsesiz depremzede çocukların, İHH’nin villasına yerleştirildiği ileri sürüldü. Vakıf iddiaları yalanladı. Bakanlık, “Refakatsiz çocuk yok, istismara rastlamadık” dedi. Muhalefet, “Endişeliyiz” açıklaması yaptı.

Depremzede kimsesiz çocuklar tarikatların eline mi bırakıldı?

Kahramanmaraş’ta meydana gelen iki ayrı depremden hayatta kalan çocukların bazılarının kaybolduğuna dair iddialar yargıya taşındı. Çocukların İstanbul Beykoz’da bir villaya yerleştirildiği iddia edildi. Söz konusu iddiaların ardından adrese gittik. Bahsi geçen Beykoz’da yer alan villada 3-4 yaşlarında erkek çocuklarının camdan dışarı baktıklarını gördük.

Görgü tanıklardan biri 20-30 çocuğun villada kaldığını belirtirken bir derneğin onları buraya getirdiğini öne sürdü. Bir başka görgü tanığı ise sitede çocuklara denk geldiğini belirterek “Onları oyun oynarken gördüm. Sorduğumda babalarının olmadığını söylediler. 14 yaşlarında çocuklar gördüm. Aralarında yabancı uyruklu çocuklar da vardı, Türkçe konuşamıyorlardı” dedi. 

İHH İDDİALARI REDDETTİ

Halk Tv’den Fırat Fıstık’a konuşan çocuklar, Hatay Antakya’dan İstanbul’a getirildiklerini, babalarının hayatını kaybettiğini ve vakıf tarafından burada ağırlandıklarını dile getirdi. İHH önce iddiaları yalanladı. Ardından basın yayın organlarından bazıları bahsi geçen evdeki çocukların İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından oraya getirildiğini ve oradan bir gönüllü tarafından bakıldığını öne sürdü. Ardından “Vakfımızın çocuklar için herhangi bir evi olmadığı gibi deprem bölgesinden çocuk getirip evlere yerleştirme çabası da yoktur” dedi. 

BAKANLIK AÇIKLAMA YAPTI

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da konuya ilişkin bir açıklama yayımladı. Açıklamada, “Belirtilen adrese kolluk ve Beykoz Sosyal Hizmetler Merkezi (SHM) ekiplerimizle hane ziyareti gerçekleştirilmiştir. Yapılan tespit neticesinde hanede kalan refakatsiz konumda olan herhangi bir çocuğa rastlanılmamıştır. Villada kalanlar Suriye’de savaşta eşlerini kaybeden yabancı uyruklu kadınlar ile çocuklardır. Çocuklar açısından herhangi bir ihmal tespit edilmemiştir. İstismar bulgusunun bulunmadığı hane ziyareti sonrasında belirlenmiştir. Ailelere bakanlığımız hizmetleri ve bu hizmetlere ihtiyaç duymaları halinde temas kurabilecekleri iletişim kanalları ile ilgili gerekli bilgilendirme de yapılmıştır” denildi. 

EMLAK SİTESİNDE İLANI VAR 

Bir emlak sitesinde ise bahsi geçen villanın ilanının bulunması dikkat çekti. İlanda “Villa kalıcı konutlara kadar kısa bir süre depremzede kardeşlerimize tahsis edilmiştir. Anneler ve yetimler gelmiştir onlar barınmaktadır” yazdığı görüldü. 

 "TARİKATLARIN NE İŞLER YAPTIĞINI GÖRDÜK"

CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, “İlk günden itibaren bakanlık bu çocuklarla ilgili oluşan iddialara ‘Merak etmeyin bakanlık bünyesinde çocuklara sahip çıkılacak’ cevabını verdiler. Öncelikle Çağdaş Hukukçular Derneği’nin yaptığı bir açıklamayı yalanladılar. Tamamen şeffaflıktan uzak bir süreç yönetiyorlar. Bu ülkenin tarikatların, cemaatlerin ya da sözde bu tarz yapıların daha önce başımıza neler açtığını gördük. İzleri devam ediyor. Hâlâ pek çok yurdu boşaltmaya devam ediyorlar. Sormak istiyoruz. ‘Yetmedi mi oralarda buralara çocuklarımızı gönderme ihtiyacı” dedi.

 Taşcıer bu çocuklar üzerinden oluşan iddialara karşın iktidara şu soruları yöneltti: 

1- Neden önce yalanladıkları haberi sonra doğruladılar? Kaç çocuk koruya alındı?
2-Çocukların güvenliği için ne yapıyorsunuz? Takipleri yapılıyor mu?
3- Korumaya muhtaç çocuklara verilen destek yeterli mi? 
4- Kaç çocuk koruyucu aileye verildi? Rakamları açıklayın.

HİRANUR VAKFI’NI HATIRLATTI

CHP Eskişehir Milletvekilleri Jale Nur Süllü, “Ben 10 gün boyunca alandaydım. Oradaki çocukları Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın sahiplendiği söylendi” dedi ve ekledi: “Ancak orada o kadar büyük bir karmaşa var ki bunları tespit etmek çok güç. Bütün enkazlar kalktığı ve kayıplar çıktığı zaman arama yapılabilir. Kırıkhan’da aramışlardı, ‘Bir çocuk var 13 yaşında tek başına’ dediler. Meselo o çocuk ne oldu? Tek tek araştırmak gerekiyor. Bakanlığın şaibeli bakış açısı olunca insanlarında bir takım şeyler üretmesi doğal oluyor. Bakanlığın geçmişteki tutumları Hiranur Vakfı olayından iki yıl haberdar olmalarına rağmen işlem yapmamış olmaları, daha önceki olaylarda bir kereden bir şey olmaz davranışları şaiebelere yol açıyor. Ortam tam bir kaos ortamı. Süreç iyi yönetilmedi. Kim nerede.”