Uğradığı saldırının ardından Türkiye'ye dönmeme ve futbol yaşamını Almanya’da sürdüren oyuncu Mesut Özil’e “Seni yerli ve milli görenler, beni neden terörist gördüler” diye sordu.
Türkiye’de futbol oynadığı sürede Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından lisansı iptal edilen ve birçok kez saldırıya uğrayan oyuncu, yaptığı siyasi paylaşımlarla biliniyordu. Geçtiğimiz Ocak ayında Almanya'da otobanda seyir halindeyken uğradığı silahlı saldırı sonrası, 'yoğun güvenlik kaygısı' nedeniyle Türkiye'ye dönmeme kararı almıştı.
Yaşanan ırkçılık tartışmaları nedeniyle açıklama yapan futbolcu, “Hiçbir insanın ölmesini istemedim. İnsanlar yaşasın diye direndim. Nitekim bu duruşumdan ve Kürt asıllı bir futbolcu olduğum için, üç yıl içinde Türkiye’de hedef haline getirildim” dedi.
"Futbolcunun hedef haline getirilmesi elbette kabul edilemez"
Deniz Naki’nin açıklamasının satır başları şöyle:
"Futbolun etik kuralları çerçevesi içinde, bir sporcuya, futbolcuya görüşleri ve düşüncelerinden dolayı tepki verilmesi ve hedef haline getirilmesi elbette kabul edilemez. Daha önce de paylaştığım demeçlerde, bir futbolcu, sporun dışında kendi çevresinde, ülkesinde ya da yaşadığı topraklarda toplumsal olaylara, savaşlara ve ölümlere karşı durması, milli olması, değerlerine sahip çıkması kadar doğal, vicdani ve insani hiçbir şey olamaz.
“İnsanlar ölüyordu, barışçıl duruş sergilerdim”
Son günlerde benim de vatandaşı olduğum Almanya’da milli takım oyuncusu olan Mesut Özil ile ilgili yaşanan durum elbette üzücüdür. Nereden gelirse gelsin, dünyanın neresinde olursa olsun faşist, aşırı sağcı ve milliyetçi saldırılar kime yapılırsa yapılsın doğru bulmuyorum. Söz konusu Türkiye ve Türk asıllı olan Mesut Özil olunca, hem tarafsızlık, hem de hak, hukuk çerçevesinde ve Mesut Özil ile kıyaslanması açısından birkaç kelam söylemek yerinde olacaktır. Ben Kürt asıllı bir futbolcu olarak Türkiye’de Amedspor’da üç yıl futbol oynadım. Bu süre zarfında Amed ve Kürdistan’da çatışmalı süreç vardı. İnsanlar ölüyordu. Ben insanlar ölmesin diye birçok kere barışçıl bir duruş sergiledim. Toplumsal olaylara karşı duyarsız kalmadım.
“İnsanlar yaşasın diye direndim”
Ben de milli davrandım. Çünkü ölenler, Kürt çocuklardı, Kürt annelerdi, Kürt gençlerdi, Kürt şehirleri yıkılıyordu. Hiçbir insanın ölmesini istemedim. İnsanlar yaşasın diye direndim. Nitekim bu duruşumdan ve Kürt asıllı bir futbolcu olduğum için, üç yıl içinde Türkiye deplasmanlarında yemediğim küfür, fiziki saldırı kalmadı. Defalarca faşistler tarafından tehdit edildim. Haftalarca futbol oynamama cezası aldım. En son Almanya’da silahlı saldırıya uğradım. Hedef haline getirildim. Onunla kalınmadı; TFF tarafından 273 bin TL ceza aldım ve futbolcu lisansım süresiz iptal edildi ve men edildim. Bunlara rağmen barışa olan umudumu kaybetmedim. Her demecimde bunu belirttim.
“Selahattin Demirtaş ile fotoğrafım yüzünden linç edildim”
Milyonlarca oy almış bir Kürt partisinin başkanı Sayın Selahattin Demirtaş ile çektiğim bir fotoğraf için Türkiye’de defalarca linç edildim. Meramını anlıyorum. Bu hak ihlalleri maalesef Mesut Özil ve benim vatandaşı olduğumuz Türkiye’de oldu ve yaşandı. Bu adaletsizlikler ve yaşanan hak ihlalleri hususunda, dünyaca ünlü olan Mesut Özil’e soruyorum:
-
manya için söylediğin bana yapılan faşist saldırılardan dolayı Almanya milli takımını bırakıyorum tepkini, Türkiye’de bana ve benim gibi Kürt asıllı olan futbolculara yapılan ırkçı ve faşist saldırılara neden sessiz kaldın?
-
DFB’nin açıklamalarını yanlış bulduğunu söylüyorsun, TFF’nin hakkımda alınan kararlarını ırkçı buluyor musun?
-
Türkiye’de bir futbolcunun hayatı bitirildi, bir barışsever futbolcuyu terörist ilan ettiler, tepkin ne oldu?
-
Seni yerli ve milli görenler, beni neden terörist gördüler?
-
Senin Türklüğünü destekleyenler, benim Kürtlüğümü neden kabul etmediler?
(T24)