Abone Ol

Cihat Yaycı'ya operasyonun perde arkasında ne var?

Libya ile deniz sahası anlaşmasının mimarı olarak gösterilen Tümgeneral Cihat Yaycı'nın görevden alınarak Genelkurmay Başkanlığı emrine atanmasını, Emekli Hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok ve OdaTv yazarı Müyesser Yıldız gelişmenin perde arkasını anlattı.

Cihat Yaycı'ya operasyonun perde arkası

15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yanında olan ve FETÖ ile mücadele adı öne çıkan komutanlardan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı'nın Genelkurmay Başkanlığı emrine atanmasına ilişkin karar bugün Resmî Gazete'de yayımlandı. Yaylacının görevden alınması, hem emekli askerler hem de muhalefet tarafından tepkiyle karşılandı.

FETÖ ve TSK ile ilgili analizleriyle bilinen emekli hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok, Tümgeneral Cihat Yaylacı'nın Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile görevinden alınarak Genelkurmay Başkanlığı emrine tanmasında bir ihaleye müdahalesinin neden olduğunu ileri sürdü.

Üçok, OdaTV'de yayınlanan yazısında, "Ne oldu, ne değişti? Cihat Yaycı amiral ne yaptı da düne kadar millet olarak gurur duyduğumuz bir asker iken, bugün hangi kötülüğü yaptı da gece yarısı kararname ile görevinden uzaklaştırdınız?" diye sordu.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın Tümamiral Cihat Yaycı’yı sevmediğini ileri süren Üçok, şu iddiayı dile getirdi:

"O kadar hoşlanmaz ki, geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanlığı tarafından Saray’da yapılan ve Tümamiral Yaycı’nın mimarı olduğu Libya Deniz Anlaşmasıyla ilgili konferansa bizzat İbrahim Kalın tarafından konuşmacı olarak davet edildiği halde, Bakan Akar konferansa katılmasına izin vermedi. Yerine konuyla doğrudan alakası olmayan başka bir amiral görevlendirildi. Hatırlayın, geçtiğimiz yıl herkes Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı olarak terfi edeceğine kesin gözüyle baktığı Tümamiral Yaycı terfi ettirilmedi."

İhaleye müdahale etti görevden alındı

Yaycı’nın görevden alınmasına neden olan Deniz Kuvvetlerinde bulunan torpidolarda kullanılan teller için açılan ihaleye haklı müdahelesinin neden olduğunu anlatan Üçok'un konuyla ilgili iddiası şöyle:

"İhale komisyonu teklifleri inceler ve ihaleyi Deniz Kuvvetleri Lojistik Başkanının bir yakını kazanır. İhale sonrası firma malzemeleri teslim eder. Beş kişiden oluşan Mal Muayene Komisyonu telleri teslim almadan önce muayene eder ve ihale şartnamesine uygun olmadığını değerlendirirler. Ancak kendilerine malzemeleri teslim almaları için baskı yapıldığını söyleyerek Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı’ya durumu arz ederler. Tümamiral Yaycı Lojistik Başkanlığına talimat vererek ihale şartlarına uygun olmayan malzemelerin teslim alınmaması gerektiğine dair bir emir yayınlamasını ister. Emir Lojistik Başkanlığınca yayınlanır."


"Bu sırada ihale şartlarına uygun olmayan malzemeler, müteahhit Lojistik Başkanının yakını olmasına karşın alınmayarak etik bir davranış örneği gösterilir. Ancak torpido tel ihalesini kazanan müteahhit, Milli Savunma Bakanlığına mektup yazarak kendisinin malzemelerinin uygun olduğunu, ancak yerli firma olduğu için kabul edilmediği gibi iddialar ileri sürerek şikayette bulunur.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın talimatıyla, başında Exeter mezunu Abdullah Yaldız’ın bulunduğu Milli Savunma Bakanlığı Teftiş Kurulu müfettişleri inceleme başlatır ve bir rapor hazırlarlar. Bu raporda soruşturma açılması ve soruşturma süresince Tümamiral Yaycı ve komisyon üyelerinin görevlerinden uzaklaştırılmaları istenir."

Üçok, eğer Yaycı hakkında soruşturma başlatılırsa, bu yıl da terfi ettirilmeyeceğini belirtti. Cumhurbaşkanı ve Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman'a seslenen Üçok şunları ifade etti:

"Sayın Cumhurbaşkanım, bu ülkenin en milli ve yerli askeri olduğunu Tümamiral Yaycı, Doğu Akdeniz’deki haklarımızın teslimi, Libya Deniz Anlaşması ve FETÖ ile verdiği mücadeleyle defalarca kanıtlamıştır. Milli ve yerli bir değerimizin, değerli bir komutanımızın kısır çekişmelere kurban edilmesine izin vermeyin. Yoksa bunun arkasını alamazsınız.

Yarın başka bir değerimiz bambaşka gerekçelerle huzurunuza getirilip heba ettirilecektir. Diğer yandan, Tümamiral Cihat Yaycı hakkındaki dosya halen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığındadır. Sayın Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman, bu oyunu siz de bozabilirsiniz.

En kısa sürede kişinin lekelenmeme hakkını gözeterek vereceğiniz İYOK (İncelemeye Yer Olmadığına Dair Karar) ile tüm bu haksızlıkları sonlandırabilirsiniz. Bu güzel ülkemizin geçirmekte olduğu zor günlerde sizin dirayetinize ihtiyacı vardır."

"Sadece Akar ve Genelkurmay değil, doğrudan Erdoğan da suçlanmış olmuyor mu?"
OdaTV yazarı Müyesser Yıldız da yazısında, Bakan Akar ve Cihat Yaycı arasında bir çekişme olduğuna değinerek, "Herkesin bildiği bir diğer sır; Cihat Yaycı'nın bu seneki YAŞ'ta Donanma Komutanlığı'na atanıp, Ankara'dan uzaklaştırılacağı veya emekli edilmesi halinde Cumhurbaşkanlığı'na Danışman olacağıydı. Ama Ağustos beklenmeden, dün gece apar topar Genelkurmay emrine atandı. Pekii son 24 saatte ne yaşandı?" diye sordu.

Gazeteci Nedim Şener'in, kararnameden önce yazdığı “FETÖ tasfiye mi ediliyor, tasfiye mi ediyor?” başlıklı yazısında Tümamiral Cihat Yaycı'nın dosyasını soysal medya paylaşımlarıyla FETÖ’cülerin doldurduğunu belirttiğini hatırlatan Yıldız, "Bunun anlamı; “FETÖ”cülerin iddialarına itibar edilerek, bunların YAŞ öncesi Yaycı'nın dosyasına konduğuydu.

Doğruysa, böyle bir işlemi yapan/ yaptıran mercii, Milli Savunma Bakanı Akar ve Genelkurmay'dan başkası değildir. Bu ise her iki makamın da ciddi bir zan altında bırakılmasıydı" ifadelerini kullandı. Yıldız yazısına şu şekilde devam etti:

"Görünen, bu yazıdan sonra 3 yıldır devam eden soğuk savaş, “Ya o, ya ben” noktasına geldi ve dün geceki operasyon gerçekleşti. Yaycı cephesine gelince; Aynen Ulaştırma Bakanı Cahit Turhan gibi, görevden alınma kararından onun da haberi olmamış. Yaycı'nın Ağustos'ta emekli edileceği görüşünde olan yakın çevresinin, yorum ve tepkisi de daha büyük boyutlu; Sadece FETÖ'cülerin ve Yunanistan'ın değil, ABD'nin de Yaycı'yı istemediğini savunuyorlar. Eğer öyleyse, sadece Akar ve Genelkurmay değil, doğrudan Erdoğan da suçlanmış olmuyor mu?"

Bakın bakalım en çok kimler seviniyor; FETÖcüler

Balyoz davası eski sanığı, Emekli Amiral Semih Çetin de Tümamiral Yaycı'nın görevden alınmasına sert tepki gösterdi. Twitter hesabından paylaşım yapan Çetin tepkisini şöyle dile getirdi:

"Tümamiral Cihat Yaycı! Deniz Kuvvetlerinin akademik kariyeri en yüksek subaylarından birisi. Meslekteyken birlikte çalışma olanağımız olmadı. Balyoz davasında tutuklandık. Onun için FETÖ'cü dediler. Deniz Kuvvetlerinde FETÖ'nün canına okudu. Yıllardır savsaklanan Doğu Akdeniz politikasının mimarı oldu.

Kitaplar yazdı. Hükümetin adamı dediler. Yaptıklarına bakınca bana gerçek bir Mavi Vatan savunucusu gibi geldi. Bugün görevden alınmış. Bakın bakalım en çok kimler seviniyor? Yunanlılar ve FETÖcüler.

Hayırlı işler! Şimdi 2.5 -iki buçuk- konuyu merak ediyorum. Birincisi; Doğu Akdeniz'deki politikalardan geri adım atılacak mı? İkincisi; hükumetin adamı olarak belledikleri Yaycı'ya TV kanallarında övgüler yağdıranlardan bu kararı eleştiren çıkacak mı? Yarım yamalak FETÖ mücadelesi ne olacak?" dedi.

FETÖ'nün suikast timi işbaşında

Balyoz davası mağdurlarından Emekli Kurmay Albay Mustafa Önsel ise, sosyal medya hesabından "FETÖnün suikast timi işbaşında! Sniper, tek tek düşürüyor... Hedef aldığını indiriyor... Anlamadım, göremiyor musunuz? O zaman körsünüz... Adamın/(adamların) elinde tüfek yok.

Yetenekli dil var. İkna gücü var. Anlamayan az akıllılar için ifade edeyim ki, buradaki sniper, işini mermiyle değil, gerçek olmayan sözcükleri keskince, ustaca kullanarak istedi(klerini)ğini ilgilisine yaptırıyor..." yorumunu yaptı.

Cihat Yaycı'ya operasyonun perde arkasında ne var? - Resim: 1

Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz ise kararı şöyle değerlendirdi: “16 Mayıs sabahı Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı’nın Genelkurmay Başkanlığı emrine atandırıldığı haberi ile uyandık. 2009-2010 yılları arasında Deniz Kurmay Albay olarak emrimde çalışan Amiral Yaycı, Türk deniz tarihinin kaydettiği en önemli akademisyen amirallerden birisi olarak 27 Kasım 2019 Türkiye Libya deniz sınırlandırması anlaşmasının mimarıdır."

Bu saatten sonra hiç kimse bana, ‘AKP, FETÖ ile mücadele ediyor’ demesin”
Yaycı'nın görevden alınmasına CHP'den de tepki geldi. Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, “Yaycı uzun süredir FETÖ ile mücadelesi nedeniyle, terör örgütünün yok edilecek isimler listesinde yer alıyordu.

FETÖ'cüler tarafından cezalandırılması gerekiyordu. Sabah uyandık komutan görevden alınmış. Demek ki iddialar doğruymuş. Bu saatten sonra hiç kimse bana, ‘AKP, FETÖ ile mücadele ediyor’ demesin” dedi.

İyi Partili Çıray: Pasif göreve alındı

İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray da karara tepki gösterdi. Çıray, "FETÖMETRE kriterleri ile Deniz Kuvvetleri başta olmak üzere TSK bünyesinde binlerce FETÖ üyesini ortaya çıkaran, en son “mavi vatan” kavramıyla Akdeniz’i yeniden Türkiye’nin gündemine sokan D. Kuvvetleri Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı" pasif göreve atandı" ifadelerini kullandı.

Tümamiral Cihat Yaycı kimdir?

Türkiye'nin konuştuğu isim Cihat Yaycı, hem FETÖ ile mücadele konusunda hem de Akdeniz'deki kıta sahanlığı tartışmalarında uzman bir isim olarak biliniyor.

1966 yılında Elazığ'da dünyaya gelen ve 1984 yılında Deniz Lisesi'nden, 1988 yılında Deniz Harp Okulu'ndan mezun olan Yaycı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığının çeşitli gemilerinde branş subaylığı, bölüm amirliği, TCG Yavuz ile TCG Kemalreis'de II. Komutanlık görevlerinde bulundu, 2005-2006 yıllarında TCG Kemalreis Komutanı, 2011-2012 yılları arasında 5'inci Muhrip Filotillası Komodoru olarak görev yürüttü.

Fizik ve elektronik mühendisliği eğitimi

2000 yılında Deniz Harp Akademisi'nden, 2003 yılında ise Silahlı Kuvvetler Akademisi'nden mezun olan Cihat Yaycı, Donanma Komutanlığı karargâhında Konsept Şube Müdürlüğü, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargâhında Yönetim Analiz ve Denetleme Şube Müdürlüğü, Strateji ve Prensipler Şube Müdürlüğü ve devamında Strateji ve Andlaşmalar Daire Başkanlığı görevlerinde bulundu. "Marmara Üniversitesi İngilizce İşletme İnsan Kaynakları Yönetimi" ana bilim dalında, Naval Postgraduate School (NPS) California/ABD'de "Fizik Mühendisliği" ile "Elektronik Mühendisliği" dallarında yüksek lisans yaptı ve İstanbul Üniversitesi'nde "Uluslararası İlişkiler" ana bilim dalında da doktorasını tamamladı.

Moskova Silahlı Kuvvetler Ateşesi

Cihat Yaycı, 30 Ağustos 2012 tarihinden itibaren Tuğamiralliğe terfi etti, 2012-2014 yılları arasında Moskova Silahlı Kuvvetler Ataşesi, 2014-2015 yılları arasında Güney Görev Grup Komutanı ve Çok Uluslu Deniz Güvenliği Mükemmeliyet Merkezi Direktörü, 2015-2016 yılları arasında Çok Uluslu Müşterek Harp Merkezi Komutanı görevlerini yerine getirdi.

29 Temmuz 2016 tarihinde Tümamiralliğe getirildi, 2016-2017 yılları arasında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanı görevini üstlendi. 20 Ağustos 2017 tarihinden itibaren Dz.K.K.lığı Kurmay Başkanı görevine atanan Tümamiral Yaycı, Müşerref Yaycı ile evli ve bir çocuk babasıdır. İngilizce ve Rusça bilmektedir.

Erdoğan tebrik etmişti

Yaycı, Balyoz kumpas davasında tutuklanıp yargılandı. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanında bulunan Tümamiral Yaycı, Erdoğan tarafından bir konuşmasında açıkça kutlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Aralık 2019'da Piri Reis'in havuza çekilmesi töreninde Yaycı hakkında övgü dolu sözler söylemişti.

15 Temmuz'dan sonra Tümamiralliğe terfi etti ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanlığı görevine getirilen Yaycı, geçen yıl geçtiğimiz yıl Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı olarak atanması beklenirken terfi ettirilmedi.

Yaycı Libya ile yapılan deniz yetki alanı anlaşmasının mimarı olarak gösteriliyordu.