Abone Ol

Süleyman Soylu O Kararnameyle Hangi Mesajı Gönderdi?

Gazeteci Tolga Şardan, İçişleri Bakanı Soylu ve İl Emniyet Müdürleri Kararnamesi’yle ilgili çarpıcı bir yazı kaleme aldı.

Soylu O Kararnameyle Hangi Mesajı Gönderdi?

Suç örgütü lideri olduğu gerekçesiyle hakkında soruşturma açılan Sedat Peker’in iddialarının merkezindeki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ‘siyasi konumunun tartışmalı olduğu’ bir dönemde 33 kentin emniyet müdürünün değişmesini sağlayan kararnameyi Cumhurbaşkanlığı’ndan çıkarma mücadelesini kazandı. T24 yazarı Tolga Şardan, Soylu’nun bu kararnameyle ‘mesaj verdiğini’ ileri sürdü.

“HİÇ BEKLENMEYEN BİR ŞEKİLDE…”

Süreci, “Salı öğleden sonra emniyetteki ‘çekirdek’ ekibindeki Teftiş Kurulu Başkanı Fenni Gürsel, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Resul Holoğlu ve Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz ile bir araya gelen Soylu, taslak bir kararname listesi hazırladı. Yakın ekibi ile siyasi ve emniyet teşkilatı dengelerine göre hazırlanan liste, gece saat 23.00 sıralarında bizzat Soylu tarafından Cumhurbaşkanlığı’na götürülüp teslim edildi. Kararname, saat 01.30 dolayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasından geçti, saat 03.00’ü biraz geçe Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Böylece, birden fazla anlamı ve sonucu olan kararname, hiç beklenmeyen bir şekilde çarşamba sabahı Türkiye gündemine girdi” diye anlatan Şardan, yazısına şöyle devam etti:

“Basit gibi görülmemesi gereken emniyet müdürleri kararnamesinin sonuçlarına bakacak olursak;

*Bu kararname net olarak Bakan Soylu’nun kararnamesi. Soylu, ‘sıkıntıda olduğum dönemde Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkardım” görüntüsüyle hem Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem AKP tabanı, hem Ankara bürokrasisi, hem kamuoyu, hem de kendisine bağlı destekçilerine “güçlüyüm, kalıcıyım, vazgeçilmezim” mesaj verdi.

*Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “yalnızlaştırma” girişime karşın “arkamda küçük ortak var” derken, MHP ise, Erdoğan’ın önümüzdeki süreçte yapabileceği siyasi manevralarda kendisini dışarıda bırakılma olasılığını ortadan kaldırmakta bir adım daha atmayı başardı.

*Soylu kararname manevrasıyla kendisiyle ilgili sürecin bireysellikten çıkıp Cumhur İttifakı’nın konusu olduğunu ortaya koydu.

*Suç örgütü liderinin itham ve iddialarına yanıt olarak, arkasında MHP Genel Merkezi’nin desteğini gösterdi.”