Abone Ol

Batı Karadeniz'deki Sel Felaketinde Can Kaybı 64'e Yükseldi

AFAD, Batı Karadeniz'deki sel felaketindeki can kaybı sayısının 64'e ulaştığını açıkladı.

Sel Felaketinde Can Kaybı 64'e Yükseldi

AFAD, Batı Karadeniz'deki sel felaketindeki can kaybı sayısının 64'e ulaştığını açıkladı.

AFAD açıklamasında, ''Yaşanan sel nedeniyle 64 vatandaşımız (54 Kastamonu, 9 Sinop, 1 Bartın) hayatını kaybetmiştir'' denildi.

SOYLU: KAYIP SAYISI 77

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Şu anda 48 vatandaşımız Kastamonu’da, 9 vatandaşımız Sinop’ta, 1 vatandaşımız da Bartın’da hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden 58 vatandaşımızın 15’inin kimliği henüz belli değil. Kayıp ihbar sayısı Bozkurt’ta 62, 15 tane de Sinop’taki, toplam 77” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Kastamonu Bozkurt’ta yaşanan sel felaketinin ardından incelemeler sonrası açıklamalar yaptı. Bakan Soylu, yaptığı açıklamada yaşanan sel felaketinin şiddetine dikkat çekerek “Kastamonu’da, Sinop’ta yine Bartın’ımızda meydana gelen sel felaketi sonrasında Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla arkadaşlarımızla ayrı ayrı bölgelerde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bir kez daha bir şey ifade etmek isterim karşı karşıya kaldığımız sel felaketi 10 Ağustos’ta başlayan ve 11 Ağustos’ta da devam eden sel felaketi görülmeyen yoğunlukta yaşandı. Her yerde gündeme getirilen HES’i kendi gözlerimizle görmek için akşam üstü tekrar gittiğimizde de HES’in hemen üzerinde ağaçların kökleriyle beraber yağmurun şiddeti, suyun şiddeti sebebiyle koparılıp dağın tepesinde bir çıplaklık açıldığını gördük ve bunun birçok yerde olduğunu gördük. Yani normal olmayan bir manzarayla da karşılaştık” ifadelerini kaydetti.

“BENİM BUGÜNE KADAR GÖRDÜĞÜM EN AĞIR TABLO”

Bakan Soylu, yaşanan sel felaketindeki tablonun Giresun Dereli’de yaşanan tabloya göre 5 kat fazla olduğunu belirterek “Tabii Kastamonu Bozkurt’la ilgili söyleyebilirim bugün Sinop Ayancık’a ve selin vurduğu köyleri de arkadaşlarımızla, milletvekillerimizle birlikte ziyaret ettik. Şunu ifade etmem gerekir, orada da aynı tablo var. Yaşadığımız sel benim bugüne kadar gördüğüm en ağır tablodur. Yine ifade ederek söyleyeyim sadece Bozkurt’taki tablo 5 Dereli’nin üstündedir. Yani burada ağır bir tablo var. Esnaf açısından ağır bir tablo var, kayıplarımız açısından ağır bir tablo var, altyapı açısından ağır bir tablo var ve etkilediği insan sayısı açısından da ağır bir tablo var. Onun için burada zannediyorum uzun ve hummalı bir çalışma gerçekleştireceğiz. Ama şunu ifade etmem gerekir, vatandaşlarımızın da bilmesi gerekir biz Arhavi’den geldik, Rize’den geldik aynı zamanda Muğla ve Antalya’daydık ve buraya geldik. Bundan önce Elazığ vardı. Bundan önce Giresun Dereli vardı. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve yönetiminde afet sonrası vatandaşımıza ve milletimize karşı en ufak bir mahcubiyet yaşamadık. Kimse ‘Nerde bu devlet?’ demedi. Devlet bütün unsurlarını bütün kurumlarıyla tablo ne kadar ağır olursa olsun bunu telafi etmek için var gücüyle herhangi bir mesai kavramı gözetmeksizin saat mefhumu gözetmeksizin büyük bir çaba ortaya koydu koymaya devam ediyor ve edecek” dedi.

Soylu,  “Üzüldüğümüz noktalar var. Biz burada, insanların yaralarını sarmak için çaba sarf ederken, ‘Ben nasıl teşkilat oluştururum, nasıl bir dedikodu oluşturalım, acaba buna nasıl bir zarar vereyim, bunu nasıl bir siyaset malzemesi yapayım?’ düşüncesinde olan insanlar var. Biz işimizi yapıyoruz. Eğer konsantrasyonumuzu buraya sevk edersek, bunlara cevap vermeye sevk edersek işimizden alıkonacağız diye bir endişe bizim içimde var. Ama sahada gördüğümüz tablo da bizi üzüyor. Yani bu dedikoduları kendi yerel unsurları vasıtasıyla vatandaşımıza da iletmeye çalışıp bunlarla da karşı karşıya kalıyoruz. Bir taraftan temizlik yapmaya çalışıyoruz. Bin jandarma personeliyle, binin üzerinde AFAD gönüllüsüyle bini aşkın kamyon, binanjör ve bütün temizliği yapacak araçlarla birlikte, bir yandan gıda yapılıyor bir yandan elektriğini veremediğimiz köylere helikopterle jeneratör gönderiyoruz. Helikopterle dün ve bugün 20 ton gıda dağıttık. Cenazelerden insanların nakillerine kadar her şeyi gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Vatandaşlarımızın bütün sorularına cevap vermeye çalışıyoruz. Hasar tespitleri yapılıyor, zarar tespitleri yapılıyor, milletimizin, vatandaşlarımızın morali ayakta tutulmaya çalışılıyor. Bu travma öyle kolay bir travma değil. Birince kattan dördüncü kata çıkanlar, çatılara çıkanlar, saatlerce çatıda kalanlar ve helikopterlerle çatılardan alınanlar, alınırken ‘acaba ben ne olacağım?’ diye düşünenler. Bunların hepsini biz yaşadık. Ankara’da duracaksınız siyaset yapacaksınız yok, öyle. Çok ayıptır, insanlık dışıdır. Siyasetinizi gidin başka yerde yapın. Buranın üzerinden siyaset yapmak ayıptır, insanlık dışıdır. Buranın üzerinde siyaset yapmak şeytanla iş birliğidir. Ayıptır ya, bırakın bizi çalışalım” ifadelerini kullandı.

“HES BARAJLI DEĞİL Kİ NASIL PATLASIN?”

İçişleri Bakanı Soylu, HES’in patladığı yönündeki iddialara da cevap verdi. Soylu, HES’in baraj değil boru sistemiyle yapıldığını hatırlatarak “Dikkat edin AFAD İçişleri Bakanlığına bağlı. Muğla ve Antalya dahil olmak üzere şu bir ayda benim ya üçüncü ya dördüncü konuşmamdır. Hep sağduyuya davet ettim tekrar sağduyuya davet ediyorum ama anlamıyorlar ki? ‘HES patlamış.’ Gidin görün, sizin elinizde böyle bir bilgi olsa bu zamana kadar durur muydunuz? Bu borulu bir HES, barajlı bir HES değil ki nasıl patlasın? Bugün giden arkadaşlarımız kamuoyuna gösterdiler ama milletin kafasını karıştıracaklar, ‘Bu sizin yüzünüzden oldu’ diyecekler ve bir siyaset üretmeye çalışacaklar. Bu yalan makinelerine milletimizin itibar etmemesini bu ülkenin bir evladı olarak altını çizerek söylemek istiyorum. Bir yalan daha; 500 kişi öldü bin kişi öldü. Kimden duydun arkadaşım? Sorumluluk mevkiinde bir kişinin kaynak vermeden tüm kamuoyuna 500 kişi öldü bin kişi öldü lafını söylemesi kadar büyük bir sorumsuzluk var mı? Bizim görevimiz vatandaşımızı doğru bilgilendirmek. Doğru bilgilendirmezsek bedelini ödemeye hazırız biz çünkü sorumluluk mevkiindeki insanlarız. Ama siyaset yapan insanlar zaten tencere elinde arkasını çalmak isteyenler, Batı’dakiler, medyadakiler, sosyal medyadakiler. Onlar durmuyorlar zaten” açıklamasında bulundu.