Abone Ol

Devlet Bahçeli'den Doğu Perinçek'e çok sert yanıt!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin Ankara'da düzenlediği Kerkük mitinginde konuştu.

Devlet Bahçeli'den Doğu Perinçek'e çok sert yanıt!

Bahçeli, Musul-Kerkük için “Kerkük-Musul'u almak fikri son derece yanlış. Bu fikir Diyarbakır'ı vermekle biter. Kerkük-Musul'u alalım diyen Diyarbakır'ı verir" diyen Doğu Perinçek'e çok sert tepki gösterdi.

Bahçeli, partisince Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen "Kerkük Sevdalıları Buluşması" etkinliğinde konuştu. Kerkük'ün şeref tapusunu yağmalatmayacaklarını vurgulayan Bahçeli, "Biz Türkmeneli'ni son nefesimize kadar, tıpkı son vatanımızı olduğu gibi, savunacağız, sahipleneceğiz, şerefsizlerin ambargosuna, egosuna, pis emellerine bırakmayacağız." ifadesini kullandı.

Meclisteki grup toplantısı konuşmasında "O zaman geldiğinde, şartlar oluştuğunda, tarih coğrafyaya dar geldiğinde Misakımilli uyanacak, 81 Düzce'den hemen sonra 82 Kerkük, 83 Musul deme hakkının önünde hiçbir güç duramayacaktır." dediğini anımsatan Bahçeli, şunları kaydetti:

"Acizler, kalbi kararmışlar hemen pusudan başını çıkardı. Korkaklar anında gözlerini fal taşı gibi açtı. Tarihe sırtını çevirmiş odaklar, ecdadımızı küçümseyip yargılayan küstahlar birden bire yalan, riya, iftira ve tezviratla öne çıktı. Çürük ve çorak bir zihniyet diyor ki 'Kerkük, Musul'u alalım diyen, Diyarbakır'ı verirmiş.' Bu ruhsuz, bu onursuz, bu omurgasız sözlerin ne tarihle, ne coğrafyayla, ne jeopolitik gerçeklerle, ne de milli siyasetle uzaktan yakından ilgisi yoktur. 82 Kerkük dedik, 83 Musul dedik, 84’ü de söyleseydik, herhalde bunlar çılgına dönecek, deli divane olup geçmişte ziyaret edip gülücükler saçtıkları PKK kamplarında tekrar soluklarını alacaklardı. Biz Türk milliyetçisiyiz. Biz Türkçüyüz. Ve biz merhum Ziya Gökalp’in şu sözüne sonuna kadar da bağlıyız: Vatan ne Türkiye'dir Türklere ne Türkistan / Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir."

Bahçeli, yıllarca "Turan" diyenlerin, esir Türklerden bahsedenlerin, Türk-İslam ülküsünün kızılelma amacını benimseyenlerin doğru yerde, doğru davada
olduğunu ifade ederek, "Biz Ülkücüyüz, ülkülerimizle yaşar, ülkülerimizle bakar, ülkülerimizin gereğini yapar, ülkülerimizle de ölürüz." ifadesini kullandı.

Perinçek, “Kerkük-Musul'u almak fikri son derece yanlış. Bu fikir Diyarbakır'ı vermekle biter. Kerkük-Musul'u alalım diyen Diyarbakır'ı verir. Kerkük ve Musul'u nerden alıyorsun. Irak'tan alıyorsun. Irak'ın toprak bütünlüğünü, İran'ı hedef alıyorsun. Arap ülkelerini hedef alıyorsun. Irak'ı, İran'ı Suriye'yi düşman ilan ediyorsun. O zaman da ABD tuzağına düştüğün için, Türkiye yalnızlaştığı için sonuç itibarıyla Diyarbakır'ı vermeyle biter” demişti.

- "Irak Merkezi yönetimi ile ilişkileri kuvvetlendirmeliyiz"

Irak'ın toprak bütünlüğünün önemine işaret eden Bahçeli, bunun üzerinden spekülasyon yapılmaması gerektiğinin altını çizdi. Bahçeli, Türkiye'nin, Irak’ın tartışılmaz toprak bütünlüğünü muhakkak surette müdafaa etmek zorunda olduğunu belirterek burada yaşayan Arap ya da Kürt herkese saygı duyduklarını kaydetti.

Irak Merkezi yönetimiyle ilişkilerin kuvvetlendirilmesi, diyalog kanallarının açık tutulması, irtibatların temellendirilmesi gerektiğini vurgulayan Bahçeli, "Bir asırdır çizilen haritaları güncellemek için fırsat kollayan vandallara kapıları sürgülemeliyiz. Mütecaviz niyetlere birlikte set çekmeliyiz." diye konuştu.
"Bir Türk atasözünde ifade edildiği gibi 'Baş başa vermeyince taş yerinden kalkmayacaktır.' Barzani’ye ve çetesine haddini bildirmeliyiz. Bir Türkmen atasözünde söylendiği üzere 'Domuz derisinden post, eski düşmandan dost olmayacağını' aklımızdan çıkarmayacağız." değerlendirmesinde bulunan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İşte görüyorsunuz, İdlib'de yeni bir operasyon başlamıştır. Darısı Afrin'in başınadır ve bu da gerçekleşmelidir. Buralar temizlenmeli, terörden arındırılmalıdır. Bekamızı yakından ilgilendiren tehditlere, Astana mutabakatıyla İdlib'de müdahale edilmiştir. Hainler artık bölgemizden sökülüp atılmalıdır. Irak, tüm Iraklılarındır. Suriye, burada yaşayan herkesindir. Etnik farklılıkmış, mezhep ihtilafıymış, bunlar cehenneme giden yolun yapı taşlarıdır. MHP, kahraman Türk askerinin duacısı ve destekçisidir. Bu süreçte MHP, devletin ve hükümetin yanında sağlam, tavizsiz, milli çıkarlara uygun bir şekilde duracaktır. Aynı siperdeyiz, aynı cephedeyiz, aynı saftayız. Türkiye ve Türk düşmanlarına karşı biriz, beraberiz, çok güçlüyüz. Bu iradeyi kıramayacaklar. Bu azmi bozamayacaklar. Bu kaleyi aşamayacaklar. Şayet Barzani aklını başına almazsa bir gece orada görünmek, bağımsızlıkta ısrar ederse Misakımilli'nin namusunu çiğnetmemek bizim boynumuzun borcudur."

- "Tarih parantezi kapatılmalıdır"

Bahçeli, "Bağdat harap olduktan, Basra yıkıldıktan, Irak tasfiye olduktan sonra ya Türkmeneli devletleşmeli ya da 82 Kerkük, 83 de Musul olmalı, tarihin parantezi olağanüstü sabır, akıl ve üstün bir mücadeleyle kapatılmalıdır. Biz Kerkük'te olmazsak, işte o zaman Diyarbakır'ı veririz. Biz Musul'da olmazsak işte o an geldiğinde ŞırnakIı, Hakkari'yi kaybeder, Ankara'yı Sevr şartlarına mahkum etmiş oluruz." diyen Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulunduürdü:
"Ümmi yuvaları kendi işlerine baksın. Boylarından büyük işlere yorum yapmasın. Biz 'Ya istiklal ya ölüm' dedik, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduk. Biz 'Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır; o satıh tüm vatandır' dedik, düşmanı denize süpürdük. Falih Rıfkı Atay, 'Batış Yılları' isimli eserinde sesleniyor ve şöyle diyor: 'Eğer Atatürk 1919'da 'Böyle gelmiş böyle gider' deseydi, biz devlet olarak batıp giderdik, millet olarak sürünüp duruyorduk. 'Böyle gelmiş böyle gider' demeyeceğiz. İhmal etmeyeceğiz. İnkarcılardan olmayacağız. İhanet edenlerden teker teker hesap soracağız. Bunu yapmazsak hayat bize haram olsun. Ülkülerimiz uğruna yürümezsek namertlik bizim sıfatımız olsun. Tarihe yön vermek için yerimizden doğrulup güneşin doğuşu istikametinde Selçuklu Kartalı gibi kanatlarımızı açacağız. Asrın diline 'Ne mutlu türküm diyene' söyleteceğiz. Ve çağın küflü kilidini kırıp, zalimin karanlık oyununu bozup, Kerkük sevdalılarının özlemlerini zamanın ruhuna mıh gibi çakacağız."

Kerkük'ün statüsü ve tarihsel hakları üzerinde karalama yapanların, kovanından çıkmış arı sürüsü gibi vızıldadığını ifade eden Bahçeli, "Irak Türkmenleri huzur istemektedir. Irak Türkmenleri güvenlik, refah ve istikrar talebindedir. Irak Türkmenleri, Irak’ın kuzeybatısından güneydoğusuna kadar uzanan bir şerit üzerinde varlık, birlik ve dirlik mücadelesini tüm engellemelere rağmen sürdürmektedir." dedi.

- "Türkmenler diz çökmeyecektir"

Musul'un 60 kilometre batısında bulunan Telafer ve buraya bağlı yerleşim yerleri ile Musul ve çevresi, Erbil, Altunköprü, Kerkük ve etrafındaki köylerin Türkmen toprağı olduğunu belirten Bahçeli, Tazehurmatı, Tavuk, Tuzhurmatu ve çevresindeki Bayat köyleri ile Kifri, Hanekin, Karağan, Kızlarbat, Şahraban, Bedre, Kazaniye ve Mendeli’ye kadar il, ilçe, kasaba ve köylerin Türkmenlerin ata yurduğu olduğunu vurguladı.
Telafer'den Mendeli'ye uzanan Türkmeneli'nin ecdadın alın teri ve şehit kanıyla vatanlaştırdığı yer olduğunu vurgulayan Bahçeli, Türkmenlerin 7. yüzyıldan itibaren buraları yurt edindiğini, Bağdat'ın Karakol, Azamiye ve Rağibe Hatun semtlerinde bile sayıları 100 bini aşan bir Türkmen varlığının söz konusu
olduğunu hatırlattı. "Erbil Türkmen şehridir." ifadelerini kullanan Bahçeli, şunları kaydetti:

"Musul Yunus Peygamber, Faysaliye ve Mansur mahallerinde yoğunlaşmış Türkmen nüfusuyla Türk şehridir. Kerkük ise Irak Türkmenlerin kalbidir, kültür merkezidir. Irak’ta yüzyıllardan beri varlık gösteren Türkmenler, köklü geçmişe, zengin tarihi ve kültürel mirasa sahiptir. Bu miras talan edilemeyecek, öğütülemeyecek, yok edilemeyecektir. Türkmen kardeşlerimin ifadesiyle söylersek, demir tavında lazımdır. Saldırılara, provokasyonlara, tahrik ve tertiplere dur demenin zamanı bugündür. Ağırdan alamayız, hafife almamalıyız, Kürdistan fitnesine de tepkisiz kalamayız. Geçmişinden kopan veya kopmuş olan bir milletin, medeniyet birikimini koruma yolunda, bekasını müdafaa hususunda karşısına çıkan badirelere diz çökeceği açıktır. Türkmenler diz çökmeyecektir. Türk milleti yeminlerini çiğnemeyecektir."

Bahçeli, "Aksi halde, Musul'daki Ulu Cami'ye ne söyleriz? Erbil Kalesi’ndeki Türkmen konağına hangi bahaneyi anlatabiliriz? Kerkük Kalesi’ne, Gökkümbet’ten Türkmen lider Ata Hayrullah’ın mezar taşına hangi yüzle bakarız? Kerkük elden giderse, Türkmeneli esir düşüp harabeye çevrilirse tarihe ne diyeceğiz? Yarın mahşerde ecdadımızın yüzüne nasıl bakacağız?" diye sordu.

- "Yeri gelirse gemileri yakacağız"

Komşu coğrafyalarda egemenlik kuran sömürü, savaş, vahşet ve isyan döngüsü ile Türkiye içindeki şiddet, suç, asayişsizlik, ahlaksızlık, yokluk, yoksulluk ve bölücü terör saldırıları karşısında bir olunması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, bu sayede her sorunun çözüm bulacağını, Türkmenlerin haklı davalarının akamete uğramayacağını, sonuçsuz kalmayacağını bildirdi.

Kerkük'ü işgal edenlerin, Türkmenlere kan kusturanların, mezhep ayrımını körükleyenlerin, Türkmeneli'de emperyalizmin kılıcını sallayanların, hak ettikleri cevap ve karşılığı muhakkak göreceğinin altını çizen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir Türkmen sözü der ki 'Dilden gelen elden gelse her fukara padişah olur.' Barzani yanlıştan derhal dönmelidir. Sabrımızı daha fazla zorlamamaları hayırlarına olacaktır. Bir bağımsızlık girişimin mücavir alanları da istikrarsızlaştıracağı, bölgedeki halklara ağır bedeller ödeteceği kesindir. Kürt kökenli kardeşlerimiz Barzani'nin tarihi ihanetini reddetmeli, bunun kendilerine de bir şey sağlamayacağını görmeleri lazımdır. Zayıf bir ekonomi, yüksek bir borç, tartışmalı sınırlar, komşularla husumet, denize çıkış olmayan bir bölge, ticaret ve ekonominin durması Irak’ın kuzeyini yavaş yavaş kemirip insan varlığına büyük eziyetlere yol açacak, cefalara neden olacak, vahim faturalar yükleyecektir. Biz meseleye ticaret, gaz, petrol, boru hattı açısından elbette bakmıyoruz, bakmayacağız. Bunlar bizim varlık yokluk mücadelemizde afaki ve ikinci planda hususlardır. Barzani’nin 25 Eylül komplosunu beka meselesi olarak görüyor, bu uğurda yeri gelirse gemileri yakacağımızı açık seçik ilan ediyoruz."

Bahçeli, zulme karşı adaletin, ihanete karşı sadakatin, korkaklığa karşı cesaretin yanında olduklarını dile getirerek, "Ehlisalibe karşı da, can feda olsun, Türkmen kardeşlerimizin şartsız safındayız. Caber'e giderken Fırat’ta boğulan Süleyman Şah’ın izindeyiz. Oğuz neslinin, Oğuz boylarının, Türk milletinin bu çağdaki temsilcileri, bu zamandaki korkma diye seslenen yiğit neferleriyiz." dedi.

"Kalbimize Kerkük diye yazdılar"

Kendisini dinleyenlere, "Sizler duruşunuzla hayranlık uyandırıyorsunuz. Biliniz ki bir tarih yazıyorsunuz. Tıpkı Orhun'dan bizlere ses veren Bilge Kağan gibi, tıpkı Bizans'ı deviren Sultan Fatih gibi, tıpkı 'Geldikleri gibi giderler' diyen Mustafa Kemal gibi, gurur veriyor, cesaret aşılıyor, düşmana korku saçıyorsunuz. 1911’de, sekiz yaşındaki oğlu Mehmet’i köyde bırakarak Balkan Savaşı’na katılan, daha sonra değişik cephelerde 11 yıl savaşan, sonunda da Dumlupınar’da karşılaştığı 19 yaşına basmış evladının kollarında şehit düşen Çetmeli Kara Ali Çavuş neyse sizler aynı yürekliliğe, aynı fedakarlığa sahipsiniz. Allah hepinizden razı olsun." diye seslenen Bahçeli, Türkmeneli'ne selamlarını yolladı.
Devlet Bahçeli, şunları kaydetti:

"Bir sevdayı getirip yüreğimize kazıdılar, adını da kalbimize Kerkük diye yazdılar. 'Evlerinin önü yonca' diyoruz, Kerkük bir ömürdür diye bakıyoruz. Kerkük Türkmenin özyurdu / Boynu bükük bakıyor / Gel silelim gardaşım, gözyaşları akıyor. Ne kadar dokunaklı söylemiş şair, 'Dün gece seni andım, sana ağladım / Ben Kerkük oldum, Kerkük ben oldu / Kerkük'e kan, yüreğime hasret doldu.' Allah’tan niyazım, hasret dinsin, gözyaşları bitsin, kan dursun, zulmün kökü kurusun. Önemle ve özellikle ifade ediyorum ki dünyadaki gelişmeleri doğru ve milli okuyabilen bir görüş derinliğiyle, İnsanlığın yaşadığı ahlak ve değer buhranını analiz eden manevi olgunlukla, mazlum toplumlara ait emek, değer ve kaynakların nasıl sömürüldüğünü gören sorgulayıcı bakışla, beşeriyeti bir rakip gibi değil Allah’ın emaneti bir kutlu paylaşma vasıtası olarak yorumlayan adalet duygusuyla ve bunları akıl, sabır, vizyon, bilgi, dikkat ve sevgi ile oluşacak bir terkibin aramızda filizlenmesiyle Türk dünyası huzura erecek, Türkiye’nin önünde hiç kimse duramayacaktır."
Bahçeli, Kerkük'ün Türk olduğunu ve sonsuza kadar böyle kalacağını vurgulayarak, Türkmenlere, Irak Türkmen Cephesinin başkan ve yöneticilerine başarılar diledi.

- Etkinlikten notlar
Etkinliğin düzenlendiği salona Atatürk'ün, MHP'nin Kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in ve Bahçeli'nin posterleri ile Türk ve Türkmen bayrakları asıldı.
Konuşmasına başlamadan önce Bahçeli'nin boynuna Türk ve Türkmen bayraklarının bulunduğu atkı takıldı.
Bahçeli'nin konuşması sırasında sık sık "Kerkük Türktür Türk kalacak", "Başbuğ Türkeş", "Şehitler ölmez, vatan bölünmez", "Ne mutlu Türküm diyene", "Vur de vuralım, öl de ölelim" sloganları atıldı.
Etkinlikte Mustafa Yıldızdoğan, Ahmet Şafak ve Atilla Yılmaz konser verdi.