MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'de yemin töreni yapılmadan partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, "Allah'a hamd olsun yıkılmadık. Yıkılacak bir şey de görmüyoruz" diyen Bahçeli, "MHP milli gönüllerde, cesur yüreklerdedir. Düşeceğimiz sanıyorlardır yanıldılar, korkacağımızı, kaçacağımızı planlıyorlardı ama havasını aldılar. Bizi tanımıyorlar. Hislerimiz anlamıyorlar. MHP'ye operasyon düzenleyen, buna yarım akıllarıyla yataklık edenler fitne halindedir. Karalık ayak oyunlarına boyun eğmedik" dedi.
Bahçeli özetle şöyle konuştu: "Allah'a hamd olsun yıkılmadık. Yıkılacak bir şey de görmüyoruz. MHP milli gönüllerde, cesur yüreklerdedir. Düşeceğimiz sanıyorlardır yanıldılar, korkacağımızı, kaçacağımızı planlıyorlardı ama havasını aldılar. Bizi tanımıyorlar. Hislerimiz anlamıyorlar.
MHP'ye operasyon düzenleyen, buna yarım akıllarıyla yataklık edenler fitne halindedir. Karalık ayak oyunlarına boyun eğmedik. Bugüne kadar ilkelerimzle bağdaşmayan tercihte yer almadık. Bizim yerimizi, sözümüz, tavrımız dosdoğrudur. Sıradanlaşan rüşvet ve yolsuzluklara karşı ahlak ve adalet çadırları altında toplandık.
Haram lokmayı kursaklarına indirmiş, yalanı rehber edinmiş sahte Müslümanlara, din tüccarlarına yüzümü döndük. Zorlandık, hırpalandık, saldırılara uğradık ama yolumuzdan dönmedik.
MHP hareketi hiç durmadan çalışacak ve iktidara ulaşacaktır. Dava arkadaşlarımın aynı şevk ve heyecanla devam edeceklerini biliyorum.
Bizim Allah'tan başka korkacağımız, kuldan başka utanacağımız bir şey yoktur.
Türk milleti 7 Haziran'da tüm siyasilere mesaj vermiştir. Erdoğan, 7 Haziran sonucunu beğenmedi, sindiremedi, kabullenemedi. Korku ve kaygıyla Türkiye'yi baştan ayağa dehşet ve hiddete hapsetti. Türk milleti 7 Haziran'da Meclis'te grubu bulunan partilere koaliyon kurun mesajı vermiştir. Herkes gördü ve yaşadı ki, 9 Temmuz'da koalisyon kurma görevini alan Davutoğlu nafile turlarına başladı. CHP bu oyuna adeta figüranlık yaptı. AKP'nin hükümet kurma irade ve isteği hiç olmamıştır. 1 Kasım'da 7 Haziran'ın tekrarı zorla yapılmıştır.
1 Kasım'da oy ve milletvekili sayısında gerilediğimiz açık ve gerçektir. Milletimizin verdiği muhalefet görevini en iyi şekilde yapacağız. Partimize desteklerini esirgemeyen vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. 1 Kasım'da mağlup olmadığımıza inanıyorum. Milli iradenin kararına saygı duyuyoruz, sonuçların nedenlerini araştırıyoruz. Daha iyisini yapmak, daha iyisini sağlamak için kuyumcu titizliğiyle çalışmalarımızı yürütüyoruz.
AKP 4 AY 23 GÜNDE NE YAPMIŞTIR?
Hem 7 Haziran, hem 1 Kasım'dan partimizin çıkaracağı dersler vardır. Sonuç ve gerekçeler ne olursa olsun, kendimizi anlatmakta zorluk çektiğimiz bir kitlenin varlığı açıktır. 1 Kasım seçimi olağanüstü şartlarda yapılmıştır. Üzerinde durmamız gereken soru şudur: 7 Haziran'dan 1 Kasım'a kadar MHP ne yapmamıştır da bu desteği kaybetmiştir? AKP 4 ay 23 günde bu oyu nasıl kazanmıştır. Diğer partilere oy veren vatandaşlarımıza hürmet ediyoruz.
Dünyanın neresinde 4 ay 23 günde siyasi tutumlar bu kadar net ve keskin bir şekilde değişmiştir? Terör sonlanmış, asayiş ve güvenlik mi sağlanmıştır? İşsizlik bitirilmiş, yoksulluk ve yolsuzluğun üzerine mi gidilmiştir? 4 ay 23 günde AKP ne başarmıştır da tek başına iktidar olmuştur? Bu işin sırrı nedir?
7 Haziran'dan 1 Kasım'a kadar yaşanmadık rezalet kalmadı. Diyarbakır, Silvan'da 12 gün boyunca sokağa çıkma yasağı yaşanmıştır. Türk askeri tutsak düşmemiştir. PKK'lı kalabalıklar başka coğrafyada değil, Diyarbakır'dadır. Türkiye'nin savunma ve korunması için gece gündüz nöbet tutan Mehmetçiklerin manevi linçe uğramaları hazmedilemez.
Erdoğan G20 zirvesinde gülücükler saçarken, Türkiye elimizden kayıp gitmektedir. Yüzde 49,5 oy almış yaralı ve yamalı Davutoğlu'nu kızağa çeken Erdoğan'ın gerçeklerden haberi yoktur. 1 Kasım'da tek başına iktidara gelmelerinin sebebi samimiyetmiş. Neymiş millet kazançlı çıkmış.
OYUN İÇİNDE OYUN VAR
HDP'nin başkanlık sistemi dahi tüm modeller tartışılabilir demesi tesadüf değildir. Oyun içinde oyun vardır. Türk milleti 1 Kasım'da sandıkta başkanlık veya yeni anayasa mesajı vermediği halde bunları konuşmak ahlaksızlıktır.
MHP'ye idam fermanı yazanlar, Saray'ın etrafında öbek öbek toplanmıştır. 1 Kasım'da MHP'nin başarısız olduğunu söyleyenlere bakın. Diyorlar ki yönetim değişmeliymiş, diyorlar ki hayır diyenlere millet hayır demiş. Davutoğlu'na bakarsak kongreden korkmamıza gerek yoktur. Sana mı soracağız? MHP üzerinde hesap yapanlarda senin ve zihniyetinin izleri bulunmaktadır. Bizde teslim edilecek, işgale bırakılacak bir parti yoktur. Bizim Saray lejyonerlerine, bozkurt görünümlü aktrollere devredilecek bir parti de yoktur. MHP Türk milletinin eseridir. MHP onun bunun oyuncağı olmayacağı kadar kutlu, kutsaldır.
1 Kasım'da projelendiren MHP'nin baraj altında kalmasıydı. Her türlü yol denendi. Asıl hedef Türk milleti ve Türklüktü. MHP'nin bozguna uğraması, bölünme ve çözülmenin yolunu açacaktı.
MHP 'HAYIR' DEDİ
MHP hainliğe hayır dedi. MHP soyguna ve yolsuzluğa hayır dedi. MHP rüşvete, harama, küresel cinayete, Türk kanının dökülmesini seyredenlere hayır dedi. Bunların hepsine yine sonuna kadar hayır diyorum. İlkelerimizden ödün mü verseydik? Ülkemizin çıkarlarını görmezden mi gelseydik? Nedir bizden istenen? Nedir MHP'den beklenen?
BESMELEYLE DEVLETİN HAZİNESİNİ KEMİRENLERE BUYRUN KÜPÜNÜZÜ DUYURUN MU DESEYDİK
Biz milletimize ne dediysek onu yaptık. 7 Haziran'dan sonra dediklerimizi unutsa mıydık? Eyyamcılığa, gevşekliğe prim mi verseydik? Müfterilere omuz mu verseydik? Biz de defteri soldan verilecekler arasında mı yer alsaydık? Besmeleyle devletin hazinesini kemirenlere, buyrun küpünüzü daha da doldurun mu deseydik? Varsın oyumuz düşsün, varsın bir kısım kardeşimiz bizden uzaklaşsın, biz dimdik duracağız. Bunların hepsinin hesabına başlarını geçirelim. MHP surda gedik açtırmaz, aman dilemez. 1 Kasım'da çıkan sonucu önemse, bu kutlu davayı kimseye yedirmeyiz. Gafillere göz açtırmayız.
TÜRKİYE'NİN DEMOKRATİK SEVİYESİ İNİŞTE
1 Kasım'da kazananın kim olduğu belli, kaybeden Türkiye'dir. Buna yakın zamanda şahit olacağız. Davutoğlu biz gidersek beyaz toroslar gelir diyerek milleti açık açık tehdit etmiştir. 1 Kasım'da AKP tek başına iktidara gelmemiş olsaydı, 3. defa sandık yolu açılacaktı. Türkiye'nin demokratik seviyesi iniştedir. Başörtülü kadınlara kelepçe vurulan ülke Türkiye'dir. Televizyonlara baskın düzenlenen, gazetelere parti görevlileri atanan, dün dediğini bugün yalanlayan ülkenin ismi Türkiye'dir. 1 Kasım'da kazanan PKK'dır. Suriye'ye kara operasyonu için gün sayanlar 1 Kasım tezgahını kurmuşlardır.
1 Kasım Türkiye'nin geleceğini bir kişiye ipotek edilmesine yaramıştır. Bu daha fazla devam etmeyecektir. Gün gelecek bunu herkes görecek, Türkiye'nin bahtı elbet açılacaktır. G20 Zirvesi Paris'teki terör saldırısının gölgesinde toplanmıştır. Fransa'daki terör saldırısını bir kez daha kınıyor, acılarını paylaşıyor, taziyelerimi bildiriyorum. Acı sadece Paris sokaklarında değildir. Masum canlara sadece Paris'te kıyılmamıştır. PKK'nın yıllarca Paris'ten beslenip Türkiye'de kan döktüğü açıktır. Maalesef, Fransa'nın bu sicili hiç iç açıcı değildir. Faillerin bulunması için işbirliğinin kurulmasını destekleyelim. Bağdat'ta, Kerkük'te, Şam'da, Ankara'da katledilen terör kurbanlarına aynı ölçüde yaklaşalım. Paris saldırısının ders vermesini temenni ediyorum.
ABD SAMİMİ DEĞİL
Terörün bu seviyeye gelmesinde Antalya'da taziye mesajı veren bazı ülke liderlerinin payını yabana atmamak lazım. Bunlar silahları kimler vermiş, bu örgütün silah fabrikası vardır da ihtiyacı kendisi mi karşılamaktadır. Timsah gözyaşlarına gerek yoktur. ABD ısrarla YPG'ye silah yardımında bulunmaktadır. O silahtan çıkan kurşunlar Mehmetçiğe gelmektedir. Bunların terörden yakınmaları samimi değildir. Terörle koyun koyuna yatanlara karnımız toktur. Başta Erdoğan olmak üzere, konuk olan diğer liderlerin birbirlerinin yüzüne bakarak utanmalarıdır dileğim."