Abone Ol

Aydın Barosu Başkanı Gökhan Bozkurt: Rana Batı olayında Polis yetkisini hoyratça kullandı

Kadıköy’de maske takmadı diye kelepçelenen Rana Batı’nın görüntüleri büyük tepki toplamış ve polisin tavrı masaya yatırılmıştı. Aydın Baro Başkanı Avukat Gökhan Bozkurt, "Hatay Barosu Başkanına yapılan muamele, bu olayın da habercisidir, bizi şaşırtmamıştır” dedi.

Rana Batı olayında Polis yetkisini hoyratça kullandı

Bu arada Kadıköy’de koronavirüs denetimleri sırasında Rana Batı’yı darp ettiği için uzaklaştırılan polisler, göreve iade edildi.

Hülya Karabağlı / Medyafaresi.com Özel haber  

Aydın Baro Başkanı Avukat Gökhan Bozkurt, İstanbul Kadıköy'de maske denetimi sırasında Rana Batı’ya uygulanan darp görüntüleriyle bir kez daha tartışmaya açılan polis yetkisiyle ilgili, “Mevcut olayda, polise bir direnme olmuş olsa bile, basına ve sosyal medyaya yansıyan görüntüler maalesef polisimizin yetki kullanımının ölçüsüz ve hoyratça olduğu izlenimi uyandırmıştır” dedi.

Aydın Barosu Başkanı Gökhan Bozkurt: Rana Batı olayında Polis yetkisini hoyratça kullandı - Resim: 1Maske takmadığı için polisin gözaltına aldığı Rana Batı yaşananları anlattı

Rana Batı olayını, kısa bir süre önce polisle yaşadığı kimlik gösterme tartışması sonrası gözaltına alınan Hatay Barosu Başkanı Ekrem Dönmez olayını hatırlatarak değerlendiren Bozkurt, “Esasen Hatay Barosu Başkanına yapılan muamele, soruya konu olan olayın da habercisidir, bizi şaşırtmamıştır, çünkü bu ve benzeri uygulamalar az sayıda olsa da maalesef yaşanmaktadır. Nitekim daha birkaç gün önce Kamu Denetçiliği Kurumu da polis uygulamalarında daha özenli davranılması hususunda Emniyet Genel Müdürlüğüne tavsiyede bulunmuştur” diye konuştu.

Bu arada Kadıköy’de koronavirüs denetimleri sırasında Rana Batı adlı kadını darp ettiği için görevden uzaklaştırılan polisler, göreve iade edildi.

Aydın Baro Başkanı Avukat Gökhan Bozkurt, medyafaresi.com’un  Rana Batı olayı ve polisin yetkilerine ilişkin sorularını yanıtladı.

Polisin maske denetiminde yetkisi nereye kadardır.

5326 sayılı Kabahatler Kanununun 22. Maddesinde yer alan “Kabahat dolayısıyla idarî yaptırım kararı vermeye ilgili kanunda açıkça gösterilen idarî kurul, makam veya kamu görevlileri yetkilidir.” ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 294. Maddesindeki “Bu Kanunda yazılı olan idarî para cezaları mahallî mülkî amir tarafından verilir.” Hükümleri gereğince, Koronavirüs’ün (Covid-19) Türkiye’de yayılmasını engellemek amacıyla alınan tedbirlere aykırı davrananlara idari yaptırım uygulanması halinde, idari yaptırım karar tutanağının mülki amire onaylatılması sonrasında kişiye tebliğ edilmesi gerekir.

Bu denetimde yanlış olan nedir?

-2559 sayılı PVSK’nın 16. maddesine göre; polis, görevini yaparken direnişle karşılaşması halinde, bu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde zor kullanmaya yetkilidir. Zor kullanma yetkisi kapsamında, direnmenin mahiyetine ve derecesine göre ve direnenleri etkisiz hale getirecek şekilde kademeli olarak artan nispette bedenî kuvvet, maddî güç ve kanunî şartları gerçekleştiğinde silah kullanılabilir.

Aynı Kanunun 17. maddesine göre de, Polisin;

A) Kanun ve usul dairesinde verdiği emre itaatsizlik ve ittihaz eylediği tedbirlere riayetsizlik edenler;

B) Vazife yaparken polise mukavemette bulunan veya vazifesinden alıkoymak maksadıyla bulunan şahıslar; Karakola götürülüp haklarında tanzim olunacak evrakla beraber adliyeye verilirler.

-Sosyal medyada polise mukavemet edemez görüşleri de dikkat çekti? Ne diyorsunuz?

Bu hükümlere göre polis, maske takma hususundaki kuralı uygulatmak için uyarıda bulunabilir, direnişle karşılaşması halinde zor kullanabilir, hatta önleme yakalaması yapabilir. Çoğu zaman olduğu gibi bu olay bağlamındaki yasal düzenlemede de bir sorun bulunmamakta, sorun uygulamadan kaynaklanmaktadır.

Ne yazık ki, Polisimiz yetkiyi gerektiğinde ve gerektiği kadar kullanma, özellikle de objektif, ölçülü ve özenli olma bakımlarından toplum nezdinde güvenilirliğini yitirmiştir.

Esasen Hatay Barosu Başkanına yapılan muamele, soruya konu olan olayın da habercisidir, bizi şaşırtmamıştır, çünkü bu ve benzeri uygulamalar az sayıda olsa da maalesef yaşanmaktadır. Nitekim daha birkaç gün önce Kamu Denetçiliği Kurumu da polis uygulamalarında daha özenli davranılması hususunda Emniyet Genel Müdürlüğüne tavsiyede bulunmuştur.

Öte yandan kişilerin kendilerine yapılan kanunsuz ve haksız bir uygulamaya tepki göstermeleri doğaldır, bu haksız uygulamanın polisten gelmesi durumu değiştirmez. Bu başka bir tartışma konusudur.

Mevcut olayda, polise bir direnme olmuş olsa bile, basına ve sosyal medyaya yansıyan görüntüler maalesef polisimizin yetki kullanımının ölçüsüz ve hoyratça olduğu izlenimi uyandırmıştır.

NE OLMUŞTU?

Kadıköy'de yapılan koronavirüs denetimleri sırasında maskesini düzgün takmadığı gerekçesiyle Rana Batı adlı vatandaşı darp ettiği için iki gün önce açığa alınan polisler göreve iade edildi.

İstanbul Valiliği'nden konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada "Kadıköy ilçemizde 19 Ağustos'ta R.B isimli kadının gözaltına alınması sırasında yaşanan olay nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında görevden uzaklaştırılan polis memurları, görevlendirilen muhakkik görüşü doğrultusunda göreve iade edilmiştir" ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, olayla ilgili adli ve idari soruşturmanın devam ettiği kaydedildi.

Batı: Düşmem için ayaklarıma tekme attılar

Rana Batı, yaşananları şöyle anlatmıştı:

“Sigara içtiğim için maskemi çeneme indirmiştim. Çevremde maskesiz dolu insan var. Beni durduran polisin yüzünde maske dahi yoktu. Ben ‘Sizde maske yok’ deyince sinirlendiler. İki memur da sözüm üzerine maskesini çıkarıp yüzüne taktı. Daha sonra ceza kestiler.

“Tepki gösterince beni gözaltına almaya çalıştı. Önce kollarımı arkadan tuttu. Yere yatırmaya çalıştı. Düşmem için ayaklarıma tekme atıyordu. Yere düşünce nefesim kesildi. ‘Tamam yapmayın, karakola geleceğim’ dememe rağmen yere yatırmaya çalışıyordu. Çevredeki insanlar müdahale etti. Ben asla polislere küfür etmedim.” Batı kendisine müdahale eden iki polis memuru hakkında şikâyetçi olduğunu söyledi.

Valilik “görmek istemediğimiz görüntüler” demişti

Olayın ardından İstanbul Valiliği’nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verilmişti:

"Gözaltına alınma esnasında kesinlikle görmek istemediğimiz görüntülerin yaşanması bizi çok üzmüştür. Konuyla ilgili olarak Valiliğimizce başlatılan soruşturma kapsamında ilgili polis memurları görevden uzaklaştırılmıştır. Olayla ilgili adli ve idari soruşturma devam etmektedir."