"Hadi Be" programında Emre Saygı'nın sorularını yanıtlayan Aslı İnandık, yeni filmi “Aslı Gibidir” başta olmak üzere hakkında bilinmeyenlere dair samimi açıklamalarda bulundu.
Tartıda çok acayip rakamlar gördük
Evde eşine yemek yapmaktan çok mutlu olduğunu belirten Aslı İnandık 'Çok güzel kabak yemeği yapıyorum. Ama artık diyet yapıyoruz. Karbonhidratla besleniyoruz yani poğaçanın üstüne yer açılsın da sodayla pilav yiyelim şeklinde yaşıyoruz.
Şimdi yusuf yusuf olduk diyebilirim, çünkü tartıda çok acayip rakamlar gördük ve dolayısıyla rejime başladık ve ben diyet yemeklerinde usta olduğumu düşünüyorum. Çok güzel kıymalı kabak yemeği yapıyorum” dedi.
Kendimi bile çok eleştirebilen bir karakterim
Aslın İnandık, kendisi hakkında sosyal medya yapılan eleştiriler için ' Eleştiriye açık, hatta yeri geldiğinde kendimi bile çok eleştirebilen bir karakterim. Ama söylenenler hakaret boyutuna gittiği noktada canım çok sıkılıyor. “Komik değil” işte “nesine gülüyorsunuz” gibi yorumlarda böyle sorgulayıcı bir tavır oluyor.
Yani gülüyor işte o gülüyor, sen gülmüyor olabilirsin. Tabii ki bu çok doğal ama aşağılanmadığım, hakaret almadığım sürece o eleştirileri dikkate alıyorum, hayata geçirmeye çalışıyorum.
Sosyal medya psikolojimi bozdu
Röportajın “Doğru-Yanlış” bölümünde Emre Saygı’nın “Sosyal medya iyi ki varmış?” sorusuna İnandık “Doğru” cevabını kaldırarak sosyal medya hakkında samimi itiraflarda bulundu: "İyi ki varmış ama çok da psikolojimi bozdu. Bir taraftan çok yıpratıyor çünkü herkes önüne geleni söylüyor. İnancını yitiriyorsun. ‘Yapmasam mı?’yı düşündürüyor sürekli. Ben üreteyim koyayım insanlar evlerinde izlerken naptıklarını görmeyeyim ama yorumlarda okuyorsun ve biliyorsun ya düşündüklerini” ifadelerini kullandı.
Bu kızın derdi okuyup, oyuncu olmak
Aslı İnandık başrolünü üstlendiği son filmi “Aslı Gibidir” hakkında "Bu kızın derdi istediği bölümü okuyabilmek ve oyuncu olmak. İkinci üniversitesini okumaya çalışıyor. Ziraat mühendisliğini bitirmiş bir kız ama ailesi tarafından hayatına sürekli engel olunuyor. Bir türlü paraları yok. Ailelerde oyunculuk algısı vardır ya 'okuyup napacaksın, aç mı kalacaksın?' gibi... Ne güzel mühendislik okumuşsun bitirmişsin falan ama kötü bir aile değil tam bir Türk ailesi çok tatlılar kendi içlerinde.
Aslında hepimizin yaşadığı bir problem biraz kendi hayat hikayemden de yola çıkarak düzelttiğimiz bir hikaye. İşte kendi kendine gizli gizli bir oyunculuk sınavına giriyor ve sınavı kazanıyor. Ama harç ücreti var, o parayı biriktirmesi lazım. Bir taraftan kendi ödemesi lazım okulunu falan derken karşısına gerçek yaşam dublörleri diye bir kulüp çıkıyor ve hayatını değiştiriyor. O kulüp fantastik bir kulüp ve örneği olmayan bir kulüp.
Burada kamera yok kayıt yok film için ya da bir dizi için oyunculuk yapmıyor. Oradaki kulübün üyeleri gerçek hayatta insanların kıçlarını kurtarıyor aslında öyle bir mesele. Nerede onlara ihtiyaç varsa gidiyorlar ve o role bürünüyorlar. Bazen birinin yerine geçiyorlar, bazen birinin yanında ona kavalye olarak gidiyorlar. Bunların hepsi bir sebep için o role bürünüyor ve aslında onu oynayarak insanları bir nevi kandırıyorlar ama tabii başlarına bir şeyler geliyor.
Sadece kusurlarımı kapatmak, benim makyajdan anladığım
Günlük hayatında makyaja düşkün olmadığını belirten İnandık "Sadece kusurlarımı kapatmak, benim makyajdan anladığım. Hani sivilce varsa onu kapatmak... Yaptığım makyaj güzelleştirmiyor, sadece düzeltiyor'