Emekli Albay Hasan Atilla Uğur, tarihteki gerçek dört din adamını ve dönemlerinde kullandıkları ifadelerle diğer 'din adamlarından' farklı yönlerini sıraladı.
Tarikatlarda “biat etmenin” önemine değinen Uğur, tarikatların gerçek din adamlarını neden sevmediğini bir bir sıraladı.
Tarikatlarda şeyhe ve şıha biat etmenin önemine değinen Uğur, buralarda haksızlığın, usulsüzlüğün, tacizin ve her türlü şerefsizliğin içinde bulunduğunu söyledi. Gerçek din adamlarının sevilmeme nedenini ise şu sözlerle sıraladı:
YURDUMUZU İŞGAL EDEN DÜŞMANA KARŞI SAVAŞMAYAN KAFİRDİR
İstanbul’da dürrizadeler şunlar bunlar fetvalar veriyorlar, “Kuvayi Milliye görüldüğü yerde vurulmalıdır. Katleri vaciptir.” İdama mahkum ediliyorlar. Yakalandıklarında yargılanmak şartıyla falan diyerek imzalıyor. Ortalık böyle karmakarışık, İngilizler ayakta. Ankara müftüsü Rıfat Börekçi ne yapıyor biliyor musun? Bir fetvada o yayınlıyor. Diyor ki yurdumuzu işgal eden düşmana karşı savaşmayan kafirdir diyor. Düşüne biliyor musun? Din adamı bu.
BUNLARA BİAT EDECEKSİN
Bunlar şimdi hiç sevmezler Mehmet Rıfat Börekçi’yi. Hiç sevmezler. Elmalılı Hamdi Yazır’ı da hiç sevmezler. Bunlar gerçek din bilgini, alim. İbn-i Sina’yı da sezmezler bunlar. İbn-i Haldun’u da sevmez. İbni-i Rüştü de sevmezler. Gerçekten din alimlerini sevmezler bunlar. Neden? Çünkü şeyhe biat edeceksin. Şıha biat edeceksin. O ne derse onu yapacaksın. Her türlü taciz olacak. Her türlü şerefsizlik olacak. Haksızlık olacak. Bunlara biat edeceksin. Onun için sevmezler.