Abone Ol

AGİT'ten 24 Haziran raporu: Medya baskı altında

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ( AGİT ) 12 gözlemciyle seçimleri takip etti. AGİT gözlemcileri, raporlarında yer alacak ifadeleri ve gözlemlerini Ankara'da gerçekleştirdikleri toplantıda basın mensuplarıyla paylaştı.

AGİT'ten 24 Haziran raporu: Medya baskı altında

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ( AGİT ) Audrey Glover başkanlığında 12 gözlemciyle seçimleri takip etti. Buna ek olarak 22 uzun süreli gözlemci de seçimler sırasında ülkenin farklı şehirlerinde gözlemlerde bulunmaya devam etti.

AGİT gözlemcileri, raporlarında yer alacak ifadeleri ve gözlemlerini Ankara'da gerçekleştirdikleri toplantıda basın mensuplarıyla paylaştı.

Gazetecilerin sorularına verilen yanıtlardan bazıları şöyle: 

"Önceki 3 seçimden en büyük fark medyanın tutumuydu"

"Analizlerimizi detaylı olarak paylaşacağız ama sandığı asıl koruması ve seçimleri takip etmesi gereken Türkiye halıkıdır."

"Bazı ülkelerde oy vermemenin cezası vardır. Türkiye sandığa giden seçmen sayısıyla gurur duymalıdır. Bu, demokrasiyı savunan Türkiye seçmeninin başarısıdır."

"Türkiye'de gözaltına alan yabancı gözlemciler var. Bu kişilerin kişisel tercihleri olabilir, örneğin bir maçta Brezilya'yı tutabilirler. Ancak hakemseniz bütün tercihlerinizi geride bırakıp etik kurallara göre davranmanız gerekir. Bir üyemiz bu etik koda aykırı davranırsa bu kabul edilemez. Ama bir üyemizin kişisel, siyasi tercihi yüzünden bu muameleye maruz bırakılması kabul edilemez. Gözlemciye, kendi görevini etik kurallar çerçevesinde yerine getiren bir görevli olarak bakmalıyız."

"AKP'yi destekleyen herhangi bir üyemiz sorun yaşamadı. Bu kişiye göre farklılaşan tutum kabul edilemez."

"2002'den beri Türkiye'de seçimleri takip ediyoruz. Bazı meslektaşlarımız 2015'te ve referandumda da Türkiye'ye gelmişlerdi ve ilk defa güvende olmadıklarını hissettiklerini bize ifade ettiler."

"İstanbul, Ankara ve Diyarbakır'da sorunlar yaşadık."

"Önceki 3 seçimden en büyük fark medyanın tutumuydu."

" OHAL konusunda asıl mesele uygulamalardır. Şu anda Fransa'da da OHAL var. Medya'ya baskı haberleri çıkıyor mu? Hayır. Mesele OHAL değil, gücün nasıl kullanıldığıdır."

"Erdoğan, medyada ve vatandaşlar arasında kendine muhaliflerin de olabileceğini kabul etmeli. Tabii ki 'seçildim' diyebilir ama bunu yapmanın doğru şekli Atatürk gibi davranmaktır."

"Şimdi yeni bir yönetici var ve o, Türkiye'yi AB'den uzaklaştırmamalı. Atatürk'ün yolunu izleyip Avrupa'ya yaklaşmalıdır."

"Gazetecilerin otosansür yapmadan mesleklerini icra etmeleri gerekir."

"Bazı sorunlarla karşılaştık ve hala bilgi toparlıyoruz bu sorunların kökenine dair. En önemlisi seçimlere erişimimizin engellenmesi oldu. Ama hala bilgi toparlamaya devam ediyoruz ve raporumuz tamamlandığında bu bilgilere daha sağlıklı bir şekilde ulaşabilirsiniz."

"180 000 sandık vardı. Bir gözlemci 8-10 mahalle gezebilir ancak. Bu da 100 sandık demek. Yani yüzde 1. Dolayısıyla gün boyunca hiç gözlemci gitmeyen sandıklarda ne olduğunu bilemiyoruz."

"135 yerde gözlem yaptık"

"Gözlemlerimizi AGİT 'e ilettik. Polis veya güvenlik güçleri seçime müdahale etti mi? Ben bu konuda uluslararası gözlemcilerin güvenliğinden endişe ediyorum. Sandığa kadar gözlemcileri takip eden ve yalnız bırakmayan polisler vardı. Bizim görevimiz müdahale etmek değil gözlem yapmak."

Ön rapor açıklandı

Seçim gözlem heyeti adayların seçim kampanyalarını eşit koşullarda yürütemediğini, olağanüstü halin getirdiği yetkilerin basın özgürlüğü dahil olmak üzere temel hakları sınırladığını bildirdi.

AGİT seçim gözlem heyeti tarafından hazırlanan ön raporda, " seçim kampanyasının koşulları eşit değildi. Cumhurbaşkanı ve iktidar partisi, resmi ve özel basın kuruluşlarının yayın akışında (kampanyalarına) çok fazla yer vermesi de dahil olmak üzere birçok yersiz avantajdan faydalandı" denildi.

Olağanüstü halin getirdiği yetkilerle toplanma, ifade ve basın özgürlüğünün sınırlandığına dikkat çeken AGİT gözlemcileri, "Vatandaşlar buna rağmen seçimkampanyası ve seçimlere yüksek sayılarda katılarak demokrasiye bağlılıklarını göstermişlerdir" denildi.