Kozluklu, bizzat şahit olduklarından ve söylemlerden yola çıkarken Adnan Oktar ile örgütünün nasıl suç şebekesine evrildiğini aktardı.
Kitabın “Nişanlı Bir Mason” başlıklı bölümünde, Adnan Oktar’ın yüksek derecek mason olmak için nasıl milyonlar harcadığı anlatıldı. Adnan Oktar soruşturması kapsamında ifade veren C.Ö isimli müştekinin ifadelerinden yola çıkan Kozluklu, Oktar’ın de dünyadaki en güçlü mason localarının İskoç Rit ve P2 Mason locaları ile irtibat kurması için C.Ö’yü görevlendirdiğini belirtti.
Kendisine 33. Derece Mason Nişanı’nı alırken, İtalyan Mason Loncası yetkilileriyle kanalı A9 TV’de bu töreni yayınlayan Oktar’ın artık uluslararası güçleri de karışık ilişki ağına kattığı ifade edildi.
İşte “Nişanlı Bir Mason” başlıklı bölümde anlatılanlar:
“Tanım olarak Masonluk, bütün insanlar arasında sevgi, hoşgörü ve kardeşliğin kurulmasını hedefleyen ve çalışmalarını hakikatin araştırılması yolunda yoğunlaştırmış bir fikir üst yapı kurumudur.
Bir masonunun amacı ise, her bakımdan gelişmiş bir ideal bir insan olmaktır. Masonlukta kötü bir bireyi iyi yapma uğraşı söz konusu değildir. Masonluk bu itibarla bir tekâmül sürecidir.
Belirli ritüelleri olan bu kurumun önemli iki mottosu şöyle tanımlanır: Audi, vid tace (dinle, gör, ketum ol) ve v.i.t.r.i.o.l (kendin ve evren üzerine derin düşün).”
“HER DEFASINDA 350 BİN EURO OLMAK ÜZERE ÜÇ DEFA PARA VEREREK 33. DERECEDEN MASON OLMASINI SAĞLADIK”
“Adnan Oktar soruşturması kapsamında ifade veren C.Ö isimli müşteki Oktar’ın o belgeyi nasıl adlığını anlattı: ‘Adnan Oktar 2012’de, yurtdışında daha büyük nüfuz elde etmek için mason olması gerektiğini söyledi ve benden araştırma yapmamı istedi. Ben de dünyadaki en güçlü mason localarının İskoç Rit ve P2 Mason locaları olduğunu öğrenip bildirdim. Rit’e üye olmak için İngiltere’de yaşaması gerekiyordu. P’ Mason Locası’yla bağlantı kurmamı istedi.
Her defasında 350 bin Euro olmak üzere üç defa para vererek 33. Dereceden mason olmasını sağladık. Bu vesileyle 2014’te İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini Türkiye’ye gelerek Adnan Oktar ile görüştü. Bu loca Washington mason locası ile de ortak hareket ettiği için Trump’ın başkanlığı kabul gününde davet alındı. Adnan Oktar’ı temsilen Oktar Babuna ve yanındaki kişi katıldı. Bu davetiyeleri almak için Adnan Oktar 200 bin dolar para ödedi.’
Oktar’ın karışık ilişkiler ağında artık uluslararası güçler de sahnededir. Kendisine 33. Derece Mason Nişancı’nı alırken, İtalyan Mason Loncası yetkilileriyle kanalı A9 TV’de bu töreni yayınlayan Oktar’ın nazik ve son derece saygılı tavırları dikkat çekicidir. Bu nişanın kendisine verilmesinden dolayı duyduğu mutluluğu ve gururu çevirmen yardımıyla ileten Oktar, İtalyan Mason Loncası’nın kendisine şeref verdiklerini iletmiştir. Ancak yine Oktar, A9 TV’nin 7 Mayıs 2017 tarihli yayınında verilen masonluk diplomasını yırtarak şov yapmıştır. Aynı tarihte locanın internet sitesinde yayınlanan duyuruda ‘Oktar’ın ahlak dışı davranışları’ gerekçe gösterilerek ‘onursuzlaştırılarak’ masonluktan ihraç edildiği ilan edilmiştir.”
“FETHULLAH GÜLEN’İN MEHDİNİN EN BÜYÜK YARDIMCISI VE BÜYÜK BİR ÂLİM OLDUĞUNU SÖYLEMESİ…”
“Oktar Örgütü’nün bir dönem önemli isimlerinden sayılan, örgütün karanlık yönlerini pek de yoruma yer bırakmayacak ölçüde bütün çıplaklığıyla gözler önüne seren Özkan Mamati örgütten nasıl ayrıldığını anlatırken sözü Oktar’ın Yahudilik ve masonluk anlayışına gösteriyordu. ‘2012 yılına kadar cemaat içerisinde verilen görevleri sadık bir şekilde yerine getirip hizmet ettim. 2012 yılından sonra Adnan Hoca’nın televizyon kanalında dinimize ve mukaddesatımıza aykırı tavırlarını görüp cemaatini Kur’an dışı tavırları olduğunu anlayınca cemaatten ayrılmaya karar verdim. Bu süreçten sonra cemaatin eğilimleri, farklı fraksiyonlara kayışları, Oktar’ın bir gün FETÖ’cü olup Fethullah Gülen’in mehdinin en büyük yardımcısı ve büyük bir âlim olduğunu söylemesi, masonlarla olan garip ilişkileri, ne idüğü belirsiz hahamların, İsrailli milletvekillerinini, İtalyan Mason Locası yetkililerinin yanında bulunmaktan mutluluk duyması nihayet 33. Derece Mason olması ve bunu TV’den açıklaması benim cemaate bakış açımı yüzde yüz değiştirdi,’ diyordu.
Oysa gerek Kılıç Ali Paşa Camii sohbetlerinden ve gerekse Ortaköy’deki evinde verdiği gündüz derslerinden çok iyi biliyorum ki Oktar’ın Yahudiler ve masonlara karşı inanılmaz bir kini ve nefreti vardı. Onların dünyanın sonunu getireceklerini söylerken bizlerin Müslümanlığımız sayesinde onlarla savaşan birer cihatçı olduğumuzu, bu savaşı ne kadar iyi verirsek o kadar iyi Müslümanlar olacağımızı telkin eden sözlerini bugün dahi çok net hatırlıyorum.