Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, CHP'nin çözüm süreci kapsamında yapılan PKK lideri Abdullah Öcalan ziyaretine üye vermemesini Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eleştirmediğini vurguladı. Selvi, Erdoğan'ın bu tavrının bir strateji olduğunu belirterek; "Komisyon çalışmalarını tamamlayana kadar CHP’nin devam etmesi önemseniyor. Sürece ilişkin yapılacak yasal düzenlemelerde CHP’nin desteği bekleniyor. O nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece kendi pozisyonlarını tarif etmekle yetindi ama CHP’yi eleştirmedi. Çünkü Terörsüz Türkiye sürecinde daha yürünecek çok yol, yapılacak çok düzenleme var" ifadelerini kullandı.
Çözüm süreci kapsamında Meclis'te kurulan komisyondan AKP'li Hüseyin Yayman, MHP'li Feti Yıldız ve DEM Partili Gülistan Koçyiğit'ten oluşan heyet; İmralı'da PKK lideri Abdullah Öcalan'ı ziyaret etti. CHP ve Yeni Yol Grubu ise sürecin şeffaf ilerlemediğini belirterek heyete üye vermedi.
Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Erdoğan'ın CHP'yi heyete üye vermeme konusunda eleştirmediğini ve bunun bir strateji olduğunu savundu. Selvi, bugün kaleme aldığı köşe yazısında konuya ilişkin olarak şunları aktardı:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan, İmralı ziyaretini değerlendirirken Meclis’te komisyon kurulmasını öneren CHP’nin İmralı heyetine karşı çıkmasını eleştirmesini bekliyordum. En azından bunu bir çelişki olarak yorumlar diye düşünüyordum. Erdoğan, CHP’ye değinmedi. CHP’nin kararına ilişkin en ufak bir değerlendirme yapmadı. Sadece kendi pozisyonlarını belirledi.“Cumhur İttifakı olarak Terörsüz Türkiye çalışmalarını eşgüdüm içinde yürütüyoruz” dedi. DEM heyetini belirli periyotlarla kabul ettiğini anlattı. Meclis komisyonunun sürece çok önemli hizmetlerde bulunduğunu teyit etti. Ama manşet çıkarma merakıyla gazetecilerin beklediği CHP’ye yönelik bir değerlendirme yapmadı, en ufak bir eleştiride bulunmadı. Erdoğan’ın bu tavrı dikkatimi çekti. Beni şaşırtan nokta burasıydı.
Ancak daha sonra uçak içinde yaptığım diğer sohbetlerde bunun bir strateji olduğunu anladım. Komisyon çalışmalarını tamamlayana kadar CHP’nin devam etmesi önemseniyor. Sürece ilişkin yapılacak yasal düzenlemelerde CHP’nin desteği bekleniyor. O nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece kendi pozisyonlarını tarif etmekle yetindi ama CHP’yi eleştirmedi. Çünkü Terörsüz Türkiye sürecinde daha yürünecek çok yol, yapılacak çok düzenleme var. CHP’nin varlığı bu açıdan önemli. Ayrıca Erdoğan’ın açıklamasının içindeki “Terörsüz Türkiye sürecini gündelik siyasetin yıpratıcı tartışmalarının uzağında tutmaya özen gösterdik” cümlesi de önemli. Erdoğan bu süreci siyasi bir proje olarak değil, bir devlet politikası olarak görüyor. O nedenle sürece güç verecek açıklamaların ötesinde gündelik siyasetin tartışma konusu yapılmamasına özen gösteriyor.
MKYK toplantısının girişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, her zaman olduğu gibi genel bir değerlendirme yapıyor. “Terörsüz Türkiye hedefine kararlı adımlarla yürümeye devam edeceğiz. Önce Terörsüz Türkiye ardından Terörsüz Bölge hedefimize ulaşarak şehitlerimizin ruhlarını şad edecek, fedakârlıklarının boşa gitmediğini göstereceğiz” diyor. Ama İmralı görüşmesine değinilmiyor. Ben burada bir mahcubiyetin olduğu kanaatinde değilim. Terörsüz Türkiye sürecinin gündelik siyasetin konusu olmamasına özen gösteriliyor."
Yazının tamamını okumak için tıklayın.