Abone Ol

28 Şubat'ta TSK'dan Atılan 243 Kişi FETÖ'cüydü

“Çetin Doğan’ın gözünden 28 Şubat” kitabında yer alan bilgiye göre, TSK’dan ihraç edilen 753 kişiden 243’ü FETÖ’cüydü.

28 Şubat'ta TSK'dan Atılan 243 Kişi FETÖ'cüydü

OdaTV'nin derlemesine göre, 28 Şubat kararları üzerinden 25 yıl geçti.1997 yılındaki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının ardından yaşanan süreç her zaman konuşuldu.

Olaydan yıllar sonra FETÖ tarafından açılan 28 Şubat davasında da mahkeme mahkumiyet kararı verdi. 80 yaşın üzerindeki 14 general cezaevine gönderildi.

O generallerden biri de 28 Şubat’ın en tartışılan konusu “Batı Çalışma Grubu’nun” başkanı emekli Orgeneral Çetin Doğan.

Gazeteciler Barış Terkoğlu ve Sami Menteş de 28 Şubat’ı “Çetin Doğan’ın gözünden” anlatan “Size Yalan Söylediler” çalışmasına imza attı.

28 Şubat’ın FETÖ ile mücadele etmediği iddiasını verilerle yalanlayan Çetin Doğan, o dönem Türk Silahlı Kuvvetleri’den (TSK) atılan dinci gruplar içerisinde en çok Fetullahçıların olduğunu vurguladı.

Ağustos 1996’dan Kasım 1999’a kadar TSK’dan ihraç edilen 753 kişiden 243’ünün FETÖ’cü olduğu açıklandı.

İşte sayılarla 28 Şubat’ta atılan tarikatçı askerler:

28 Şubat'ta TSK'dan Atılan 243 Kişi FETÖ'cüydü - Resim: 1

EFSANE OLAN SÖZLER GERÇEK Mİ

28 Şubat dönemine damga vuran sözler ve olayların perde arkasının anlatıldığı kitapta medyanın yaptığı dezenformasyonlar aktarılıyor.

28 Şubat sürecinin manşetlerinden olan “Gerekirse silah kullanırız” sözünün gerçekte söylenip söylenmediği sorusu bu kitapta şöyle yanıt buluyor: “28 Şubat’ın bir diğer efsanesi ise ‘Gerekirse silah kullanırız’ sözüydü. Mahkemenin kararına esas aldığı, kimi siyasilerin suçlamak için sıklıkla kullandığı söz, 28 Şubat sürecinde, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin verdiği brifingle ilgili medyanın yaptığı bir yorumdu. Ancak ne brifingde ne de yetkililerin yaptığı açıklamalarda bu sözler yer alıyordu.”

“BALANS AYARI” YALANI

Dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir’in ağzından çıktığı iddia edilen ve yine gazete manşetleriyle gündemimize kadar gelen başka bir söz de “Demokrasiye balans ayarı.”

Uzun yıllar eleştirilen bu söz 28 Şubat davasında yargılama yapan mahkeme tarafından da araştırılmadan kabul gördü.

Çevik Bir, o dönem Birleşmiş Milletler ve TürkAmerikan derneklerinin yapmış olduğu toplantıya katılmak için ABD’ye gitti. Kaldığı otelde gazetecilerle yaptığı sohbet yıllarca peşinden gitti.

İddiaya göre o sohbette Çevik Bir, 28 Şubat kararlarını “Demokrasiye balans ayarı” diyerek tanımladı.

Ancak aslında bu söz hiç söylenmemişti. Kitapta olayın baş aktörü Çevik Bir yaşananları şöyle anlattı: “O zaman bana sordular, dediler ki ‘ne geçti aranızdaki konuşmalarda?’Ben de dedim ki ‘Kofi Annan Türkiye’de demokrasinin çok iyi gittiğini söylüyor’ dedim, aynen bu ifadeyi kullandım. Ertesi gün gazetelerde ‘Balans ayarı’ diye çıktı. Yasemin Çongar ise ‘Çevik Paşa öyle bir ifade kullanmadı’ diye yazdı. Ama hâlâ ‘balans ayarı ifadesi kullanıldı’ deniyor.”

FADİME ŞAHİN OLAYI

28 Şubat’tan akılda kalan en çarpıcı görüntü ise “Fadime Şahin Olayı.”

Bu olay üzerinden askerlere yüklenen bir kesimin iddiasına göre Müslüm Gündüz ve Fadime Şahin’e yapılan ev baskını “kurguydu.” Hatta bu kişilerin askerlerce önceden eğitildiklerini iddia edildi.

Kitapta yaşananların perde arkası anlatılırken olayın FETÖ’cü polis şefleri tarafından kurgulandığı belirtiliyor:

“Fadime Şahin olayı yaşandığında bir medya kuruluşunun yöneticilerinden olan gazeteci Tuncay Özkan, Kasım 2016’da katıldığı bir TV programında FETÖ mensubu olduğu için ihraç edilen dönemin Emniyet İstihbarat Şube Müdürü Sami Uslu, Ali Fuat Yılmazer ve Recep Güven’in Müslüm Gündüz-Fadime Şahin’in basılma olayını organize ettiğini açıkladı. Programda, TV Haber Müdürü olduğu dönemde, muhabirlerini Sami Uslu’nun bizzat arayarak “bir operasyon yapacağız gelin” dediğini belirtti.

Müslüm Gündüz ise 23 Nisan 2016 tarihinde Mercan TV’de katıldığı programda, baskının, ‘Fetullah Gülen tarikatı (FETÖ) tarafından kurgulandığını, baskında görev alan ve Fetullah Gülen tarikatı üyesi olduğunu ifade eden bir komiserin, bu baskını tarikatın düzenlediğini, baskında 3 gün boyunca pusuda bekleyip, çevre illerden toplatılan 437 polisle birlikte gerçekleştirdiklerini, bu şahsın bu olayı kendilerine 2014 yılında anlattığını’ açıkladı.”

Odatv.com