Yusra Mardini, dünyadaki genç sporculardan birisi. Onu diğerlerinden ayıran ise genç kızın hikayesi... Ailesi ile birlikte Suriye'nin başkenti Şam'da yaşayan Yusra, küçük yaşlarda yüzme sporuna merak salmış. Babası da yüzme antrenörü olduğu için en büyük destekçisi o olmuş.

Savaşın başlaması ile birlikte spor ile ilgili hayallerini bir kenara bırakmak zorunda kalmış. Tıpkı yaşadığı evi gibi, tıpkı ülkesi gibi..Kız kardeşini de yanına alarak 2015 yılında Türkiye üzerinden Yunanistan'a gitmeye çalışmışlar ama elbette o kadar kolay olmamış.Ege Denizi açıklarında motoru bozulan bot, yavaş yavaş su almaya başlamış. İçinde 20 kişinin bulunduğu bot kaderini beklerken, şans aslında kendi içlerinden çıkmış.

Kendisi gibi yüzücü olan kız kardeşi Sarah ile birlikte Yusra yaklaşık 4 saat boyunca sığınmacıların bulunduğu botu Midilli Adası'na kadar yüzdürmüş.Tam 4 saat hiç gözlerini kırpmadan, bir an bile umutsuzluğa kapılmadan iki kız kardeş boylarından büyük botu karaya çıkartmayı başarmış. Yunanistan'dan Almanya'ya gitmek ise tam 1 aylarını almış. Ülkeler dolaşarak, sabırla devam ederek varmışlar Almanya'ya.

Almanya'nın en köklü kulüplerinden biri olan Wasserfreunde Spandau 04'te çalışmalarına başlayan Yusra, kısa zamanda azmi sayesine antrenörlerini etkilemeye başarmış ve 2020 Tokyo Olimpiyatları için çalışmaya başlamış.Ancak çok güzel bir sürprizle 2016 Rio Olimpiyatları için seçilmiş Yusra.Olimpiyat tarihinde ilk defa yer alan Mülteci Takımı!