Abone Ol

Muharrem İnce'den Erdoğan'a: Nasıl bir yalancısın sen?

Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Tunceli ve Elazığ'ın ardından Tokat'ta partisinin düzenlediği mitinge katıldı.

İnce’den Erdoğan’a: Nasıl bir yalancısın sen?

Muharrem İnce’nin konuşmasından satır başları şöyle:

“6 ay Tokat’ta askerlik yaptım. Diplomam vardı ama yedek subaylık yapmadım. Buradan ayrıldığım günü hatırlıyorum. Yani ben de eski bir Tokatlıyım. Gelirken arkadaşlarım Erdoğan’ın görüntülerini açtı. Samimiyetle söylüyorum. Ben artık acıyorum konuşmalarına.

Aynen şöyle diyor: Ey Muharrem Menderes asılırken sen neredeydin? Erdoğan, ben 1964 doğumluyum. Menderes asılırken ben dünyada yoktum. Babam da Menderesciydi, Demirelciydi. Ben doğduğumda Menderes asılmıştı zaten. Bu kadar cahil olma. Batıyorsun konuşurken.

16 senedir iktidardasın. Millete 16 yıl sonra aş, iş diyeceğine kıraathane diyorsun. Slogana bak. Bedava kek, çay var diyor. Gündüz keki yedi. Akşam yemeği ne olacak?

Senden bir isteğim var Erdoğan çık televizyon programına benimle. Ona şöyle diyor; Benimle televizyona çıkarsa benim reytingim artarmış. Dedim arkadaşlara şu reyting listesini çıkartın diye. Ben 4 izlenmişsem Erdoğan 1 izlenmiş.

Erdoğan konuşurken, Asteriks var, hava durumu var, ‘Aşkım sen yaparsın’ var. Bunlardan aşağı çıkmış reytingi. Erdoğan benimle televizyona çık da havan olsun biraz.

Ona diyorum ki bak her kuşun eti yenmez. Seni madara ederim. Ben seninle ağız dalaşı istemiyorum. Ben seninle ciddi konuları konuşmak istiyorum.

4 milyon Suriyeliyi, ekonomiyi, Tokat’taki sigara fabrikasını konuşmak istiyorum. Bir de çok yalan konuşuyorsun, iftira atıyorsun, kumpas kuruyorsun, haram yiyorsun.

Ramazan ayında Erdoğan bir iftar veriyor. Hiç bir sıkıntı yok. Bir general parti iftarına katılıyor. Yine sıkıntı yok. Erdoğan o iftarda beni eleştiriyor. İftar sofrasını iftira sofrasına dönüştürmüş. At izi it izine karıştı, devlet çöktü. Dedim Erdoğan’a sen beni eleştirirken general alkışlayamaz.

Apoletlerini sökerim dedim. Erdoğan Allah’tan korkmaz kuldan utanmaz bir yalancısın sen. Beni eleştirirken general alkışlıyor. Utanmadan sıkılmadan televizyona çıkıyor. Ben orduyu övüyordum diyor. Nasıl bir yalancısın sen? Ey benim AKP’li kardeşim gör bunları.

Gençlerimiz umutsuz elinde olsa ülkeyi terk edecekler. Bu atmosferde ülkeyi yorgun bir adam yönetemez. Bu ülkeye taze bir kan lazım. Size şunu söyleyeyim tek hayalim var:

30 yaşın altındakiler yarıdan fazlasınız. Gençler telefonlarınızı bir kaldırın. Şu kullandığınız telefonlarla canlı yayın yapabilirsiniz. Hükümetin medyası vermezse milletin medyası olsun.

15 yıl sonra uzay teknolojisi olsun. Ankara’da 3 boyutlu görüntümle hologram sayesinde beni görecekler. Herkesin gen haritası çıkarılacak. Şu elinizdeki telefonlar var ya her 18 ayda 1 bunun kapasitesi 2 katına çıkıyor. 1969 yılında Amerikalılar aya gitti. Şu an bu telefonların kapasitesi o yıldaki NASA’nın bilgisayarlarının kapasitesinin 10 katı.

Onun için meydanlarda nanoteknoloji diyorum, kuantum diyorum, robot diyorum. Çünkü dünya buraya gidiyor. Erdoğan da çıkıyor diyor ki kindar ve dindar nesil yetiştireceğim. Dindar nesile karşı değilim ama o ailenin işi. Muhafazakar bir aile derse ki haftada 2 saat din dersi yetmez, fıkıh istiyorum diye. İsteyene istediği kadar istemeyene zorla yok. Bunu yapacağız. Her yıl 10 bin öğrencimizi doktora programı için yurt dışına göndereceğiz.”