Abone Ol

Mehmet Eymür ve Doğu Perinçek canlı yayında birbirine girdi

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, 12 Mart ve 12 Eylül darbeleri için MİT Eski Üyesi Mehmet Eymür'ü suçladı. Eymür ise Perinçek, yalan haber yayanlar için kullandıkları istihbari bir terim olan fabrikatör olarak niteledi.

Mehmet Eymür ve Doğu Perinçek canlı yayında birbirine girdi

MİT Eski Üyesi Mehmet Eymür ve Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek birbirlerini CIA ajanı olmakla suçladı.

Perinçek'in kendisi dile getirdiği iddialara cevap veren Eymür, Perinçek'in yalan söylediğini ileri sürerek canlı yayın teklifinde bulundu.

Habertürk'te Didem Arslan Yılmaz'ın hazırlayıp sunduğu "Türkiye'nin Nabzı"nda konuşan Doğu Perinçek, MİT'çi Mehmet Eymür'ü darbe dönemlerinde işkence yapmakla ve Amerika'ya çalışmakla suçladı.

Bu iddialar üzerine programa telefonla katılarak cevap hakkını kullanan Eymür, Perinçek'in yalan söylediğini asıl Amerika'ya çalışanın da yine kendisi olduğunu ileri sürdü.

İşte o video...

İşte programda tansiyonun yükseldiği o tartışma;

Mehmet Eymür: Doğu Perinçek için fabrikatör lafı, bir istihbari terimdir. Yani yalan haber yayanlara verilen bir şeydir. Şimdi Türkiye'de iki tane casus yakalandı. Amerikan casusu... Bunlardan bir tanesi Sabahattin Savaşman bir tanesi Turan Çağlar'dır. Ne gariptir ki bu ikisine de sahip çıkan Perinçek'tir. Acaba buna ne söylüyor?

Doğu Perinçek: Yalan söylüyor. Sabahattin Savaşman ile beraber CIA'ye çalıştılar, Savaşman'ın itiraflarını da kitap olarak yayınladık.

M.E: Peki Sabahattin Savaşman'ı böyle cevap veriyor. Turan Çağlar yazı kurulunda değil miydi onların?

D.P: Hayır efendim yalan söylüyorsunuz. Turan Çağlar bizim yazı kuruluyla ne ilgisi var.

M.E: Ya nasıl yalan söylüyorum. Sen yalan söylüyorsun! İlgisi var tabi..

D.P: Turan Çağlar, Barış Manço'nun kayınpederi değil miydi?

M.E: Öyle...

D.P: Böyle adamlar bizim yazı kurullarımıza giremez. Sizin mesai arkadaşlarınız onlar. Beraber CIA ve Mossad'a çalıştınız. 12 Mart darbesini Türkiye'nin başına birlikte ördünüz. 12 Mart'ta da varsınız 12 Eylül'de de varsınız. Sizi işkencehanelerden tanıyoruz. İşkencehanelerden...

M.E: Böyle kalıplı sözlere hiç gerek yok. Hiçbir önemi yok! Bunları ispat edemediğiniz müddetçe müfteriden başka bir şey değilsiniz. Savaşman yakalandıktan sonra yayın yaptınız. Bu yayınlarla Hiram Abbas'ı öldürttünüz.

D.P: Sizi hedef gösterdik o doğru... Hedef göstermedik aslında bakın yaşıyorsunuz. Sizlerin bu ülkenin başına 12 Mart, 12 Eylül çoraplarını Amerika ile gladyo ile ördüğünüzü, orada Amerika'ya memurluk yaptığınızı biz yayın organlarımızda gümbür gümbür ortaya koyduk ve vazifemizi yaptık.

M.E: Hiram Abbas'ı öldürttünüz diyorum. Savcılar da dinselin bu programı. Adresini gösterdiniz, telefonlarını verdiniz. Resimlerini çektiniz. Arabasının plakasını verdiniz.

D.P: Evet çektik...Bakın öyle bir şey olsa savcılar

M.E: Bunu o çok sevdiğiniz Amerika'da yapsanız ömür boyu hapiste kalırdınız. Biliyor musunuz?

Didem Hanım bunları çıkaracaksanız, beni de çağırın da öyle çıkarın. Hep söylüyorsunuz da netice yok. Ben belgelerle konuşacağım öyle palavra atarak değil.

D.P: Şu doğru, biz Hirem Abbas ve Mehmet Üymür'ün CIA ve MİT'e çalıştığını, 12 Mart darbesindeki rollerini, işkencelerdeki rollerini anlattık.

M.E: Ben kime işkence yaptım söyle bakayım. İsim söyle?

D.P: Erenköy'de herkese yaptın.

M.E: Kime yaptım kime?

Bütün arkadaşlarımıza

M.E: Yalan söylüyorsun, isim veremiyorsun çünkü atıyorsun.