Kağıt mı metal mi taş mı?
Yeryüzündeki ilk değerli para altın…
Öncesinde doğal olarak insanlar ellerinde ihtiyacından fazla olanı ihtiyacı olanla değiştiriyorlardı, takas ekonomisi olarak ilkel toplumdan modern topluma geçişin aslında ilk aşaması…
Ve insanlık altın ile tanıştıktan sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmadı.
Altına değer verdi, altını sakladı, topladı, biriktirdi… Başka metaller de vardı elbette ama asıl değerli olan Altın oldu hep… Altını ne kadar çoksa birinin ya da bir toplumun o kadar zengin, güçlü ve mutlu oldu.
Lidyalıların bulduğu para da aslında altından çok farklı değil, sikkeler basıldı, sonra gün geldi banknot ile tanıştık…
Aslında banknot dediğimiz, eskilerin senedi… Kişiler arasında vadeli olarak imzalanan senedi devlet kendi adına basarak tedavüle soktu. Bugün iki kişinin aralarında imzaladıkları her senet aslında bir anlamda para basmaktır.
Bugün kripto paralar teknolojinin geldiği son nokta, ancak insanoğlu eskilerin sikkelerini unutamıyor.
Geçtiğimiz günlerde fark ettiğim bambaşka bir dünya var, Türkiye’de de meraklıları az değil… Sikke koleksiyonu yapıyorlar. Şimdilik seçkinler yapıyor ama zamanla daha ulaşılabilir olanları biriktirmeye başlayanlar da bu koleksiyon grubunu büyütüyor.
Altın ama gümüş sikkeler elbetteki emtia olarak kullanılan değerli metallarin has değerlerinden çok daha kıymetli. Onları kıymetli kılan şey sadece üretimlerinde kullanılan metalin değeri değil. Taşıdığı anlam, kültürel olarak ifade ettiği değerler sistemi bu sikkeleri günden güne daha da kıymetli kılıyor.
İspanyol sikkesi, Roma sikkesi diye topraktan bulunup müzelerde sergilenen sikkeler de bunların öncüleri.
Elbette gram altın olarak bildiğimiz en düşük işçilik ve en yüksek hammadde değeri olan tasarruf amaçlı altın ya da gümüşler de yine çok rağbet görüyor. Zira inzanlar paraya ve siyasetçilere güvenmiyor, bu tüm dünya için geçerli.
Siz sikkeyi mi, parayı mı yoksa külçeyi mi tercih edersiniz bilmiyorum, ama hangisini tercih ederseniz edin bunları biriktirmenin ve korumanın ve hatta değerlendirmenin bir yolunu bulmalısınız…
İstanbul’da düzenlenen MAP2025 Mint And Print konferansına katılan 57 ülkenin Merkez Bankası ve Darphane yöneticileri dünyaya bu anlamda hizmet vermek için iş birliği içinde çalışıyorlar. Ve burada başta hologram teknolojileri olmak üzere dolaşımdaki banknotları, pasaportları, kimlikleri ve bandrolleri daha değerli ve kopya edilemez kılmak için çalışan teknolojiler de var.
Bu katma değeri inanılmaz yüksek ürünleri görünce imrenmemek elde değil. Neden biz ülkemizde bu üst seviyede hologramları, değerli evrakları benzersiz kılan teknolojileri üretmeyelim? Bu anlamda hükümetimizin bu tarz girişimleri desteklemesi, ciddi bir ithalat kaleminin ihraç edilebilir teknoloji haline dönüşmesine neden olacaktır.