Yeni dizilere ön bakış

‘Adı: Zehra’yı ve ‘Börü’yü incelemeyi başka yazılara bırakarak, ‘Yakında’ vurgusuyla sunulan dizilere bakalım şimdi…

Anibal Güleroğlu Yazar guleranibal@yahoo.com

Monotonluk çağımızın en büyük problemlerinden biri! Hep aynı tempoda giden hayatlar için yeniliklerle dolu yegâne dünya, ekranlarımız galiba. Orada da sürekli aynı yüzlerin belli tarz söylemleri mevcut ama sık sık değişen diziler bir parça da olsa merak ve renk katabiliyor gündelik yaşantımıza.

Tabii bu meyanda kökten yenilik bekleme hatasına düşmeden, dizi kadrolarında belli isimlerle ve benzer konularla yenilik yaratılmaya çalışılmasını yok saymak şart. Aksi takdirde farklılık umudunun monotonlukla örselenmesi kaçınılmaz.

İşte ben de bu hassasiyetle, yakında ekranda yer almak için hazırlanan yapımlara göz atıp ön değerlendirmede bulunmak istedim. ‘Adı: Zehra’yı ve ‘Börü’yü incelemeyi başka yazılara bırakarak, ‘Yakında’ vurgusuyla sunulan dizilere bakalım şimdi…

KANAL D’DEN ‘FATİH’ ATAĞI…

Uzun süredir yapım içi kargaşalarla gündemde olmasına karşın yayınına dair yeterli bilgiyle medyada yer bulamayan ‘Mehmed: Bir Cihan Fatihi’ dizisiyle ilgili olarak nihayet Kanal D ekranında kıpırdanma başladı. Peş peşe yayınlanan tanıtımların yarattığı izlenimim, kayda değer bir iş çıkartılacağı yönünde! At binmesinden, konuşmasına şehzade vasıflarını eksiksiz yansıtan Kenan İmirzalıoğlu gerçekten de ‘Beni seven arkamdan gelsin’ diyerek adeta izleyiciye ön mesaj yollayan Fatih rolüne çok yakışmış.

Dizi yayına girdiğinde bu önemli tarihi karakterin hakkını vereceğini ilk andan hissettirdi bize. Yanı sıra Mehmed’in İstanbul hedefini hafife alan Çetin Tekindor’un paşalığı da fragmanda bile göz doldurmakta.

Kısacası, suskunluk safhasını kırarak belirsiz proje olmaktan çıkıp ete kemiğe bürünen ‘Mehmed: Bir Cihan Fatihi’, yorum ve prodüksiyon açısından ümit verici. Gürkan Uygun’un da yer aldığı dizideki gecikmenin boşa olmadığını, özenli hazırlıklardan geçtiği izlenimi veren bu yansımaların devamının nasıl geleceğini hep birlikte göreceğiz ‘yakında’.

Yaratılan mantıksızlıklar ve konu tıkanıklığıyla son zamanlarda iyice sıkıcı hale gelen ‘Meryem’ ile ‘Kızlarım İçin’ dizilerini noktalama kararı vererek ‘Fatih’ atağına hazırlanan Kanal D’nin bir diğer ‘yakında’ dizisi, tanıtımlarıyla sıkça ekranda yer bulan ‘İnsanlık Suçu’… Üçüncü fragmanla birlikte derdini az çok anlatıp nasıl bir hikâye temposu sunacağını belli eden ve Ahmet Mümtaz Taylan, Kaan Yıldırım, Gizem Karaca gibi isimlerle elini güçlendiren yapım aile içi çatışmalarla, geçmişte yenen haklar üstünden geleceğe yol alma hedefinde olduğunu göstermekte.

Lakin bu tarz bir içerik şablonunun tanıdıklığı da malum. Ölüm döşeğindeki babanın anlattıklarıyla öğrenilen zengin amca vasıtasıyla Adana’daki fakir yaşamından yırtma şansı yakalayan Cemal’in kuzeninin nişanlısına abayı yakması ve zengin aileye kendini kabul ettirme çabasıyla yaratılacak gelişim ‘İnsanlık Suçu’ gibi oldukça iddialı ve ağırlığı olan isminin hakkını verebilecek mi? Fakirlikten sürpriz zenginliğe geçişte ve bu arada gelişen aşkta ‘İnsanlık Suçu’nun oluştuğu nokta neresidir? Şimdiden bu sorulara kesin cevaplar verebilmek imkânsız elbette… Ama açık olan bir detay var ki o da, şu aşamada içeriğin ekstra bir şey vaat etmiyor olduğu! Yine de peşinen kestirip atmamak lazım tabii.

STAR’DA ‘NEFES NEFESE’ OLACAK MIYIZ?

Yoğun reklamla pompalanan merak duygusunun, gerçek anlamda ilgi çekicilik sunulmadığı takdirde, kısa sürede tükeneceğini doğrulayan… Eleştiri yazımın ne denli gerçekçi olduğunu ikinci bölümdeki gerilemeyle ispatlayan ‘Jet Sosyete’ ile jet başarı dönüşümleri yaşar hale gelen Star kanalında da ‘yakında’ devreye girmeyi bekleyen iki yapım mevcut. Bunlardan biri, Limon Film imzalı ‘Avlu’… Diğeri de Uğur Yücel’in yönettiği ‘Nefes Nefese’.

‘Bir avluya kaç ömür sığar’ sorusuyla üçüncü fragmanını yayınlayan ‘Avlu’, tek bir anda olabilecek değişimler üstüne giderek adaletini kendi sağlamak isteyenlerin dünyasına konuk edecek bizi. Demet Evgar, Ceren Moray, Rüçhan Çalışkur, Nursel Köse gibi güçlü isimlerin yer aldığı yapımda haksızlıklar düzeninde kendi başlarının çaresine bakmak zorunda bırakılan kadınların acılarıyla ve zorlu mücadeleleriyle karşılaşacağız. Yüksek perdeden kadın çatışmacılığının ve hapishane şartlarının atbaşı gideceği bu süreçte ‘Parmaklıklar Ardında’ havasını hissedeceğimizi umuyorum… Ki, bu da iyi bir iş çıkartılacağını düşünmeme sebep oluyor. Yüksel Aksu’nun yönetmen koltuğunda oturması da dizinin ekstra avantajı.

Öte yandan ‘Nefes Nefese’ isimli yapımın daha çok merak uyandırdığını da söylemeden edemeyeceğim. Zira Uğur Yücel ve Şükrü Özyıldız başta olmak üzere oyuncu kadrosundaki isimlerin dikkat çekiciliği bir yana, hikâyesi de senaryonun eline bolca malzeme verecek türden! Annesiz büyüyen bir kızın, sadece iyi yönüyle tanıdığı babası ve Suriye’ye kadar uzanan anne arayışı çerçevesinde gelişip aşkı ve karanlık bağlantıları da olaya dâhil edecek olan yapımda, temponun yüksek olacağı muhakkak. Anlayacağınız Suriye’ye girmek için yapılan sahte evlilik, işgal altındaki köy, mafya, aşk, polis, anne izi sürme vs derken Uğur Yücel’in mafya-baba performansının desteğiyle ‘Nefes Nefese’ izleyeceğiz Star’da!

ATV’DEN İKİ GİZEMLİ YAPIM

Abartılı dizilerle nabızlara uygun şerbet vermeyi çok iyi başaran ve yapımlarının ekran yolculuğunda diğer kanallara göre daha istikrarlı tablo sunan ATV, ‘Kırgın Çiçekler’ ve ‘Bahtiyar Ölmez’ dizilerinde gerileme yaşarken bu iki yapımın finalleriyle de sürekli malzeme olmakta magazine. Gidiciler bir yana, ATV’nin yakında oluşacak boşlukları doldurmak için hazır kuvvetleri de yedekte. İki gizemli yapımın tanıtımları dönmekte.

‘Hayatınızın sonuna kadar böyle yaşayabilir misiniz? Hep korkarak... Vicdan azabı çekerek’ sorusuyla ‘Masum değiliz hiçbirimiz’ vurgusu yapan Koliba Film imzalı yapımın içeriği, zengin arkadaş grubunun ortak eseri olan bir suça odaklı görünüyor. Ancak Damla Sönmez, Uraz Kaygılaroğlu, Ushan Çakır, Aras Aydın, Oya Unustası ve Sercan Badur’un başrolündeki ‘Masum Değiliz’in dar çerçeveli tanıtımının aksine, anlatacaklarının bundan çok daha fazla olduğu hissi yayılıyor tanıtımından. Nitekim ortada ortak sorumlulukla doğan bir cinai suç varsa, buradan ayrı ayrı gizemler doğması fazlasıyla mümkün… Dolayısıyla ‘Masum Değiliz’ cephesinden ‘Ufak Tefek Cinayetler’ misali bir tablo çıkabilir diyor... Merakla bekliyorum.

ATV’nin merak uyandıran diğer projesi ‘8. Gün’e gelince… Afişinin parça parça sosyal medyadan paylaşılmasıyla ilk merak kıvılcımlarını ateşleyen AY Yapım imzalı dizinin ‘İzle beni’ dedirten nitelikleri bir hayli fazla! ‘Artık dostumuza düşmanımıza biz karar vereceğiz’ diyerek silah sanayindeki gelişimlere, yazılım hırsızlığına ve uluslararası ilişkilere değinip merak çıtasını rakiplerinden bir hayli yükseğe çeken dizide oyuncu kadrosu da kendini izletecek türden. Mutlu bir çiftin hiç beklenmedik bir anda nasıl baskın yiyebileceğini gösteren yapımda Burcu Biricik, Musa Uzunlar, Cem Davran, Yiğit Kirazcı, Hakan Kurtaş, Buğra Gülsoy gibi isimler göze çarpıyor ilk etapta. Bu seçmece ekibin uyumluluğu da fragmandan gözlenmekte zaten. Geriye bir tek senaryonun neyi, nasıl anlatacağı kalıyor. Umarım senaryo izleyicinin merakını tatmin hususunda abartıya düşmeden ve gizemi diri tutacak mantığı gözeterek bunu da hakkıyla başarır.

SHOW, ‘TEHLİKELİ KARIM’ DİYECEK

Sunumıuyla soğuk hava estirip izleyiciyi çekebilecek nitelikte bir akış sunamayan ve mantık boşluklarıyla kendi kendini zayıflatan ‘Yuvamdaki Düşman’ hakkında final kararı alan Show, yakında ‘Tehlikeli Karım’ diyecek. Kanalın ekrana getirmeyi düşündüğü sürpriz proje olarak karşımıza çıkıp ilk fragmanı paylaşılan diziye baktığımızda, polisiyeyle karışık ‘aldatılan kadın’ konusu hâkim gibi. Ancak buradaki aldatılmışlık tablosunun dramsız gelişeceği kesin.

Zira başta işaret ettiğim ‘monotonluk’ derdinden muzdarip bir evli çiftin aşkla başlayan ilişkilerinin yaşam şartlarından dolayı nasıl dönüşüm geçirdiğini yansıtacak olan yapım, aldatılmış kadın Derin’in rutini kıran davranış biçimini ‘kara mizah-aşk-suç’ üçgeninde işleyip her bölümüyle izleyiciyi şaşırtmayı hedeflemekte. Aslına bakarsanız Seçkin Özdemir, Mustafa Üstündağ, Gonca Vuslateri üçlüsüyle dikkat çeken proje hiç de yabana atılacak türden değil. Çünkü içeriğin kilit ismi olarak gördüğüm Derin’in aldatılmaya nasıl karşılık vereceği meçhul. Senaryo buradan çok orijinal fikirler türetip kara mizahın gücünü konuşturabilir. Ayrıca ‘Anne’ dizisinde neler yapabileceğini daha net gösteren Gonca Vuslateri de buna fazlasıyla müsait bir oyuncu. Sözün özü; az işle idare etme ilkesinden şaşmayan Show, ‘Tehlikeli Karım’ derken kısa sürede başarıyı da yakalayabilir, tehlikeye düşecek bir hamle de yapmış olabilir. Umarım ‘Tehlikeli Karım’, tehlikedeki karıma dönüşmeden emin adımlarla ilerler ekranda.

SONUÇTA; Yazdan kışa, kıştan yaza yeni yapım sirkülasyonu tüm hızıyla devam etmekte, dizi sürelerinin bir türlü kısalamadığı ekranlarımızda. Bu hıza ve süre doldurmaya güç yettirmek de kolay değil hani. Yaratıcılık ister en başta. Reyting müzmin belalı zaten. Yine de ‘İyi olan kazansın’ demek adettendir. Biz de ön bakışla değerlendirdiklerimiz içinden ‘Mehmed: Bir Cihan Fatihi’ ve ‘8. Gün’ dizilerini favori görüp, hepsine bol şans dileyerek koyalım noktayı.

Anibal GÜLEROĞLU

www.twitter.com/guleranibal

Tüm yazılarını göster