FOX'un Kefaret'i kabul görür mü?

25 Film’in yapımını üstlendiği ‘Kefaret’in şimdiye dek dikkat çekecek, izleyicinin zihninde yer edip merak uyandıracak etkili bir tanıtımının yapılmadığı ortada.

Anibal Güleroğlu Yazar guleranibal@yahoo.com

‘Kefaret’ kabul görür mü?

Yaşam boyu çokça duyduğumuz bir sözdür, ‘Kefaret’… Sözlük anlamı, Tanrı’ya karşı işlenen günahların bağışlanması için yapılanları işaret etse de, genel anlamda ‘Sebep olunan bir olumsuzluktan kurtulmanın ya da arzu edilen noktaya gelmenin bedeli, karşılığı’ diyebiliriz.

Lakin işin içinden sıyrılma noktasında kefaret yani bedel ödeyip huzura kavuşmanın her zaman kolay olmayacağı da bir gerçek. Öyle ki, bazen problemli durumun çözümü, rutini aşıp özveriyi gerektirebilir. Bu halde de kefaretin ödenmesi cesarete, içsel güce bağlı olur. Tıpkı Atlantik’i geçen ilk kadın pilot olan yazar Amelia Earhart’ın ‘Huzuru elde etmenin bedeli cesarettir’ sözüyle vurguladığı gibi!

Öte yandan ‘Kefaret’ konusunda bedel ödeme cesareti kadar önemli bir detay da kefaretin kabul görmesi durumudur… Ki, hâlihazırda FOX ekranında yerini almak için hazırlıklarını sürdüren kurgusal ‘Kefaret’ için üzerinde durulması gereken bir husus bu! Dolayısıyla biz de diziye ön bakışımızı atarken ‘‘Kefaret’ kabul görür mü’’ sorusundan yola çıkmayı ve bunun için nelerin gerektiğini saptamayı seçtik.

KEFARET’İN KABUL GÖRMESİ NELERE BAĞLI?

Bolluk, berekettir desek de kimi zaman sahip olunan bolluktan zarar ziyan halinin gelişmesi mümkün. Nitekim bol bulanın har vurup harman savurması gibi, ekranların dizi bolluğunda da bu durum sıkça yaşanıyor. Dikkate değer işler seçenek çokluğunda ziyan oluyor. İzleyiciye ‘Düşünün’ diye seslenerek farklı bir eğitimci modeli çizmeye çalışan ‘Öğretmen’ misali!

Daha önce yapımcının 36 bölüm süreceği yönündeki açıklamasına karşın, diziyi dokuzuncu bölümde finale yollama kararı alan FOX, ‘Kefaret’i gündeme sürerken, gerek kanalın gerekse içerik akışının hatasından dolayı reytingleri düşen, ‘Öğretmen’ de harcanıp gitmekte.

Peki, ekranda olmama gerekçesinin perde arkası meçhul ‘Savaşçı’nın ardından ‘Öğretmen’ de bir şeylerin kefaretini ödemişken bir anlamda onların yerini alacak olan ‘Kefaret’in kabul görmesi kolay mı? Bu sorunun cevabı öncelikle ‘Kefaret’in kendisinde saklı.

Şöyle ki; ‘Onun masal gibi bir hayatı vardı. Aldığı nefes dışında her şeyini kaybetti. Kaybettiklerini geri almak için son bir şansı kaldı’ diyen tanıtımıyla varlığını ortaya koyan ‘Kefaret’ içerik kapsamını doğru yapılandırmalı öncelikle.

Bu noktada senaryoyu kaleme alan Mahinur Ergun’un iyi iş çıkartacağını düşünüyorum. Zira geçmiştekiler bir yana, en son ‘Hayat Sırları’, ‘Hayat Şarkısı’, ‘Merhamet’ gibi dizilerde mantıktan ve hayattan kopuk olmayan içerikler sunmuştu bize. Burada da iki çocuk annesi Zeynep’in rüya gibi hayatının bir anda değişmesi üzerine yaşadıklarını anlatırken aynı tutarlı çizgiden şaşmayacağını düşünüyorum.

Hele de dizinin Zülfü Livaneli’nin 40’tan fazla karakteriyle yol alırken tüm roman boyunca Zehra ile Emre’ye odaklanan… İçeriğinde kadın olmanın peşinen tehlikede olmak anlamına geldiğini de işleyen ‘Konstantiniyye Oteli’ndeki bir hikâyeden uyarlanacağının haberlerde yer alması, senaryodan beklentimi daha artırıyor.

Ancak her bölümleriyle film uzunluğunda olan dizilerin bu durumunun, ilerleyen süreçte senaryo yaratıcılığına olumsuz etkisini de unutmamak lazım. Tabii bir de yapımcı-kanal-izleyici üçlüsünün senaryo yönlendiriciliği var hesapta. Anlayacağınız her şekilde zoru yaşıyor senaristler. Burada da aynı zorlukların baş göstermesi olası. Ama ben yine de ‘Kefaret’ için senaryo açısından umudumu diri tutuyorum.

Öte yandan sadece senaryo olayıyla işin bitmediği de muhakkak. ‘Kefaret’in kabul görmesi için, içeriğin ve karakterlerin doğru yapılandırılması kadar oyuncu performanslarının ve sahnelerin de izleyicinin ilgisini diri tutacak enerjiklikte yansıtılması gerekiyor. Bunun için de sadece Nurgül Yeşilçay, Mert Fırat ve Yurdaer Okur’un oyunculuk güçlerine sırt dayama hatasına düşülmemeli.

Onların karakterlerine rakipleriyle baş edebilecek ivmeyi verebilmek lazım. Daha net ifadeyle sahneler, ağır tempolu olmak ve fazlaca duygusala bağlamak yerine karakterlerin kanlı canlı aksiyonuyla gelişecek çatışmacılık üstüne kurulmalı. Şayet kadına yönelik mesajcılık yapılacaksa, o da dozunda tutulmalı.

İzleyicinin entrikanın-silahların hâkim olduğu içeriklerden, intikamcılıktan ve yüksek tondan hoşlandığı malum… Ama bu sezon tüm bunlara ilaveten sıradanın ötesine geçip fark yaratan kurgulara itibar ettiği de bir gerçek. Bu kombinasyonu denkleştiren reytingi kapıyor. Nasıl ki, FOX da ‘Çocukluk’ dizisiyle bunu yaşadı!

Yanı sıra Özge Özacar, Mine Kılıç, Efe Deprem, Lavinya Ünlüer, Göktan Oktay Göztepe, Ayberk Aladağ, Ege Kökenli, Enis Yıldız, Tolga Güleç, Defne Günay, Umut Öztok, Nihan Durukan, Metin Yavuzoğlu ve Ayşegül Cengiz gibi isimlerin yer aldığı kadroda yan karakterlerin de, ‘yan’da bırakılmadan akışın içine etkili biçimde sokulması önemli. İlaveten konu akışını şekillendirmede kullanılacak çocuk karakterin duygulara hitap edecek biçimde kullanılması ‘Kefaret’in elini güçlendirecektir.

Muhakkak ki tüm bu hususlarda senaryo kadar ‘Yaprak Dökümü’, ‘İntikam’, ‘Serçe Sarayı’, ‘Bana Sevmeyi Anlat’, ‘Kızlarım İçin’ gibi işlerden tanıdığımız Mesude Erarslan’ın yönetmenliğine de büyük görev düşüyor. Dilerim mevcut rakiplerle başa çıkmak için izleyici algısına hitap edebilecek tarzda kurar sahneleri ve çekim gücüne sahip enerjik yaratıcılıkla sergiler yönetmenlik maharetini.

Ve gelelim ‘Kefaret’in gözden ırak tutulmaması gereğine! Bir dizinin başarısında en nihayet tanıtımının sıkça yapılmasının önemli olduğunu söylemeye bilmem gerek var mı? Lakin 25 Film’in yapımını üstlendiği ‘Kefaret’in şimdiye dek dikkat çekecek, izleyicinin zihninde yer edip merak uyandıracak etkili bir tanıtımının yapılmadığı ortada. Mevcut tanıtım yetersizliği, ‘‘Hani kanaldaki hesap ekrana uymadı. Öğretmen’in erken finali kararlaştırılınca alelacele Kefaret’e karar kılındı’’ havasında bir sallapatilik hissettirmekte! Bu durum, kanalın diziye çok da önem vermediği, arkasında durmadığı etkisini uyandıracaktır izleyicide. O takdirde de zaten mevcut olan rakipler karşısında en baştan eli zayıflar ‘Kefaret’in. Benden söylemesi.

SON SÖZ; İnsanlara ‘Bizi yalnızca düşünmek kurtarır’ mesajını vermek için çabalarken yeni sezona geç başlamanın kefaretini finale giderek ödeme durumunda kalan ‘Öğretmen’in yerine bir başka öğretmeni, Nurgül Yeşilçay’ın canlandıracağı müzik öğretmenini getirecek olan ‘Kefaret’, şayet cesaretli ve fark yaratan başlangıçla izleyiciye seslenirse… Polisiyeyle birlikte yol alacak bir bedel ödeme öyküsü anlatırken oyunculuk ve söylem enerjisini yüksek tutarsa izleyiciden kabul görebilir. Aksi takdirde işi zor!

Klişe kolaycılığına girmek yerine özgünlüğü tercih etme özverisini gösterebilecek bir ‘Kefaret’in Pazar akışına taze kan getirmesi ve hatalı hamlelerden dolayı kısa sürede yarıştan elenip yerine geleceği dizilerin kefaretini ödememesi temennisiyle… Bol şans.

Anibal GÜLEROĞLU

www.twitter.com/guleranibal

Tüm yazılarını göster