Erdoğan Cemaatle savaşına Gül'ü nasıl dahil etti?

Cumhurbaşkanı’nın, Erdoğan tarafından böyle bir hamle ile oyunun içine çekildiği yönündeki tezimi güçlendiren çok önemli bir ayrıntı daha var.

Enis Ersoy Yazar enis.ersoy@hotmail.com

Meğer Cumhurbaşkanı başından beri Erdoğan-cemaat kavgasının içindeymiş. Erdoğan ile aynı safta, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın arkasında duruyormuş. Cemaate yakın durduğu iddiaları çöktü.

Peki oyunun dışında gibi duran Gül’ü, cephenin tam ortasına çeken ne oldu? Anladığım kadarıyla Erdoğan ve ekibi tarafından son derece zekice kurulmuş bir plan sergilendi. Gelin birlikte analiz etmeye çalışalım.

Türkiye Gazetesi’nden sevgili dostum Ercan Gürses’in haberine göre savcı, Mit Müsteşarı Hakan Fidan, ifade vermeye çağırmak için Başbakan Erdoğan’ın ameliyat olacağı günü seçmişti. Fidan, davet gelince Erdoğan’ı aradı, ulaşamadı. Ardından da Cumhurbaşkanı Gül’e telefon açtı.

Habere göre Gül, Fidan’a “git ifadeni ver” demişti. Ancak köşkten anında yalanlama geldi. Başdanışmanı Ahmet Sever, Cumhurbaşkanı’nın Fidan’a “ifade ver” demediğini, tam tersine kesinlikle ifade vermemesini söylediğini açıkladı.

Haberin başka çok önemli bilgiler daha içeriyor ama konumuzla ilgili olmadığı için o bölümlere girmiyorum.

Şimdi sorumuz geliyor; Başbakanlık kaynaklarından edinildiğini değerlendirdiğimiz haberde, böyle önemli bir ayrıntı neden doğru haliyle yer almadı? Gazeteciyi neden yanılttılar?

Komplo teorimizi yazalım; Eğer Türkiye Gazetesi, Gül’ün Fidan’a “ifade verme” dediğini yazmış olsaydı, olay ‘bir gazetenin iddiası’ olarak kalabilirdi. Cumhurbaşkanı da bir süre sessiz kalırsa konu gündemden düşebilirdi.

Ancak, haberin bu şekilde çıkması bir anda Gül’ü, cemaatin yanında konuşlandırmış oldu. Yalanlama da bu yüzden geldi. Başdanışmanın açıklamasıyla, Gül’ün başından beri Erdoğan’ın yanında yer aldığı resmi olarak kayıtlara geçmiş oldu.

Böylece, cemaate karşı aylardır tek başına mücadele veren Başbakan Erdoğan, eski dava arkadaşı Abdullah Gül’ü yanında bulmuş oldu. Bu durumun, cemaatte Gül’e dair hayal kırıklığı yaratabileceği gibi, cemaat tabanının AKP’ye sırt çevirmemesi açısından da psikolojik destek sağlayacağını görmemek mümkün değil. Erdoğan için bir tür ‘win-win’(kazan-kazan) sonucu yani.

Cumhurbaşkanı’nın, Erdoğan tarafından böyle bir hamle ile oyunun içine çekildiği yönündeki tezimi güçlendiren çok önemli bir ayrıntı daha var.

Haberin yayınlanmasından bir gün önce Başbakan’ın Google plus’taki sayfasına koyduğu yukarıdaki fotoğrafa bir bakın. Aynı renk takım elbise, aynı renk kravatlar ve ikisinde de güneş gözlükleri. Başbakan altına da “nazar değmesin” diye not düşmüş. Bilmem anlatabildim mi?

www.twitter.com/enisersoy35

Tüm yazılarını göster