Yeni diziler hangi kanalların yüzünü güldürdü?

Felaket tellallığı yapmak hoş değil. Ama görünen köyün kılavuz istemeyişi gibi bazen o kadar bariz bir tablo oluşuyor ki, bunları dile getirmemek imkânsızlaşıyor.

Anibal Güleroğlu Anibal Güleroğlu

Kanalların performansları ve kritik diziler(1)

Felaket tellallığı yapmak hoş değil. Ama görünen köyün kılavuz istemeyişi gibi bazen o kadar bariz bir tablo oluşuyor ki, bunları dile getirmemek imkânsızlaşıyor. Gerçi dile getirdiğinizde, hiçbir şeyden memnun kalmayan negatif kişi, damgasını yemekle veya kötülemeyi ‘hobi’ edinmiş kara kalpli biri olmakla itham edilebiliyorsunuz… Nasıl ki, ‘Kiraz Mevsimi’, ‘Çilek Kokusu’ gibi dizilere yaptığım eleştirilerden dolayı manzaraya fanatikçe yaklaşıp gerçekleri görmeyenler tarafından bolca yapıldıysa!

Ancak yine de hangi konu ve durum olursa olsun, objektifliği elden bırakmadan analiz yapıp uyarılarda bulunmak en doğrusu. Biz de bu doğrultuda yeni sezona bakıp performanslarını ve kritik dizileri masaya yatıralım dedik. Tabii, kulağı deliklikten güç alarak veya dedikoducu kadın gibi ortaya laf atarak değil… Kendi bakış açımızla!

Zira öteki şekiller, yalan yanlış haberciliğe giriyor. ‘Eve Dönüş’le ilgili bir gazetede “Tabancayı masaya koyunca. Sette kıyamet koptu” başlığıyla yer alan ve Tardu Flordun’un sarhoş gelip olay çıkarttığı yönünde iddialarda bulunan haber misali… Ki yapımcı, bildirimle yalanladı bu haberi. Anlayacağınız onca kişinin emeği olan bir yapımın içeriğini öteleyip, kişilere odaklanarak böyle iddialarla diziyi küçük düşürmek hoş olmuyor. Magazin sansasyonu yaratmak için bile olsa yanlış geliyor bana. Ama ‘Nerem doğru ki’ diyen deve mantığı hâkim olunca yapacak bir şey kalmıyor. Neyse, herkesin tarzı kendine. Biz, gelelim kanalların performansına ve durumları kritikleşen işlere…

KANAL D’NİN YÜZÜ GÜLEMEDİ

İlker Ayrık’la Bir Sıfır’ı yakında devreye sokmaya hazırlanan, ‘Kısmetse Olur’ derken umduğunu bulamayan Kanal D’nin dizi açısından yeni sezonu sanki henüz başlamamış gibi. Kanal D’nin ekran profiline müthiş bir karasızlık hâkim. Hani yeni projeler devreye sokulsun mu, sokulmasın mı tereddüdü hissedilmekte. Bu kanal adına dezavantaj.

Nitekim diziler de kanalın bu enerjisinden negatif yönde etkilenmekte. Yeni iş olarak karşımıza gelen ‘Bir Deniz Hikâyesi’, bu enerjiyi özümseyenlerden... Sadece küçük oyuncu Emre Berke Zincidi’nin cazibesiyle yola çıkılmış imajı yaratıp izleyiciyi çekecek bir dil kullanamadığından ve baştan negatif enerjiye maruz kaldığından ne yazık ki batmak üzere.

Yazdan kalan Güneş’in Kızları derseniz… Sanki nazar değdi. Yazın gayet iyi giden dizinin sezon durumu, yeni gününe ilk transferde hayli parlaktı. Öyle ki rakibi ‘Kırgın Çiçekler’i bile geride bırakmıştı. Ama bu başarının devamı getirilemedi. Öyküsünü iyi geliştiremediği için yaşadığı bariz düşüş meydanda. Böyle devam ederse sezon sonunu göremeyebilir!

Yazdan devreden ama ‘Bitti, bitecek’ denilerek izleyicisini final konusunda oynatarak ilgiyi hepten kaybeden Kalbim Ege’de Kaldı demeye gücümüz yetmiyor artık. Çünkü tası tarağı topladı, herkesi şaşkın bırakıp sırra kadem bastı.

Geçen sezondan gelen dizilerine baktığımızda… Canan Ergüder’le parlayan ‘Güllerin Savaşı’ ne yazık ki, yeni sezon kritiğinde de belirttiğim gibi ilginç bir başlangıç yapamayarak puan kaybetti. Kenan Ece’nin Aslan Kral’lığı da, tamamen farklı bir yol izlemek yerine ufak tefek takviyelerle gelişmeye çabalayan diziye ilgi çekmeye yetemedi. Dolayısıyla yerine yenisi bulunduğunda gözden rahatlıkla çıkartılabilecek konumda.

Oynatıla oynatıla çılkı çıkartılan Arka Sokaklar’ın tekrarlarından da zaman doldurmanın ötesinde bir avantaj sağlayamayan Kanal D’nin şu an için en parlak yapımları, ‘Poyraz Karayel’ ve ‘Kurtlar Vadisi Pusu’… Mikrofonu kapan İlker Kaleli başta olmak üzere tüm kadronun şirinliği ve anlatım üslubu diziyi epeyce bir süre idare eder. Tabii rehavete kapılmamak şartıyla! Yıllara meydan okuyan ve kadrosunu yeni katılımlarla güçlendiren ‘Kurtlar Vadisi Pusu’ da öyle…

Sonuçta; Boş günlerini filmlerle doldurmaya çalışırken eldeki yapımlarla da yeterli tatmini yakalayamayan Kanal D, yeni yılla birlikte dişe dokunur yeni dizi sürprizleri sunamazsa bu sezonu pek de kazançlı çıkartamayacak. Bu noktada sezon ortasında, tercihlerini belirlemiş izleyiciye dizi beğendirmeye çalışmanın pek kolay olmadığını da hatırlatalım!

FOX’UN GÜÇLÜ VE ZAYIF HALKALARI

Yansız haberciliğiyle herkesin ilgisini görüp Fatih Portakal sunumundaki Ana Haber’le başa oynayan FOX, yeni sezonu eskilerle sürdürme akılcılığında. Bu tutumluluk mantığında zararlı çıkmadığı da kesin.

Yaz dizisi olarak sessiz sakin yol alan, hatta hakkında yazının girişinde belirttiğim şekilde dedikoduculukla ‘final’ söylentileri yayılan ‘İnadına Aşk’, kendisini çelmelemek isteyenlere inat yeni sezonda ‘Ben de varım’ dedi. Üstelik ‘Kurtlar Vadisi Pusu’ya kafa tutup Perşembe günlerinin neşesi haline gelen ‘Kocamın Ailesi’ni yerinden ederek. Yani yavaş atın çiftesinin pek olacağını da ispatlayan ‘İnadına Aşk’ FOX’un güçlü halkası durumunda!

29 Mart 2013’te başlayıp dördüncü sezonu görme başarısına erişen ‘Karagül’ de, halen kanalın yüzünü güldürenlerden. Temposu, uzun süresinden dolayı biraz ağır gitse de… Senaryosu, dönüp dönüp aynı konuyu çiğnese de… ‘Kiralık Aşk’ın gerisine düşse de… Kendince bir çekiciliği var ‘Karagül’ün. Lakin bu güce fazlasıyla güvenen dizinin içeriğini geliştirmede rehavete kapıldığı da bir gerçek. Aynı güne gelecek zorlu bir rakip bu çekiciliği bozabilir, dikkat!

Sırları açığa çıkartarak yeni sezonuna başlayan ‘O Hayat Benim’, FOX’un totaldeki güçlü halkası olmayı sürdürse bile bir parça tehlike arz etmeye başladığını belirtmekte fayda var. Özellikle Bahar’ın melankolik tavırları iç bayar hale geldi. Yeni katılan karakterlerin anlamsız repliklerle diziyi komediye çevirdiğini de belirtelim. Kısacası Efsun’un varlığı üstünden yürüyen ‘O Hayat Benim’in performans kaybı yaşamaması için işi daha ciddi tutması lazım.

FOX’un en neşeli dizisi, ‘Aşk Yeniden’ deyince romantik komedi adına güzel şeylerin çıkabileceği gerçeği geliyor aklıma. Fatih’in yani Buğra Gülsoy’un şahane oyunculuğuyla ve topyekûn sıkılmadan izlenen yapısıyla çıktığı yolda başarıyla yürümekte. Bu tempoda sezonu rahatlıkla bitirir.

Bunca güçlünün ardından zayıf halkalara geldiğimizde… Ne yazık ki ‘Kocamın Ailesi’ ve ‘Kiraz Mevsimi’ çıkıyor karşımıza… ‘Kocamın Ailesi’, beklenenin gerisinde bir tablo yarattı bu sezon. Bunun gerekçesini bir başka yazımda ayrıntısıyla ele almıştım. Kısacası; iç çekişmeler, oyuncu ve gün değişimi yaramadı ‘Kocamın Ailesi’ne. Böylece FOX’un gözden çıkartabileceği bir kritikliğe geldi.

‘Kiraz Mevsimi’ de özellikle yeni sezonda zoraki bir içerik sunmakta. Kimileri kızsa dahi buradaki tablo meydanda. Dolayısıyla söylemeye devam edeceğiz. Her ne kadar devam edeceği açıklansa bile, bu onun başarılı olduğunu ispatlamaz ne yazık ki!

Sonuçta; Yeni diziye çok da ihtiyacı olmayan FOX için ‘Kocamın Ailesi’ ve ‘Kiraz Mevsimi’ dışında bu sezon işler tıkırında! Hayırlı işler…

ATV’DE YENİ SEZON BOLLUĞU

Kanal D ve FOX’un yeni dizi isteksizliğinin aksine diğer kanallarda hareketlilik çok. ATV de bunlardan biri. Eskilerin yanı sıra, yeni sezon işlere ağırlık vermiş durumda. Böylece elini güçlendirmeye çalışan kanalın zararlı çıkmadığını söyleyebiliriz.

Yaz dizisi olarak ekrana gelip kendini kabullendiren ‘Kırgın Çiçekler’, ilk andan dikkat çekse bile, asıl içeriğinde özgünleştiği andan itibaren hoşa giden bir yapıma dönüştü. ‘O Ses Türkiye’, ‘Paramparça’ gibi işleri arkada bırakıp zirveyi kaptırmamakla bunun meyvesini bolca yemekte şimdilerde. Dolayısıyla ATV’nin en büyük kozu!

Oktay Kaynarca’yı ‘Kurtlar Vadisi’ ile ‘Adanalı’ karışımı Hızır Çakırbeyli kimliğiyle sunan ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ dizisi, ATV’nin diğer bal kaymağı… Açık ara birinci olup her izleyici kesiminin gönlüne taht kuran dizi şimdiden önümüzdeki sezonu da garantilemiş halde.

İzleyicisine yeni dizi karnavalı yaşatan ATV’nin bir diğer başarılı yenisi, ‘Analar ve Anneler’… Okan Yalabık’ın yeni tipiyle iyice ilginçleşen yapımın gelecek sezona yetecek soluğa sahip olduğunu düşünüyorum.

Komediye evlilik üstünden pencere açan ve farklı kadın hallerini sunan ‘Evli ve Öfkeli’ye baktığımızda… Şimdilik iyi gidiyor. Ama Pazar’ın dizi boşluğunda yakalanan bu rüzgâra çok güvenip içeriği sulandırmamak ve rutinleştirmemek lazım. Yeni ve ciddi bir rakip çıktığında rüzgâr tersine dönebilir.

Sualtındaki çekimiyle bir ilke imza atarak başlangıcını yapan ‘Eve Dönüş’ de ATV’nin yenilerinden. Üstelik konusu da yaratıcılığa müsait yapıda. Ancak ne yazık ki rakiplerinin karşısında biraz geriden gelmekte. Bu nedenle ATV’nin sezon bolluğunda kritik bir çizgide!

ATV’nin geçen sezondan gelenleri, ‘Kara Ekmek’ ve ‘Kertenkele’… Bu iki yapımdan avantajlı olan ‘Kertenkele’… Yönetmen tüketmekte rekoru hedefleyerek dördüncü yönetmenle yola devam eden dizi, Timur Acar’ın yüz güldüren gücüyle varlığını sürdürme gayretinde. Nereye kadar? Cumartesi getirisi, totalde devam ettiği müddetçe!

Ve ‘Kara Ekmek’… Güzel bir iş ancak şu an için Aslan’dan medet uman bir başka kritik yapım durumunda! Engin Hepileri çalkantısıyla darbe yiyen dizi, geçtiğimiz sezonun performansını yakalayamadı. ‘Kayıp çocuk’ meselesinin fazlaca uzatılması, kendini tüketen konu imajını yarattı. Bu da düşüşü getirdi. Toparlanması mümkün ama içten darbeler olmaması ve öykünün ciddi gelişime tabi tutulması gerek. Aksi takdirde sezonun sonunu göremeyebilir.

Sonuçta; Ele aldığımız üç kanal arasında, yeni işler ekrana taşımada ve iyi neticeler almada başı çeken ATV oldu! Eskilerle idare etme akılcılığında, FOX öne çıkarken sezonu mevcutlarla akışına bırakma boş vermişliğinde de Kanal D kendini gösterdi. Diğer kanalların performansı ve kritik işlerini bir sonraki yazıya bırakarak koyalım noktayı.

Anibal GÜLEROĞLU

guleranibal@yahoo.com

www.twitter.com/guleranibal