Reklamcı Gözüyle Clubhouse

Future projectionlar havada uçuşuyor.

Gözde Ünver Gözde Ünver

Çok yakın zamanda gündemimize bomba gibi düştü Clubhouse.

Uygulama, kendisini ‘ses temelli yeni nesil ağ’ olarak konumlandırmış.

Kullanıcılarına özel sohbet odaları üzerinden sadece ses ile iletişim olanağı sunuyor.

Uygulama içerisinde ‘Uygulamanın ne olduğu konuşuluyor’ bu çok garip.

Yani Clubhouse’u Clubhouse’da tartışıyorlar.

Bu arada Hasan Can Kaya’nın ‘Konuşanlar’ programının ismi daha çok yakışabilirmiş uygulamaya.

Herkes ürünü geliştirmeye çalışıyor.

Future projection’lar havada uçuşuyor.

Yani şimdilik gözlemim; reklamcı arkadaşların kıraathanesi durumunda olduğu. Elbette zaman içinde, biz reklamcılar da ne olduğu konusunda fikir birliğine vardığımızda; gelişecek ve evrilecektir.

Uygulama üzerinden mesaj atamıyor olmak harika! Canlı yayınlarda mesajları okuma, cevaplama kaygısı dikkat dağıtıyor çünkü.

Podcast olmaması, tartışılır. Yayının kayıt özelliği olmaması görece iyi. Görece diyorum çünkü yarın markalar girdiğinde, onların kayıtlı kalmasını isteyeceğine eminim. Bir yandan da kayıt alınmaması manipülatif konuşmalara zemin hazırlayabilir.

Uzun vadede Wechat gibi odalara ücretli girmek söz konusu olabilir deniyor. Bir de başka platforma kayma kaygısı var ama ben çok anlamsız buldum açıkçası.

Her platformun kendine has bir özelliği vardır. Linkedin’de flört etmeye çalışmak ne kadar abes değil mi? Yani ‘burada da insanlar tanıştı diyelim, nasıl arkadaş olacaklar’ gibi saçma konuşmalara denk geldim.

Burada da flört etmezsiniz olur biter!

Heee yok illa sesini duyduğum kişiyi bir yerden ekleyeyim, darlayayım diyorsanız; o zaman kayın başka platformlara zaten.

Bu ürün geliştirme fikirlerinden en beğendiğim, real time çeviri önerisiydi. Farklı milletlerden insanların da her odaya rahatlıkla katılabilmesi açısından muazzam olur.

Son olarak, Instagram Screen time’ı düşeceği için, Clubhouse’un sesli sohbet özelliğini entegre edecek deniyor. Story ve Reels ile ürüne çok büyük katma değer kattı. Bunda da bir sakınca yok elbette ama bir uygulama sunduğu hizmette bayrak taşıyıcı konumuna geldiğinde ve belirli bir kullanıcı sayısına ulaştığında, onu tamamen yok etmek hiç kolay değil.

Bakın Whatsapp’ları siliyordu herkes düne kadar. Kaç kişi Telegram kullanıyor??

Bir yandan konuşmak özgüven işidir. Özellikle belirli bir topluluk karşısında konuşmak…

Bu sebeple görüntü olmaması, dinamizmi arttıracaktır kanaatindeyim.

Elon Musk ile gerekli PR’ı da yaptı uygulama. Domino etkisi yarattı.

Dün de birkaç CEO konuşma yapmış. Kanaat önderleri haricinde halkın diğer kesimlerinin ne konuşacağını merakla bekliyorum.

Hayırlı olsun efendim yeni oyuncağımız…