Radyoların düdüğünü parayı verenler çalıyor

Biraz da radyocularımızın parası olana düdük çaldırmasını konuşalım..

Belemir Çelebi Belemir Çelebi

Müzik sektörüyle alakalı hepimiz çok şeyler söylüyoruz. Daha önceki yazılarımda sektörün satılık yüzünden bahsetmiştim zaten. Son günlerde hepimizin bildiği ve dillendirdiği konulara denk geldim sosyal medyada. O yüzden bu kez radyo sektörün rüşvet konusunu yazmak istedim.

Gerçi rüşvet sadece radyoların değil, her sektörün sorunu. Hatta tüm ülkenin sorunu diyebiliriz. Parayı veren düdüğü çalar atasözünü boşuna söylememişler demek ki.

Konuya şöyle başlayayım, bir şarkıcının yeni şarkısı çıkıyor ve radyoda çalınması için tüm radyolara gönderiliyor. Sonra radyocu kim daha çok rüşvet veriyorsa, o kişinin şarksını daha çok çalıyor. Rüşvet dediysem, bu hediye olur, para olur, uçak bileti olur kılık kıyafet olur. Rüşvetin sınırı yoktur sonuçta. Aldığım duyumlara göre, hepimizin tanıdığı bir radyo, yeni çıkan bir şarkının çalınması için 8 ile 16 bin tl arasında para teklif etmiş. Ne paralar dönüyor siz düşünün.

Özellike sektöre yeni giren tecrübesiz yaşı küçük müzisyenler, bu konuda çok zorlanıyorlar. Tabii ki Youtube ve Spotify gibi kanallar sayesinde radyoculara olan muhtaçlık durumu ortadan birazda olsa kalktı ama nedense müzik listelerinde kendini gösteren müzisyenlerden ziyade, radyolarda çalınma sayısına göre değerlendirilme yapılıyor.

Sektör o kadar satılık ki, bir çok yeni müzisyenler tam olarak nereye kime tutunacaklarını şaşırdılar. Bir yandan sektörün köpek balıkları var, müzik şirketleri zaten sadece para odaklı, sosyal medya desen orası da kısmen satılık. Spotify listelerinin durumunu defalarca konuştuk zaten. Şimdi eski geleneksel radyoların çarkı rüşvetle dönmesi, egolar üzerinden prim yapılması, parası olanın düdüğü çalması kocaman bir adaletsizlik durumu yaratıyor sektörde. Tabii tam tersi durumlarda oluyor. Parasıyla her istediğini yapabileceğine inanan şarkıcılarımız var.

Müzik ödüllerinin durumu

Bu konunun bir diğer yüzü müzik ödülleri. Kimin neye göre aday olduğu anlaşılmayan listeler gördük hepimiz. Ödüller bile rüşvetle dağıtılıyor. Yani rüşvetle şarkı çalan radyolar, rüşevetle göre ödül veriyor.

Mesela radyolarda hiç duymadığım ama müzik listelerinde ayalarca ilk sıralarda olan müzisyenleri kimse konuşmuyor ve hiçbir ödül listesinde adaylıkları yok. Konunun üzücü tarafı, herkes bundan şikayetçi ama ses çıkaran insan saysısı çok az. Benim denk geldiğim sadece Gazapizm var. Kendisi Rapçilerin müzik ödüllerinde aday gösterilmemelerine tepki göstermişti Twitter hesabından.

Almanya'da nasıl ?

Diyelim ki Almanya'da müzisyensiniz ve şarkınızı radyoda çaldırmak istiyorsunuz. Sistem şöyle, tüm radyoların ortak kullandığı 'Newcomer' dediğimiz yani yeni çıkan şarkıların toplandığı bir platform var ve tüm yeni çıkan şarkılar burda toplanıyor. Alman radyoları bu platformdan beğendikleri şarkıları seçip radyolarında çalabiliyorlar. Yani tamamen rüşvetsiz ,sadece şarkıya göre değerlendirme yapıp çalınıyor.Bazen eski şarkılar çok sonra patlayabiliyor bu yüzden. Çünkü bir çok şarkı biriktiği için, bazı şarkılara sıra gelmesi zaman alabiliyor.

O yüzden burdan tüm genç müzisyenlere seslenmek istiyorum, boyun eğmeyin kimseye. İyi şarkı her zaman hak ettiği yeri bulacaktır. Ayrıca iyi menajerlerle çalışın, sizi yönlendirebilecek, emeğinizi rüşvetle satmayacak ve sektörün satılık yüzüne boyun eğmeyecek kaliteli insanlarla.

Evet belki böylelikle ödül listelerinde aday olamazsınız, belki şarkılarınız radyolarda çalınmaz ama unutmayın ki, günün sonunda dik duran kazanır. En azından yaptığınız işe ve verdiğiniz emeği hakkıyla koruyup, kendinize olan saygınızı kaybetmezsiniz.

Çünkü satın alabildiğiniz insanların varlığı, sadece yaptığınız işe gölge düşürür.