Kadından akan kan dert oldu

Bir Annenin, kızının gelişimini bu biçimde onurlandırması itici geldi empati yoksunlarına.

Oya Ulaş Oya Ulaş

“Balköpüğüm genç kız oldu!”

Bir özel çocuk annesinin, Ceyda Düvencinin kalbinin en derinlerinden gelen sevinç çığlıkları.

10 yıldır serebral palsi hastası kızını hayata tutmaya çalışan, bunu da gayet güzel başaran, benim de takdir ettiğim özel bir kadının, bana göre naif ve güzel bu paylaşımı konuşuluyor günlerdir.

Bir çokları için doğal karşılanacak bu gelişmenin, doğduğu günden beri zorluklarla sınanmış bir anne için bu kadar özel olması nedense beni çok etkiledi. Elimde olmadan gülümsedim bir kız annesi olarak.

Çocuğunun diğer “normal “ çocuklar gibi büyümesinin, akranları gibi regl olmasının, her sağlıklı anının, her mutlu gülücüğünün değerini bilen, gerçek anlamda kutlayan, ilerde belki Anne olabilecek olmasının hayalini kuran, bu umut ile yaşayan bir annenin sevinciydi onunki.

Diğer özel çocuk annelerine örnek olmak, umut olmak için kızının her gelişimini paylaştı Ceyda Düvenci. Kızının normal konuşabilmesini de yürüyebilmesini de böyle paylaşmış ve kutlamıştı.

Şimdi de, yine kendi inandığı değerler doğrultusunda çocuğunun büyümeye bir adım daha attığını, hormonlarının düzgün çalıştığını anlatan bir paylaşım yaptı.

İşte o an olan oldu.

Kadından akan kan dert oldu.

Onun haklı gururunu ve sevincini anlamadı çoğu.

Cerebral palsy'li bir çocuğu büyütmenin acı ve zorluklarla dolu yolculuğunu bilmeyenler, onlarca öldürülen kadın ve onlardan dökülen kana ses çıkarmayanlar, biyolojik bir döngü olan regl’e ve bu paylaşıma tepki gösterdi.

Paylaşımı çok gereksiz ve mahrem buldu.

Bir Annenin, kızının gelişimini bu biçimde onurlandırması itici geldi empati yoksunlarına.

“Bu da bir istismar türüdür, kızının bu paylaşımdan haberi var mı?” diyenlerin sesi yükselince, kızının izniyle olduğunu söylemek zorunda bırakıldı bu mücadeleci Anne.

Halbuki paylaşımı çok özenli bir dille yazmıştı.

En ufak bir çığlık yoktu.

Sesler yükselince aynı nezaketle cevap verdi yorumlara. Güçlü duruşunu bozmadan.

Sular yine durulmadı.

İkiye bölündü insanlar.

Sosyal medya paylaşımı doğru mudur yanlış mıdır, tartışmaya açıktır ancak olaya yaklaşımı olması gerektiği gibidir evet kutlanacak, her zaman hatırlanacak, özel bir gündür genç kızlığa geçiş.

Düşündüm de, bizler düğün törenini kutlamak yerine, “bak bunlar evlenince ne yapacaklarını ilan ediyorlar” diye mi düşündük ? veya gelinin beline kırmızı kuşak bağlayan baba, onun özelini ifşa etmiş mi oldu? Hamile bir kadına baktığımızda “ bir bebeğin gelişip dünyaya gelme mucizesi” yerine, nasıl hamile kalındığına mı kafa yorduk?

Tabular konuşuldukça yıkılır.

Yıkın şu tabularınızı.

Bu paylaşım sayesinde, ülkede bir çok kesimde utanılan, erkeklerle hiç konuşulamayan bir mevzu tartışılmaya başlandı.

Bizler göğüslerimiz çıkmaya başladığında utandı saklamaya çalıştık. Regl olduğumuzda, utanılacak bir şey yapmış, lanetlenmiş muamelesi görüp, korunup kollandık.

Pet almaya utandık.

Hala bir çok kadın pet almaya utanır.

Daha bir ay önce sosyal medyada yer aldı, adamın biri markette pet alan bayan için “yüzüne baktım, utanması da yok” ifadesini kullandı.

Ben “ hastalanmak”, “kirli olmak”, aile erkeklerine asla duyurmamak şartlanmasıyla büyüdüm ama kızıma bunu asla yaşatmadım. Büyümenin bu normal adımını çok önceden anlattım ona. Daha çok onun sağlığı, konforu , rahatlığı ve ağrısı ile ilgilendim.

Genç kızlığa geçişini çekirdek ailemizle, güzel bir akşam yemeği ve sonrasında kestiğimiz bir pasta ile kutlamıştık. Babası ile birlikte aldığımız kolyeyi hediye etmiştik. O günün takvim kağıdını saklamak adına koparmıştık.

Nasıl mutlu olmuştu.

Bana göre yaptığım bu şey, bir nevi dişiliği kutlama ve yüceltmeydi.

Kız çocuklarına ve kadınlara yapılan onca eziyetin, adaletsizliğin yanında en değerli varlık olan evlatlarımızın kendini çiçek gibi hissetmesinin nesi yanlış ya da ayıp?

Kızım genç kız oldu demenin nesinde kötülük, günah, ayıp var?

Sünnet olsa “hayırlı olsun” diyecek insanların, konu regl olunca linçe yöneldiğini ve bunun adil olmadığını anlamaya çalıştım önce.

10 yaşındaki bir kız çocuğu, siz onu ne kadar hazırlarsanız hazırlayın, regl başladığında korkabilir, onun bu korkusunu tatlı sürpriz ve kutlamalarla yumuşatmak, çok özel ve güzel olmuştur eminim.

Ben, paylaşımı eleştirenler adına da üzüntü duydum.

Anneliğe götüren dogurğanlığın sembolü gereği, regl olmayı dile getirmenin, ayıp utanacak bir olay gibi görünmesi böylesine tuhaf kaçmasaydı keşke.

Kadınların edebini, ahlakını ölçmek bu kadar kolay olmasaydı?

Regl olmak ayıp olmasaydı? hatta kirlenmek sayılmasaydı.

Biyolojik bir olayın, günahı ya da ayıbı olabilir mi?

Aksine regl olmak, kirlenmek değil, sağlıklı olmaktır.

Bir kızın regl oldugu ilk gün, kadınlığa ilk adımıdır.

Kadınlığın yok sayıldığı, eksik, ikinci sınıf muamele gördügü bir ülkede ancak bunun kutsanması aşağılanabilir.

Bilimsel bir şey söylemek gerekirse, kadınların bildiği üzere rahim astarı her ay kalınlaşmaya başlar. Bu kadının hamile kalması durumunda döllenmiş yumurta için yapılan bir hazırlıktır. Yumurta döllenmezse bu astar vücuttan vajina yoluyla atılır. Buna da regl olma denir.

İşte bu yüzden regl olmak sağlıktır.

İnsan bedeninin gelişim sürecinin bir parçası olan olgulardan utanmaması gerektiğine örnek oldu Ceyda Düvenci.

Farkındalık yaratmayı seven, duyarlı bir Anne olarak, kadının aşağılandığı günümüzde kız çocuklarına değer verilmesi anlamında gündem yarattı, dikkat çekti.

Mesaj vermek adına yaptığını düşündüğüm bu güzel paylaşımı ben takdire şayan buldum.

Onun kızıyla hayata tutunma adına ne savaşlar verdiğini bildiğim için, kızının büyüdüğünü, genç kızlığa adım attığını görmesinin nasıl bir mutluluk verdiğini anlayabiliyorum.

Bunu sosyal medyadan paylaşmak ifade hürriyetidir.

Onun sayesinde, ülkede bir çok kesimde utanılan, erkeklerle hiç konuşulamayan bir mevzu tartışılmaya başlandı.

Tabular konuşuldukça yıkılır.

Ben, bilerek ya da bilmeyerek, yapılmış önemli bir hamle olduğunu düşünüyorum. Tartışılsın ki artık kız çocuklarımız bedenlerinden hiç utanmamayı, bilakis sevmeyi, gurur duymayı öğrensinler.

“Bizi ilgilendirmez” diyorsanız takip etmezsiniz olur biter. Ama ne olur karartmayın bu aydınlık ruhları.

Rahat bırakın toplum baskısına boyun eğmeyen bu güzel Anneyi ve onun balköpüğünü.

Bırakın da kalplerinde çiçekler açsın.