İçimde bir hüzün vardı, o da gitti..

Teknoloji olmayan günlerin güzel anıları işte mahallelerde boşanma oranları çok düşük, hatta yok denecek kadar azdı büyüklere saygı küçüklere sevgi vardı.

Fuat Akyol Fuat Akyol

Aklım gitti donakalmıştım. Neden şimdi?

Her şey çok netti, büyüdüğüm ev, arkadaşlarım, top oynadığımız toprak saha , kaybettiğimiz büyüklerimiz ve bir cümle anıyı , bir bir hatırlıyordum.

Malum pandemiden dolayı herkes gibi benimde sağlık ve psikolojimin kötü olduğu bir süreçti. Uzun süredir bir kaos’un içinde sağa sola debeleniyordum. Sanki hayatım durmuş bugünün öncesi yok gibiydi, oysa ki bu sabah birden bire eski gençlik yıllarıma dönüvermiştim,sanki canlı olarak o günleri yaşıyordum.

Bir şey hatırlamamı sağlamıştı ama ne olduğunu anlayamadım. Önce nedense hastahaneler geldi aklıma ama bugünküler değil 80’lerin sonundaki herkesin tıklım tıkış olduğu , üniversite ve ssk hastahaneleri. Üniversite hastahanelerine ciddi sağlık sorunları olan ve test yapılması gereken insanlar giderdi.

Nedeni hocalarının çok iyi olması ve sorunu ciddi araştırmaları diyebiliriz ki gidenler öyle diyorlardı. Sonra sigorta hastahaneleri gelirdi, çok kalabalık olurdu ve cihaz eksikliğinden bir çok işlem yapılamazdı yine üniversite hastahanelerine sevk edilirdi diye hatırlıyorum.

Özel hastahaneler bugünkü kadar çok değildi , bildiklerim ve duyduklarım 4,5 taneden ibaretti ama her mahallede hemen hemen doktor muayenehaneleri vardı, ama bunlar sünnet dahil hemen hemen her işlemi yaparlardı, pansuman, soğuk algınlığına ilaç yazma, genelde zaten dondurmadan kaynaklı boğazımız şişer, ateşimiz çıkardı ve gerçekten ilaçlar işe yarar iyileşirdik.

Toprak sahada top koştururken bacak ve kol kırılmalarımızı unutmamak gerekiyor. Kırığın büyük olduğu düşünülürse hastahaneye gidilirdi ve alçıya alınırdı, yoksa hemen hemen her mahallede kırık ve çıkıkçılar olurdu onlara götürülürdü eğer uzun süre ağrılar devam ederse hastahaneye gidilirdi.

Ayrıca çok hastada olmazdık olsakta önemli hastalıklar değildi, yediklerimiz yiyeceklerin sağlıklı olmasından dolayı zaten bağışıklık sistemimiz de çok güçlüydü bizde mutlu ve sağlıklıydık. Her mahallede şifacılar vardı. Bizim kocakarı ilaçları dediğimiz ilaçları da yaparlardı ve bu ilaçlar işe de yarardı.

Dedim ya çokça hasta olmazdık bizim için ateşlenmek boğaz ağrısı bir kaç gün okula gitmemekti hatta sevinirdik de ailemiz okula gider ve hasta olduğumuzu söylerdi rapor olmadığı günlerdi. En çok problemi mahalle aralarında toprak sahada top koştururken top kaçınca topun peşine hızla koşarken araba altında kalmak olurdu.

Ama hiç kaybımız olmadı biz bütün risklere rağmen yine topun peşine koşardık bulmak çok zor olduğu için korumak gerekiyordu. O zaman fal kafeler olmamasından olsa gerek mahallelerde fal bakan teyzelerimiz olurdu. Bütün kadınlar toplanıp fala baktırırlardı aslında bir sosyalleşme aracıydı, bir de kapı önlerinde ve ya camda duran mahallelerin dedikoducu teyzeleri vardı benden duymuş olma diye başlayan ve herşeyi bilen teyzeler onlar günümüzün Google'ı idiler. Teknoloji olmayan günlerin güzel anıları işte mahallelerde boşanma oranları çok düşük, hatta yok denecek kadar azdı büyüklere saygı küçüklere sevgi vardı.

Söylenecek en güzel söz içinde sevgi ve saygı geçen sözdür. Bizler mutlu ve saygılı insanlardık mahalledeki bütün abiler abimiz küçük olanlar kardeşlerimizdi herkes birbirini korur ve kollardı. Mahallelere yabancılar giremez hırsızlık olmaz herkesin kapısı açık olurdu zaten giren olsada direkt dikkat çekerdi şimdi bir çok şeyimiz var ama komşuluklarımız sağlığımız güvenimiz ve insanlığımız kalmadı.

İnsanca güzel günlerde yaşamak dileğiyle sevgiyle ve sağlıklı kalın.