Hakkımı Helal Etmiyorum

Bu süreçte devletten hiç bir destek alamayan sektör iyice yerle bir oldu, olmaya da devam ediyor.

Fuat Akyol Fuat Akyol

Dünyayı ve ülkemizi saran covid 19 çıkmazında kurtulmanın bir yolu olmalıydı.

Şöyle bir hafızalarımızı yoklamak da fayda olduğunu düşünüyorum. Ülkemizde ilk vakayı sağlık bakanlığı 11 Mart 2020 de açıkladı. İşler sıkı tutuluyor her gün tablo yayınlanıyor ama hiç bir yetkilinin yaptığı yardım çağrıları yeterli olmuyor.

Biz de kapandık sahi ya devlet bizi sahipsiz koyacak değildi ya destek paketleri açıklanıyor, düşük faizle krediler veriliyor ama bunların hiç birisi bize ulaşmıyordu. (Farklı sektörlerde konuştuğum bir çok arkadaş faydalanamamıştır)

İşyeri sahipleri tam kira istiyor, devlet ben bu işe karışmam %18 olan KDV'mi %8 indiriyorum bakın başınızın çaresine dediğini duyar gibi olduk işyeri sahipleri icra ve tahliye davaları açmaya başladılar. Henüz her şey yeni başlıyordu ama biz bilmiyorduk. Üç ayda bir açılacağımızı düşünüyor mutlu oluyorduk. Çünkü biz bu hayattaydık yaşıyorduk.

Kimse duymuyordu iktidar gözünü ve kulağını kapatmış muhalefet ise bilmiyorum diyerek hep beraber üç maymunu oynuyorlardı . Zaman geçiyor paketler bir bir açıklanıyor biraz umutlanıyoruz tüh bu pakette de uygun değilmişiz diyerek psikolojimiz bozuluyor,

çalışanlarımız ne yapacağını şaşırmış halde kısa çalışma ödeneği yetmeyeceği için harıl harıl iş arıyorlardı. Bir kaç ay idare edildi umutlar kırılmadı fakat gün geçtikçe koşullar ağırlaşıyor çalışan arkadaşlarımız onur ve gururundan kimseden bir şey isteyemedikleri için bir bir intihar ediyorlardı.

Devletimiz büyüktür ilgilenir bu durumlara izin vermez diye düşünürken sayın bakanımız ın (yoksulluk sorun olmaktan çıktı) açıklamasıyla bir kez daha yıkıldık . Ne yapacağımızı bilmiyorduk korkuyorduk işin ucunda hiç yaşamadık mı? Biz yokuz hiç var olmadık gibi düşünceler hasıl oluyordu.

Yine bir umut vardı yapılandırma yapılmış tüm vergi borçları takside bağlanmıştı çok güzel haberdi maliye ve SSK nın hacizleri kalkacaktı belki kredide alabilecektik yine yeniden borçlanıp batmayı başka bir bahara erteleyebilecektik. Hiçbiri olmadı Şubat 2021 de işyerlerimiz kapalıyken yapılandırmanın ilk taksidi geldi tahmin ettiğiniz gibi bozuldu.

Ama az da olsa umutlanmamıza sebebiyet veren haber geldi taksitlendirmelerimizi ödeyemedik ama ciro desteği yapılacaktı ve bizi de kapsıyordu Avrupa ve diğer ülkelerde açıklanan ciro desteği gibi olursa (vergimizi tam ödemiştik) bir kısmı ile personelimize destek diğer kısmıyla ufak çaplı icraları temizleriz düşünürken olmadı bir ayla sınırlı %3 de kalmıştık en fazla 40.000 TL alınabiliyordu artık yolun sonuydu anlıyorduk.

Alkollü yerler olduğumuz İçin basın, muhalefet, iktidar hiç kimse bizi görmüyor ve duymuyordu, çaresizdik çalışanlarımı çaresizdi intiharlar artıyor bizim için kaos büyüyordu yılllarca çocuğumuz gibi olan işyerleri elimizden kira ödeyemediğimiz için bir bir gidiyordu. Bizler ise ardından naif açıklamalarla tarih sahnesinden bir bir siliniyorduk .

BUYRUN BİR ÖRNEK. BEYOĞLU 45’LİK BEYOĞLUNA VEDA EDİYOR

Çeyrek asırdır doğru bildiğimiz yolda onbinlerce insanın hayatına dokunduk, bir çok anı biriktirdik bir çok anı biriktirilmesine sebep olduk.

Son zamanlarda Beyoğlu’nun ruhunun elinden alınması ve eğlence sektörünün git gide dibe vurmasından dolayı zaten zor ayakta durabiliyorduk, üstüne pandemi de eklenince şartlar iyice ağırlaştı.

Bu zor zamanlarda her zaman olduğu gibi bedeli müzik ve eğlence sektörü ödedi.

Bu süreçte devletten hiç bir destek alamayan sektör iyice yerle bir oldu, olmaya da devam ediyor. E tabii mal sahibimiz de siz 26 yıllık kiracımızsınız 26 yıldır bize kira ödüyorsunuz 1 yıllık kiranızı da almayalım ya da sonra ödersiniz DEMEDİ.

Velhasıl kelam biz bu süreçte çok borçlandık,çok yorulduk, çok hırpalandık, çok bıktık dolayısı ile 26 yıl önce kurduğumuz mekana veda ediyoruz. Hayatımıza giren tüm dostları, bir şekilde yolu 45’likten geçmiş herkesi saygı ile selamlıyor ve teşekkürlerimizi iletiyoruz.

Belki bir gün yine Beyoğlu’nda bir yerlerde buluşuruz o zamana kadar hoşçakalın. Ne basın açıklamaları yayınlanıyor ne de ciddiye alınıyorduk doğruya pandeminin suçlusu bizdik.

O kadar basından sanat ve sosyeteden gelen bütün dostlar bizi unutmuşlardı. Tek sorulması gereken iktidarı , muhalefetiyle, basını ve sanatçısıyla herkesin vicdanı rahatmıydı. Siz olsanız hakkınızı helal edermiydiniz. Ben etmiyorum hiç kimseye etmiyorum.

Hoşçakalın.