Dizilerde herkes herkesin çocuğu

Acaba Efsun’un üvey kardeşi olup Atahan ailesinin varlığından nemalanmaya can atan Hanife de Cevriye’nin değil başka birinin kızı çıkabilir miydi?

Anibal Güleroğlu Anibal Güleroğlu

Senaryoların nesebi bozuk çocukları…

Önceki yazıda diziler başta olmak üzere televizyon programlarını ‘laf olsun’ diye eleştirenleri eleştirmiştik. Gerçek hayattaki olumsuzluklarla kıyaslama yapıp bunların televizyondan kaynaklanmadığını işaret etmenin ardından bu kez dizilerin birbirlerine bakarak geliştirdikleri senaryolarında gittikçe yaygınlaşan bir çarpıklığa dikkat çekmek istiyorum… Ki bu da ‘nesebi bozuk çocuk’ türetme modası!

Bilmeyenler için ‘nesep’ sözcüğünün anlam açıklamasıyla başlayalım söze… Aile bireylerini birbirine bağlayan en güçlü unsur olan ‘nesep’, baba ve çocuk arasındaki kan bağı yani soydur. Bir fıkıh terimi olarak miras başta olmak üzere birçok konuya esas teşkil eder. İstisnai durumlar dışında anne açısından genellikle sabit olan nesep bağında asıl problem yaratan yön, baba ve çocuk arasında açığa çıkmakta. Bunun sabitlenmesi için üç yol var. Ancak burada detaya girmeye gerek yok. Biz, nesep olayının dizi yansımasını ele alacağız.

O HAYAT BENİM’DE HERKES HERKESİN ÇOCUĞU

Bir dönemler FOX’un ilgi gören dizilerinden ‘Lale Devri’, karmaşık akraba ilişkileriyle dile dolanmıştı. Kim kimin nesi oluyor diye kafa patlatılıyordu. Şimdi çocuklar ve gerçek ebeveynlerin karmaşıklığıyla yine bir başka FOX dizisi ipi göğüslemiş durumda. Mehmet Emir ile Hasret’in gençlik aşklarını çomaklayan Yusuf sayesinde öyküsünü geliştiren ‘O Hayat Benim’, en nesepsizi… Efsun ile Bahar’ın kimlerin çocuğu olduğu konusunun ekmeğini epeyce yiyen dizi Efsun’u Mehmet Emir’in kızı diye ortaya çıkartıp bir dolu şey yaşattı. Sonra gerçek Atahan’ın Bahar olduğu açıklığa kavuştu ama izleyici bunu bildiğinden şaşırtmadı. Derken bir de baktık ki, tencere dibin kara misali geçmişleri olan Atahanlar ve Demirci ailesindeki çocuk halleri birbirinden betermiş. Bu etapta nesep şaşkınlığı girdi devreye.

Hülya’yı kendisini terk edip giden kocasına âşık bir kadın olarak gösterterek başlayıp sürpriz bir biçimde ‘geçmişten gelen aşk’ olarak Kenan’ı çıkartarak uzatmalara kapı açan ‘O Hayat Benim’in Bahar’dan sonraki hedefi Efsun oldu. Onca zaman Nuran’ın gözdesi konumundaki Efsun’un Sultan’ın kızı olduğu yönünde bir söylem başlatıldı. Bu şekilde, baştan beri yadırganacak abartıyla korumacılık yapan Sultan’daki Efsun merakına dayanak getirildi. Ancak dizinin sürprizi ve sırları bu kadar basit olamazdı. Zira işleri daha da karmaşıklaştırıp diziye bölüm kazandırmak için Efsun-Sultan ana kızlığından öte şeyler lazımdı. Dizilerde çare tükenmezmiş. ‘O Hayat Benim’ de yaratıverdi çareyi, hem de bir değil birkaç tane.

Bölümler boyu mazlum melek gibi duran İlyas Efendi’yi birden bire azgın teke yapan senaryo, geçmişteki günahını da deşifre etti. Böylece Nuran’ın kızı olarak ortaya çıkan, Mehmet Emir’e yamanmaya çalışılan ve dahi Sultan’ın kendi kızı sandığı Efsun’un aslında Nuran ile İlyas’ın öz kızı olduğu teyit edilirken, cümbür cemaat doluşan mahallenin diğer sakinlerinden Zeynep’in gerçekte Sultan’ın yıllar önce Nuran’a teslim ettiği kızı olduğu da açıklandı izleyiciye. Yani Hülya’nın oğlu Arda’yla ilişki yaşayıp Cemal ile evlenen Zeynep, Ganimet’in değil Sultan’ın kızı. Bu kargaşaya dayanacak kafa kaldıysa bir fikir jimnastiği yapabilirdik… Acaba Efsun’un üvey kardeşi olup Atahan ailesinin varlığından nemalanmaya can atan Hanife de Cevriye’nin değil başka birinin kızı çıkabilir miydi? Ama biz böyle düşünürken Umut Doruk bebeğin Mehmet Emir’in çocuğu olmadığı gerçeği pırtladı senaryodan. Peki ya Doruk… Ateş ile Arzu’nun gerçek oğlu muydu? Yıllarca ortaya çıkmayıp birden Ateş aşkını hatırlayan, ayyaşlık sergileyen, katile dönüşen Arzu kimin nesiydi? Fino fino fesiydi…

Kısacası; ‘O Hayat Benim’in nesebi bozuk çocuk türetme merakı tavanda. Senaryo gelişimine bakıp ‘Artık insaf’ dememek lazım. Aksine nesep bozukluğunun bu kadarla kalması için dua etmek daha doğru. Çünkü bir bakmışsınız Zeynep, Arda’dan hamile olabilir… Arda, Kenan’ın oğlu çıkabilir. Hatta Komiser İsmail’in Mehmet Emir’in kardeşi filan çıkması bile olası. Dahası Mehmet Emir de aslında bir Atahan olmayabilir. Anlayacağınız ‘O Hayat Benim’de herkes herkesin çocuğu olabilir de olmayabilir de…

KARAGÜL’ÜN AİLE İLİŞKİLERİ DE KARA

FOX’un karmaşık aile ilişkileri üstüne kurularak ekran ömrünü uzatma akılcılığı sergileyen dizileri meşhur… Nitekim ‘Çifte Saadet’le bunun komedi yüzü de çıkartıldı karşımıza. Ancak buradaki karmaşıklık, hem ‘O Hayat Benim’in hem de sezonlar boyu Baran’ın gerçek annesinin ortaya çıkış macerasıyla idare eden ‘Karagül’dekinin yanında hiç kalmakta. Ebru-Narin arasında anne karmaşası yaşayan Baran dışındaki karakterleriyle de ‘Kim, kimin çocuğu’ dedirten ‘Karagül’de bölüm sayısı arttıkça ana-baba karmaşası daha çok yaşanır oldu.

Murat’ın ölümüyle ortaya çıkan Kenan’ın babası, Kadriye’nin kocası Mehdi çıktı. Yani Fikriye, ablasının kocasıyla mercimeği fırına vermişti. Bu durumda Kenan, Kendal ile kuzen değil üvey kardeş oluyordu. Ama senaryo bunu da oldurmadı. Çünkü Kadriye’nin geçmişinde Sabri’ye kol kanat geren terzi efendiyle ilmek ilmek örülmüş bir sır vardı. Üstelik onca yıl kimsenin fark etmediği kilerdeki kilitli kapının ardındaki delilleriyle… Herkese ders veren Kadriye Hanım geçmişin muhasebesine girişince Kendal’ın Mehdi’nin oğlu olmadığını anlayıp ana-baba tarafından hep horlanmasındaki mantığı kavradık böylece. Bu arada başlarda kendi kendine yemek dahi yiyemezken gittikçe daha düzgün hale gelerek felsefi konuşmalar yapan Asım’ın da Kendal-Mehdi yüzünden bu hale geldiğini öğrendik ya… Bu gelişim Asım’ı anlatan geçmiş bölümlerle pek denk düşmeyip takıldı aklımıza.

Kendal’ın nesebindeki karışıklık bir yana ‘Karagül’de Özlem’in bebesinin durumu da şaibeli. Kasım’dan mıdır yoksa Kendal’dan mı? Ayşe deseniz abla bildiğinin annesi, baba dediğinin dedesi olduğunu öğrenmenin üstüne hayali bir ismin peşine takıldı. Son tahlildeki babası da Kasım çıktı. Şimdi bir de işin Rüstem ayağı var… Ki, Şamverdi ailesiyle meselesi halanın intikamcılığına dayanıyormuş. Hadi hayırlısı. Bakalım buradan nasıl bir nesep izi sürülecek.

GÜNEŞ’İN KIZLARI’NDA BABALARDAN BABA BEĞEN

Kanal D’nin Cumartesi gecesine alarak isabetli bir değişim yaşattığı Güneş’in Kızları’nın konusu son bölümlerde epeyce ivme kazandı. Zira babalardan baba beğen misali gelişimde gerçek babalar ortaya çıkartılmaya başlanarak merak duygusu kamçılandı. Gerçek şu ki, Altın Kelebek’te En İyi Dizi ödülünü almanın ardından yeni sezondaki gün değişimiyle ilk darbeyi yiyip içeriğindeki durgunlukla kan kaybeden dizideki aile bağları bir hayli enteresanlaştı.

Savaş, Rana’nın üvey oğlu olarak karşımıza çıkmıştı. Ama o da ne, aslında öz oğul mu? Ali deseniz, her huyuyla tıpkı babası Haluk… Lakin Haluk’u çok sevdiğini söyleyip boşandığı halde yakasından düşmeyen Sevilay, Haluk’la evlenme aşamasındayken aslında Levent’le de aganigi naganigi yapıyormuş… Ali de o esnada oluşan bir yavruymuş… Hatta Sevilay’ın kendisi bile bu gerçeği bilmiyormuş. Yerseniz. Senaryo deyince, farz oluyor yemece. Tüm nesepsizliklerde olduğu gibi yıllar sonra ortaya çıkan durumlarda tepeden inme biyolojik baba Levent’in bir de Doruk oğlu var, Ali’ye üvey kardeş ve rakip. Bu karmaşada Allah’tan Doruk’un anası da Rana çıkmadı. Diğer taraftan asıl vurucu babalık tablosu Haluk’unki! Tecavüz ürünü ikizler yıllarca Zafer’i baba bilip suçlamışken, üvey babaları Haluk öz baba oluverdi. Şok üstüne şok yaşatan dizide Peri en şanslısı. Çünkü ana-babası ilk etapta öğrendiği kişilerden başkası değil. Tabii bir de Haluk ile Güneş’in ortak çocuğu var. İster misiniz o da aşılama yöntemiyle yapılmış olsun!

Velhasıl Ali’den ve Savaş’tan babalık halleri beklediğimiz Güneş’in Kızları’nda herkese göre bir baba bulunmakta. Hem Haluk’un babasının, gerçek babası olmama ihtimali bile mevcut. Bir bakarsınız Haluk’a da sürpriz baba çıkartılır. Annesinin korumacılığına karşı babasının hep sert davrandığını ima edince düşünmeden edemedim. Düşündükçe şu sorular da aklıma takılıverdi… Levent ile birlikte olup tam nikâh üzeri Haluk’la yatağa dalan Sevilay’dan yeni bir hamilelik doğar mı? Bu durumda baba Haluk mu yoksa Levent mi olur? Dahası senaryo Haluk’un geçmişteki Melisa takıntısından bir nesepsiz çocuk daha çıkartır mı ortaya? İlerleyen bölümlerde belki sorularıma cevap bulurum… Senaryo sıkıştıkça kim bilir!

Sonuçta; Üç örnekle ele aldık konuyu. Ancak erkeklerin, evlilik dışı ilişkiden olma çocuklarını ortaya çıkartmayan dizinin ‘numunelik’ hale geldiği ekranda, örnek çok. Çünkü senaryoların gelişim için buldukları en kolay yol çocukların nesepleriyle oynamak! Ne var ki, ilk etapta yarattığı gizemle ilgi çekici gelmiş olsa dahi, birinin yaptığını diğeri anında taklit ettiğinden senaryoların bu tutkusu artık merak uyandırmaktan çok uzak. Hatta nesebi bozuk çocuk gelişimleri o denli abartılıyor ki, yapılanlar iyice saçma hale geliyor. İşin fenası, kopyacılık düzeninin ağır işçilerine döndürülen senaristlerin dizileri ilginç hale getirip uzatabilmelerini sağlayacak öğeler de tükenmeye yüz tuttu. Senaryo işi gittikçe zorlaşıyor yani. Bunun vebali de, dizileri 90 dakikadan kısaltmak şöyle dursun, 130 dakikaya kadar çıkartanların boynuna!

Anibal GÜLEROĞLU

guleranibal@yahoo.com

www.twitter.com/guleraniba