Netflix'in yeni dizisi Bir Başkadır’da aynı şehirde bambaşka hayatlar yaşayan insanların kesişen hayatlarını izledik diyebiliriz…
Dizide ilkokul mezunu ve toplumdan izole bir hayat sürmüş olmasına rağmen zehir gibi genç bir kadının, en iyi okullarda okumuş bir psikiyatriste farkında olmadan hayatının dersini vermesini izledik diyebiliriz.
Ya da Berkun Oya’nın keskin zekası eşliğinde Türkiye’nin gerçeği olmuş bir konuyu iki tarafa da eşit uzaklıkta kaleme alınmış, her bir karaktere kızarken aynı zamanda hak da verebildiğimiz bir dizi izledik de diyebiliriz.
Oyunculara gelince…
İtiraf edeyim o zehir gibi kadına hayat veren Öykü Karayel’i Kuzey ve Güney dizisinde bir türlü beğenememiştim…
Ancak Meryem denince sadece hayran kaldım diyebilirim…
Settar Tanrıöğen ise hayat verdiği Hoca karakterinde, aklınızda oluşacak tüm düşüncelere başka bir perspektiften bakmanızı sağlayacak gerçeklikte bir performans sergilemiş.
İlerleyen bölümlerde kız kardeşi Meryem ve eşi Ruhiye ile arasında geçen diyaloglarda ne kadar üzücü detaylar da olsa yüzümde bir gülümseme oluşturan Fatih Artman, Yasin rolünde döktürmüş.
Hiç konuşmadan, kısacık birkaç sahnede bile adından bolca söz ettiren Öner Erkan’ı da unutmamalı…
Oyuncular içerisinde çok beğendiklerimin yanı sıra, daha önce oynadıkları karakterlere benzer rollerde gördüğüm için bazı oyunculara göre daha sıradan bulduklarım ama yine de performansına bir kusur bulamadıklarım da oldu…
Hepsine değinmeyeceğim.
Ancak dizide tek bir oyuncu için bile “Neden bu rolü bu kişiye vermişler?” demedim.
Bunu ayrıca belirtiyorum çünkü bizim projelerimiz içerisinde bunu söylemediğim çok nadir projelerden biri oldu “Bir Başkadır”…
Uzun zamandır beni bu kadar içine çeken, bu kadar gerçekçi bir proje izlememiştim.
Hatta hayatımda ilk defa bir dizinin ilk 15-20 dakikalık kısmını çok beğendiğim için başa alıp, tekrar izledim.
Bahsettiğim sahne de Meryem ile psikiyatr Peri’nin ilk sahneleri…
Bu nedenle Krek Tiyatro’dan adına aşina olduğumuz Berkun Oya ve ekibini çıkardıkları iş için tebrik ediyorum.
Benim için Bir Başkadır’da oyuncular dışında senaryo, kamera açıları, dekor, mekan seçimleri ve kostümler de gerçekten çok başarılıydı.
Söyleyebileceğim tek olumsuz şey ise; “Bazı sahnelerde kelimeler çok yutulmuş, anlaşılmıyor.” olur.
Yorumlara gelecek olursak izleyiciler ya çok beğenmiş ya da hiç beğenmemiş…
Beğenmediğini belirten bazı kişiler dizide ötekileştirmenin olduğunu söylemiş.
“Neden projelerdeki temizlikçiler hep kapalı, fakir ve cahil oluyor?” gibi…
Bence bu kişiler ya karşıt görüşe sahip olduğu için bir şekilde konuşulmak istiyor ya da izlediğini anlamıyor –ki bu daha da vahim olanı-…
Gelelim bugün bu dizi ile ilgili şahit olduğum bir olaya…
Bugün bir televizyon kanalında yayınlanan Hayatın İçinden programında Bir Başkadır dizisinden bahsedildi…
Yorumculardan İlker Koç, dizinin tamamını çok dikkatli bir şekilde izlediğini belirten çarpıcı yorumlarda bulundu.
Erol Köse ise birkaç yorum yaptıktan sonra “Diziyi izleyip daha sağlıklı yorum yapabiliriz.” diyerek son noktayı koydu.
Benim için şaşırtıcı olan ise yorumculardan Esra Aydoğdu’nun programa gelmeden önce dizi ile ilgili birkaç kişinin yorumunu okuyup, dizinin sadece fragmanını izlediğini belirttikten sonra, dizi ile ilgili onlarca cümle kurup, zaman zaman sesini yükselterek diziyi eleştirmesi oldu.
Öncelikle bir bölümünü bile izlememiş olduğunuz bir proje ile ilgili nasıl bu kadar hararetli bir şekilde yorum yapabiliyorsunuz?
Ya da tek bir fragman izleyerek bu kadar çok şey anlayıp konuşabiliyorsak, neden bu kadar film ve dizi izliyoruz?
Malum kimsenin 2 dakikada anlayabileceği şeye 2 saat (ortalama sürede olan bir film için bu süreyi verdim, bu dizi için ise 6 saat diyebiliriz) ayıracak kadar değersiz bir vakti yoktur diye düşünüyorum…
Tabii sektördekilerin harcadıkları zaman, özveri ve parayı da ekleyebiliriz buna…
Sonuç olarak…
Herhangi bir fragman size hitap etmediği için o projeyi izlemeyi tercih etmemiş olabilirsiniz.
Genel olarak beğendiğiniz bir projede bazı detayları beğenmemiş olabilir ve o detayları eleştirebilirsiniz.
Herhangi bir projeyi baştan sona izleyip, beğenmemiş biri olarak o projeyi her detayı ile de eleştirebilirsiniz.
Buraya kadar hiçbir sorun yok zaten…
Sorun sonrasında başlıyor…
Bu zamanda eksikliğini çokça hissettiğimiz özgün bir projenin izlenmeden bu kadar hırpalanıyor olması…