Aşı geldi, maske düştü

Aradaki tüyler ürpertici farka bakar mısınız?

Cem Ceminay Cem Ceminay

Pandemi sürecinde tonton, babacan ve en önemlisi siyaset üstü tavırlarıyla herkese moral veren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca vaka sayılarının gizlendiği ortaya çıkmasıyla doğal olarak büyük güven kaybına uğradı.

Verdiği bilgiler bir anda tüm itibarını kaybetti.

Toplum artık kendisine inanmamaya başladı.

Çünkü günde 300- 500 vakadan birdenbire 30.000’lere geldik.

Aradaki tüyler ürpertici farka bakar mısınız?

Salgın nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısının açıklanan rakamdan çok daha fazla olması da yaramızın üstüne tuz serpti.

Durum maalesef tüm ciddiyetiyle devam ediyor.

Ancak nedense başta hala aynı yetkililer duruyor.

Sağlık Bakanımız bundan sonra ağzıyla kuş tutsa boş.

Derhal istifa etmesi gerekiyor.

Ama Hazine’den sorumlu Maliye Bakanı gibi Instagram üzerinden istifa edip sırra kadem basmasın.

Aniden buharlaşıp ortalıktan yok olmasın.

Nerde olduğunu söylesin hepimiz bilelim.

Bilgisine deneyimine başvurmak gerekebilir.

Bu arada sadece Sağlık Bakanımızın değil Bilim Kurulu üyelerinin de görevden ayrılmaları şart.

Çünkü hiçbiri ortaya çıkıp gerçekleri paylaşmadı.

Bilimsel güçlerini ortaya koyma cesaretini gösteremedi.

Ne işe yaradıklarını kestirmek zor.

Arada bir ekranda boy gösterirlerdi.

Suya sabuna dokunmayan havadan sudan bilgiler verirlerdi.

Artık onu da yapmıyorlar.

Silik bir görüntü içindeler.

Ancak…

Sağlık Bakanımızın bilerek ya da bilmeyerek vaka sayılarında yanılması kabul edilir gibi değil.

İkisi de birbirinden kötü.

Gerçeği bildiği halde söylememesinin ya da bilmemesinin hiçbir mazereti yok.

İnsanların hayatı söz konusu olunca gerçekler gizlenmez!

Doktoruna güvenemezsen kime güveneceksin?

Yeni bir Sağlık Bakanı durumu değiştirir mi bilemeyiz.

Daha başarılı mı olur onu da bilemeyiz.

Ama en azından güven tazeleme fırsatı doğar.

Yeni ve şeffaf bir başlangıç yapma şansını bulur.

Önümüzde daha çok uzun bir mücadele süreci var.

Sayın Koca zaten çok yoruldu ve fazlasıyla yıprandı.

Aşı olayı başlamadan bayrağı teslim etmesi gerekiyor.

Çünkü aşı hepimiz için son derece önemli bir konu.

Kaynağına yüzde yüz güven duymamız gerekiyor.

İşe yarayıp yaramayacağının ötesinde herhangi bir yan etkisinin olup olmadığını mutlaka bilmemiz gerekiyor.

Panik koşullar altındaki bir dünyada kısa süre içinde üretilmiş daha doğru dürüst denenme fırsatı bulmamış yeni bir aşıdan şüphelenmemek mümkün değil.

Kaldı ki biz Türkler zaten acayip şüpheciyiz.

Her şeyden ve herkesten şüphe ederiz.

Çin aşısı getirecekleri söyleniyor.

Çinlilere kimsenin güven duymadığı kesin.

Bu bela dünyanın başına onların yüzünden geldi.

Kaynak olarak biz sadece kendi bildiğimiz gördüğümüz yetkilileri tanırız.

Sağlık Bakanı ve Bilim Kurulu da maalesef bize güven vermekten çok uzak.

Ak dedikleri kara, gündüz dedikleri gece çıktı!

Aşıyla ilgili neyi doğru neyi eksik açıkladıklarını kimse bilemeyecek.

Canlı yayında kendileri aşı yaptırsa bile içimizdeki şüphe bitmeyecek.

Hatta yanlarında ülkenin en güvenilir ünlüsü Seda Sayan olsa bile bu durum değişmeyecek.

Seda Sayan biliyorsunuz Milli Piyango İdaresi özelleştiğinden beri sonuçları şaibeli olan loto çekilişlerinden birine haftada bir nezaret ediyor.

Gerçi aynı çekilişi haftanın 6 günü yapıyorlar.

Ama Seda Hanım ya vakti kısıtlı ya da katılım ücreti fazla olduğu için sadece Cumartesi akşamları teşrif ediyor.

Dolgulu dudaklarını kıpırdatmadan ve botokslu yüzündeki güven dolu ifadeyi hiç değiştirmeden vallahi billahi ve yeminler eşliğinde çekilişi gerçekleştiriyor.

Son teknoloji cihazlardan çıkan el değmemiş toplardaki rakamları okuyor.

Arka planda da yine Seda Sayan gibi güven veren bir piyango idaresi yetkilisi bir noter ve daha ne olduğunu çözemediğim üçüncü bir görevli masada oturuyor.

Sağlık Bakanı Koca bu şartlar altında bile canlı yayında aşı olsa ‘Acaba şırınganın içindeki aşı gerçekten bize vuracakları Çin aşısı mı?’ diye düşünürüz.

Bunun garantisi yok. Koskoca Seda Sayan bile bilemez. Ne derlerse onu söyler ona yemin eder.

Onun için Sağlık Bakanı ve Bilim Kurulu’nun yenilenme zamanı geldi.

Aşı geldi. Maske düştü!