Amerika'nın iki ünlü kadını aşka geldi!

Medyada bu sene en çok konuşulan çift Ashley ve Cara oldu...

Eylül Kübra Uzun Eylül Kübra Uzun

Dünya şu an bu ikilinin aşkıyla çalkalanıyor. Cara’nın biseksüel olduğunu biliyorduk ancak Ashley herkes için şaşırtıcı oldu. Yaklaşık bir yıldır birlikte olan, ancak bizim yeni haberimizin olduğu bu çiftin son paylaşımlarında alyansla verdikleri fotoğraf, nişanlandıkları yönünde yorumlandı.

Amerika'nın iki ünlü kadını aşka geldi! - Resim: 1

Cara Delevingne bir dönem podyumların aranan yüzü ve Victoria’s Secret meleğiyken, kariyerini oyunculuğa çevirmiş ele avuca sığmaz bir genç kadın… Aşk listesi de hayli kabarık; Paris Jackson (Michael Jackson’ın kızı), Miley Cyrus, Leonardo DiCaprio, St. Vincent, Jack O’Connell, Michelle Rodriguez, Gaz Beadle, Jake Bugg, Harry Styles ve Rita Ora…

Ashley Benson ise ülkemizde de Tatlı Küçük Yalancılar olarak Türkiye versiyonu çekilen Pretty Little Liars dizisinin ana karakterlerinden Hannah! Yani dizinin Amerika versiyonunu bilmeyenler için Türkiye versiyonunda Melisa Şenolsun’un oynadığı Hande karakteri diyebilirim.

Pride (Onur Yürüyüşü) ayında ortaya çıkan bu durumun Amerika’nın gündeminde yer almasının nedeni de heteroseksüel olduğu bilinen Ashley’in sevgili listesinde ilk defa bir kadın olması… Sevgililerinden örnek verecek olursak Ryan Good, Chord Overstreet, Nat Wolff, Taylor Lautner ve Pretty Little Liars’ta sevgilisi rolünde izlediğimiz Tyler Blackburn…

Öncelikle eşcinsellik bir rahatsızlık/hastalık değil. Hatta 1990 yılında Dünya Sağlık Örgütü (WHO), eşcinselliği “hastalıklar” listesinden çıkardı. O günden bugüne LGBTİ’lilerin (lezbiyen, gay, biseksüel, trans ve interseks) insan haklarına dair çok yol almalarına rağmen hala nefret ve ayrımcılık yaşamlarını zorlaştırmaya devam ediyor.

Türkiye’de ise durum çeyrek yüzyıl geriden geliyor. Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği 2015 yılında yaptığı açıklama ile insanlarda görülen cinsel yönelimlerden herhangi birinin diğerinden daha normal ya da anormal olmadığını belirtti.

Ancak son yıllarda özellikle heteroseksüel kişilerin sonu hüsranla biten, darbe üstüne darbe yedikleri ilişkilerinden çıktıktan sonra karşı cinse karşı umutlarını yitirmeleri sıkça karşılaşılan bir durum oldu. Malum sosyal medya ve teknoloji sayesinde her şeyi tükettiğimiz gibi ilişkileri de tüketiyoruz. Bu da ayrılık, aldatma, çok eşlilik ve marjinal deneyimlerin artmasına neden oldu.

Sosyal medya özellikle de gençleri çok etkiliyor. Eskiden ayıplanan şeyler gün geçtikçe normalleşmeye başladı. Aileler de haliyle tedirgin… Bunu herhangi bir söylem ya da aksiyonla engellemeye çalışmak baskıcı bir tutum olmakla birlikte gençlerde ters etki yapıyor, çünkü onlar her şeyin farkında… Eskisi gibi ev-okul arası mekik dokumuyor, internet sayesinde her istediklerine her yerde ulaşabiliyorlar, ufukları çok geniş…

Bence bu işin ne yanlışı, ne doğrusu var zaten... Önemli olan insan olmak… Kendi doğrularınla, kalbinle hareket etmek, dışarıdan kabul görmek için özümüzden şaşmamak… Ve en önemlisi de kimseyi yaşadıklarıyla yargılamamak… Çünkü insanlar başkalarını yargılarken en çok kendileri hakkında bir şeylerden kaçmaya çalışıyor, ben buna inanıyorum.

Amerika gibi bir ülkenin de Ashley-Cara aşkını bu kadar deşmesi beni şaşırtıyor. Neyse nerede kalmıştık? Özgürlükler ülkesinde mi?!