Abone Ol

Yılmaz Özdil'e 3 Harfi Küçük Yazdın Davası

Yılmaz Özdil’e, Meclis’teki hırsızlıklarla ilgili haberleri köşesine taşıdığı ve TBMM kısaltmasındaki son 3 harfi küçük yazdığı için dava açıldı. Özdil'in, “TBMM’yi aşağıladığı” suçlamasıyla 2 yıla kadar hapsi ile “seçme-seçilme hakkından mahrum bırakılması” istendi.

Yılmaz Özdil'e 3 Harfi Küçük Yazdın Davası

Köşe yazıları, TV ve Youtube konuşmaları, sosyal medya paylaşımları iktidar tarafından sık sık yargıya taşınan Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, 2020'yi Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde Hulusi Akar'a hakaret ettiği gerekçesiyle verilen 5 aylık hapis cezası ile kapattı.

2021'in açılışı ise Meclis Başkanlığı'nın suç duyurusu üzerine açılan dava oldu.

Sözcü'de yer alan habere göre Yılmaz Özdil'e, Meclis'teki hırsızlıklarla ilgili gazetelerde çıkan haberleri köşesine taşıdığı ve TBMM ifadesindeki son 3 harfi küçük yazdığı için dava açıldı. “TBMM'yi aşağıladığı” suçlamasıyla 2 yıla kadar hapsi ile “seçme-seçilme hakkından mahrum bırakılması” istendi.

Çoklu baro teklifinin Adalet Komisyonu'ndaki görüşmelerine katılmak için 3 Temmuz 2020'de Ankara'ya giden çok sayıdaki baro başkanı TBMM'ye alınmamıştı.

Türkiye'nin en çok okunan yazarlarından olan SÖZCÜ yazarı Yılmaz Özdil, 4 Temmuz'daki köşe yazısında baro başkanlarının Meclis'e alınmamasını eleştirerek, bugüne kadar TBMM'de kayıtlara geçen hırsızlık ve yolsuzlukların sıralandığı bir yazı kaleme almıştı.

TBMM Hukuk Hizmetleri Başkanlığı, Özdil'in yazısı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusu yaparak yazıda geçen ifadelerin, TBMM'nin milletvekillerini doğrudan hedef alan, Meclis'i küçük düşüren maksatlı bir yazı olduğu iddiasında bulundu.

Özdil'in TCK 301. madde de yer alan “Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni alenen aşağılamak” suçundan yargılanması talep edildi.

Özdil hakkında, Bursa Başsavcılığı da, sosyal medya hesabında yaptığı bir paylaşım nedeniyle, “Atatürk'ün hatırasına hakaret” iddiasıyla soruşturma başlatmıştı.

SUÇLAMALARI REDDETTİ

Suçlamanın soruşturma iznine tabi olması nedeniyle Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nden soruşturma izni alan savcılık, Özdil'in ifadesine başvurdu. Özdil, savcılığa gönderdiği dilekçede, “haberin gerçeklik, güncellik ve toplumsal ilgi ile biçim arasında düşünsel bağ bulunduğunu” belirterek suçlamaları kabul etmediğini ifade etti.

Ancak savcılık hazırladığı iddianamede, köşe yazısındaki ibarelerin düşünce açıklama hürriyeti ve sert eleştiri kapsamında olmadıkları, TBMM'yi alenen aşağılama niteliğinde olduğu iddiasıyla dava açıp Özdil'in yargılanmasını talep etti.