Abone Ol

Sabah Yazarı Uluç'tan Bakan Koca'ya; Bin kez Adınız Geçti Beni Aramadınız

Sabah yazarı Hıncal Uluç bugükü yazısındaSağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya seslsndi. Uluç; Beni aramadınız, "O zaman niye istifa etmiyorsunuz" dersem ne diyebilirdiniz ki?'' dedi.

Sabah Yazarı Uluç'tan Bakan Koca'ya; Bin kez Adınız Geçti Beni Aramadınız

Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın kendisini aramadığını belirterek,"Sayın Koca, bir yazıda adınız geçti mi, hemen aradığınızı ve uzun uzun konuştuğunuzu ertesi gün aynı köşede okuyoruz. Bu köşede bin kez adınız geçti, beni aradınız mı?. Aramadınız. Çünkü haklı olduğumu biliyordunuz. Verecek cevabınız yoktu. Ne diyebilirdiniz ki? Hele de ben size !O zaman niye istifa etmiyorsunuz' dersem ne diyebilirdiniz ki?" düşüncesini dile getirdi.

Uluç yazısında, "Başkan konuşuyor. Niye Başkan konuşuyor?. Çünkü Sağlık Bakanı'nın konuşmaları yetmedi. 'Başkan konuşursa, devletin aldığı önlemler daha sıkı takip edilir; valiler, emniyet müdürleri işi daha ciddiye alırlar' diye düşünüldü. Oldu mu peki? Çok eskiye gitmiyorum. Dünkü gazetem... Yavuz Donat bütün köşesini Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile yaptığı konuşmaya ayırmış. Bakan "'ençlerin kanları kaynıyor. Bir bölümünün kurallar ve kararlar umurlarında değil' demiş. 'Ev buluşmaları en büyük bulaşma sebebi' demiş. 'Mutasyona uğramış virüsün bulaşma hızı daha büyük. Bu sebeple yakın temaslardan kaçınmalı, hareketliliği en az indirmeliyiz' demiş. Demiş, demiş de, ayni gazetede bir resimli koca haber.. 'Dansözlü partiye korona cezası' Beyoğlu Asmalımescit'te, hem de hafta sonu sokağa çıkma yasağı varken bir meyhane kapatmışlar. Ne maske var, ne mesafe.. İçeri tıklım tıklım.. Bir de dansöz getirmişler, gece yarısı, çılgınca eğleniyor gençler.. Hemen altında mavi çerçeve içinde her gün yayınlanan Covid tablosu var. '50 bin 678 yeni vaka.. 237 vefat!.' Bu neyi gösteriyor? Bizzat Başkan tarafından açıklanan karar ve kuralları kimsenin takmadığını.." görüşünü savundu.



Uluç şu ifadeleri kullandı:

"Gerçek bu, kabul edelim.. Bu kurallar Kovid- 19'u asıl yayan "paralı cepler"in umurunda değil.. O Asmalımescit âlemini yapanları polis basmış.Mekândakilere adam başı 3 bin 500'er lira ceza kesilmiş.. Yahu o devlete hem de nasıl kafa tutan, hem de yasak günde, yasak saatte, İstanbul'un dört bir yanından hiçbir engelle karşılaşmadan ellerini kollarını sallayarak Asmalımescit'e gelenler, 3 bin 500 liradan korkarlar mı?. Bahşiş parası bunlar için be..

Amerika'yı yeniden keşfetmedim.. Bu mücadelede en büyük silahın "ceza" olduğunu yazdım kaç defa.. Ne Sağlık Bakanı aldırış etti, ne İçişleri Bakanı.. "Suç işlendikten sonra kesilen ceza, ceza değildir. Cezanın amacı bedel ödetmek değil, önleyici olmaktır" diye yazmadım mı durmadan, Bakan Soylu?. Bakan Koca?. Nerde "önleyici" cezanız?

Garson bahşişi bile olmayan bu cezayı genç insan, cebi para dolu insan takar mı, Sayın Koca?. Sayın Soylu, hele bi cevap verin bana?.

Sayın Koca?. Bir yazıda adınız geçti mi, hemen aradığınızı ve uzun uzun konuştuğunuzu ertesi gün aynı köşede okuyoruz.. Bu köşede bin kez adınız geçti, beni aradınız mı?.

Aramadınız. Çünkü haklı olduğumu biliyordunuz.. Verecek cevabınız yoktu. Ne diyebilirdiniz ki?. Hele de ben size "O zaman niye istifa etmiyorsunuz" dersem ne diyebilirdiniz ki?. Bu işin bir, tek bir çaresi var.. Yasayı ihlal edenleri anında tutuklayıp, yargısız, savcısız, 10 gün "zorlama hapsi" uygulamak..

Yanına da, acı verecek, cep yakacak, ödenmediği takdirde gün başı hapse çevrilecek bir ağır para cezası koymak.. Mesela adam başı 50 bin lira.. O zaman bakalım umurlarında olur mu, olmaz mı?. "Bir toplantı yasağı ihlali için bu ceza verilir mi" diyenler çıkacaktır.


 Mesela, yasak saatte, yasak günde sokağa çıkmak, yasak toplantı yapmak değil ki. Ortada "cinayete tam teşebbüs" var.. O gece Asmalımescit'te 20 kişi varmış.. 10 da ahçı, garson, yamak olsa 30.. Yani 30 saatli bomba.. İçlerinden birinde, bir tekinde Kovid virüsü varsa, şu anda 30'unda da var. Yani o virüs, o gece 3 bin 500 lira ödeyip evlerine gidenler tarafından, İstanbul'un tam 30 ayrı semtine, mahallesine taşındı.

Gittikleri evdekilere bulaştı. Onlar ertesi sabah sokağa çıktılar.. İşe, okula, arkadaşlarına, alışverişe gittiler.. Gittikleri her yerde bu defa yüzlerce kişiye yaydılar. O yüzlerce kişi kapanmıyor ki?. Onlar da dağıldılar.. Binlere yaydılar..

Her gün 50 bin hasta ve 250 ölü nasıl çıkıyor sandınız siz, Sayın Soylu?.

Sayın Koca.. Dünyada milyonları öldüren Covid, Vuhan'da 1, tek 1 kişiden çıktı. 1 tek kişiden.. Asmalımescit'te 30 tane işte o "1 tek kişi" var.. Şu anda İstanbul'un 30 ayrı yerine dağılmış, 30 saatli bomba.. Bunun adı "cinayete tam teşebbüs" değilse nedir?. .Ve Bakan Soylu.. Bu polisin haber alıp bastığı bir parti.. Ya haber alınamayan ve basılamayan kaç parti yapıldı hafta sonu geceleri İstanbul'da sizce? 50!.. 100!.. 500!!!"