Tarihten örnekler veren Barlas, COMECON sekreterliğinin Çekoslovakya'yı "Sizde deniz yok, bu nedenle Deniz Ticaret bakanlığı kuramazsınız" diye uyardığını hatırlatarak, "Bunun üzerine Çekoslovak Dışişleri Bakanı 'Ama Bulgaristan'da Kültür Bakanlığı, Sovyetler Birliği'nde de Adalet Bakanlığı var' diyerek COMECON sekreterliğini protesto etttiğini" yazdı.
"Soğuk Savaş'tan kalma antikomünist fıkralar tabii ki demode oldular" diyen başyazar, "Ama bazı ülkelerdeki adalet bakanlıklarının varlıkları hâlâ tartışılmakta.
Mesela Suudi Arabistan'da veliaht Bin Salman'ın aklına estikçe varlıklı insanları topluca tutuklatıp onlardan milyarlarca dolar haraç alması, bu ülkede de adalet (Veya şeriat) bakanlığının bulunmasının anlamsızlığını göstermez mi?" diye sordu.
"Bizde de 20'nci yüzyılın ikinci yarısında bir başbakanın ve iki bakanın yargı kararı ile idam edilmeleri de, Türkiye'deki adaletin sorgulanmasına neden olmamış mıdır?" diyen Barlas, "Bugün de canilere 10-15 yıl hapis cezaları verilirken, mesela bir gazete yazarına iki tane ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmesi, hangi adalet anlayışına sığar ki?" sözleriyle tepkisini gösterdi.