Önümüzdeki dönemde gelişmiş ülkelerin şirketlerini ayakta tutmak için para basıp borçlarını üstlenme yoluna gideceklerini belirten Gürkaynak, Türkiye gibi şirketleri ve hazinesi döviz borçlusu olan ülkelerin ise para basarak ya da uygun şartlarda dış borç alarak şirketlerini kurtarma imkanı bulamayacağını, Türkiye'nin kaynağı sadece IMF'den alabileceğini ifade etti.
Sözcü'den Erdoğan Süzer'in haberine göre, Gürkaynak sosyal medya hesabından yayımladığı videoda, insanlar evlerinden çıkamadıkları sürece üretimi ve harcamayı artırıcı önlemlerin hiçbir işe yaramayacağını söyledi.
Kriz bitince ötelenmiş borçları ödeyemeyecekler
Prof. Gürkaynak, sağlık krizinin uzun sürmesi halinde yapılan vergi, prim ve borç ertelemelerinin şirketleri kurtarmaya yetmeyeceğini belirtirken, kriz boyunca şirketler gelir elde edemeyecekleri için kriz bittiğinde vergi ve SGK primi dahil ötelenmiş borçları ödeyemeyeceklerini anlattı.
Prof. Gürkaynak, sağlık krizi geçene kadar şirketlere devlet eliyle nakit para verilmemesi ve borçları devletler tarafından üstlenilmemesi halinde hepsinin batacağını, sağlık krizi bitip yeniden normale dönüldüğünde ortada üretim ve istihdam sağlayacak şirket kalmayacağını söyledi.
"Şirketlere vermediğimiz kaynağı bankalara vermek zorunda kalırız"
Prof. Gürkaynak, “Batan şirketlerin borçları bankalara kalacağı için şirketlere vermediğimiz kaynağı bankalara vermek zorunda kalırız. Ancak o zaman da 10 yıldan daha fazla sürecek bir işsizlik, durgunluk ve yoksullukla karşı karşıya kalırız” diye konuştu.
"Üretip istihdam yaratanlar kurtarılsın"
Prof. Gürkaynak, içinde bulunulan kriz döneminde hane halklarına yardım etmenin en iyi yolunun üretim ve istihdam sağlayan şirketlere yardım etmek olduğunu, insanların işsiz kalmalarının ancak bu şekilde önlenebileceğini savundu.
Pof. Gürkaynak, Türkiye'nin şirketlerini ayakta tutmaya karar vermesi halinde kendilerine göre ihale verilip kendilerine göre imar kanunları değiştirildiği için ayakta olan şirketleri değil gerçekten üretim ve istihdam yapan şirketleri kurtarması gerektiğini söyledi.