“Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir. Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir…. Türklerin ve Kürtlerin birbirini sevmesi farzdır…” diyen Bahçeli'nin yaptığı konuşmayı hayal edemediğini belirten Alçı, HaberTürk'teki yazısında şunları kaydetti:
"Unutmayalım…Yukarıdaki sözler Türk milliyetçiliğinin kaptan köşkünden söylendi! İktidar, AK Parti ve MHP’si hep birlikte bir yol yürümeye karar vermiş görünüyor. Üstelik bu kez devlet de hiç olmadığı kadar bir ve bütün.
Elbette içeride hala bu süreci sabote edebilecek odaklar olabilir ama görünürde bir bölünmüşlük, bir güç kavgası yok. Bu bize müthiş bir fırsat sunuyor.
Şayet mevcut hava sürerse, kamuoyuna karşı kararlı durulur, kısa vadeli popülizm hesapları akıl çelmezse bu kez gerçekten bir şeyler değişebilir.
Bakın Devlet Bahçeli’nin önceki günkü sözlerine karşılık DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da dün Ankara’da düzenlenen ESP Kongresinde şöyle seslendi:
'Biz de Türk ve Kürtlerin birbirini sevmesinin, birbirlerinin haklarına ve hukuklarına saygı duymasının farz olduğunu söylüyoruz. Biz de buna inanıyoruz…. Şimdi bu tarihsel Kürt ve Türk ilişkilerinin demokratik bir zemine, demokratik bir anlayışa kavuşmasını belirtmek istiyoruz. Kürtlere tanınacak her hakkın Türklerin kaybı olacağı endişesinden artık kurtulmamız gerekiyor. Kürt kazandıkça Türk kazanır, Kürt kazandıkça Türkiye halkları, emekçileri kazanır. Türk kazandıkça Kürtler kazanır…'
MHP ve DEM Parti bu ortak dilde buluşmuşken bu işi çözemezsek bir daha zor çözeriz… Milliyetçi tabanın kaşınma çabalarına takılmaz, kalıcı bir fark yaratmak için kararlı durursa Cumhur İttifakı CHP’nin de desteğiyle tarih yazabilir."
Ne olmuştu?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 22 Ekim'de partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Bugün kitabın ortasından hiçbir yoruma ihtiyaç bırakmayacak nitelikte konuşacağım" diyerek, PKK lideri Abdullah Öcalan'la ilgili çağrı yaptı ve "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün tamamen bittiği, örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığını gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil ne Edirne, adres İmralı’dan DEM‘e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın. Hodri meydan, buna varız. Vatan, millet, devlet, bayrak, ortak gelecek ve tam bağımsızlık için bunu dahi sineye çekmeye sonuna kadar hazırız" ifadelerini kullandı. Bahçeli'nin sözleri siyaset kulislerini hareketlendirirken, 1 Ekim'de Meclis'in yeni yasama yılı açılışında DEM Parti'lilerle tokalaşmanın ardından gündeme gelen "yeni bir çözüm süreci mi başlıyor" sorusu daha güçlü şekilde tartışılmaya başladı.