Abone Ol

THY hostesinin ölümüyle ilgili flaş gelişme

Türk Hava Yolları’nda kabin amiri olarak çalışan Zeynep Sema Müstecaplıoğlu 9 Mart 2013 tarihinde İstanbul- Osaka seferinin ardından konakladığı otelde, beyin kanaması nedeniyle hayatını kaybetmişti.

THY hostesinin ölümüyle ilgili flaş gelişme


Sosyal Güvenlik Kurumu ( SGK) müfettişleri yaptığı incelemenin sonucunda, vefat nedeni ile yaptığı iş arasında bir illiyet bağı kurulamadığı gerekçesi ile Müstecaplıoğlu’nun ölümünü iş kazası olarak değerlendirmedi.

Aile ölümün iş kazası olarak tespiti için dava açtı.
Ölümün iş kazası olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirten aile, Müstecaplıoğlu’nun vefatının iş kazası olduğunun tespiti talebi ile SGK ve THY aleyhine Bakırköy 18. İş Mahkemesine dava açtı. Ailenin avukatı Hasan Erdem tarafından mahkeme dosyasına sunulan dilekçelerde, önceden THY’de çalışma sonrası 48 saat ara dinlenmesi verilmekteyken, uzun uçuşlar sonrası ara dinlenme sürelerinin 24 saate kadar düşürüldüğüne değinildi.

“Dinlenme süresinin azalması vefatı kaçınılmaz kıldı”
Dinlenme sürelerinin uçağın piste teker konması ile başladığı vurgulanan dilekçelerde, yolcuların uçaktan tahliyesi, uçaktan iniş, otele gidiş ve bunlara ek olarak her seferden 2-3 saat öncesinde hazır bulunmak gibi süreçlerin çıkartılması ile personele 13-14 saatlik bir dinlenme süresi kaldığı, 24 saatten daha az dinlenmelere, uçuşların yüksek irtifada gerçekleşiyor olması ve kabin içi basıncındaki değişiklikler de eklenmesiyle, Zeynep Sema Müstecaplıoğlu’nun rahatsızlanması üzerine vefatının gerçekleşmesinin kaçınılmaz olduğuna değinildi.

SGK ve THY davanın reddini istedi
Davaya dilekçe sunan SGK avukatı, iş kazasının tarifinin kanunda açık olduğunu ifade ederek dava konusu kabin amirinin ölümü ile yaptığı iş arasında illiyet bağı bulunmadığını, bu nedenle davanın reddedilmesini istedi.
Yine davaya dilekçe sunan THY avukatı ise Müstecaplıoğlu’nun iş kazası sonucu hayatını yitirmediği, alınması gereken önlemlerin alındığını ve ölümde THY’nin bir sorumluluğu bulunmadığını aktararak davanın reddedilmesini istedi.

Stres gibi faktörlerin beyin kanamasında kolaylaştırıcı etkisi
İki tarafın dilekçelerinin ardından mahkeme, Müstecaplıoğlu’nun ölümüne ilişkin Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmasına karar verdi. Adli Tıp Kurumunca dava dosyasına ulaşan 29 Temmuz 2015 tarihli raporda “Zeynep Sema Müstecaplıoğlu’nun kabin görevlisi olması nedeniyle uzun süreli sık seyahat ettiği, stres gibi faktörlerin beyin kanamasında kolaylaştırıcı etkisinin olabileceği” ifade edildi.

Bilirkişi raporu: “İş kazası olarak kabulü gerekir”
Yine dava sürecinde alınan 28 Nisan 2016 tarihli bilirkişi raporuna göre ise “Sigortalının işveren tarafından görevle iş yeri dışında başka bir yere gönderilmesi halinde, asıl işini yapmaksızın geçen zaman birimi içinde uğradığı tüm kazaların, iş kazası olarak kabulünün gerekeceği” belirtildi.

Mahkeme ‘iş kazası’ dedi
Kararını açıklayan mahkeme, Zeynep Sema Müstecaplıoğlu’nun iş verenin emir ve talimatları doğrultusunda hareket ederken beyin kanaması geçirerek vefat ettiğini belirtti. Kararında 5510 sayılı yasanın 13-c maddesi hükmüne göre “sigortalının iş veren tarafından görevle iş yeri dışında başka bir yere gönderilmesi halinde asli işini yapmaksızın geçen zaman diliminde uğradığı tüm kazalar iş kazası olarak kabul edilecektir” hükmünü hatırlatan mahkeme, Zeynep Sema Müstecaplıoğlu’nun istirahat için konakladığı otelde beyin kanaması geçirerek hayatını kaybetmesinin iş kazası olarak kabulüne karar verdi.
(İHA)